-hayatım kurtuldu- # 2 #

219 31 14
                                    

    ##  tuğranın ağzından   ##
Ellerim ceplerimde ıslık çalarak "siyah'a" -alinin köpeği- bakamaya gidiyordum. yolda ilerlerken yine o akademinin en güzel kızını nasıl tavlayacağımı düşünüyordum.

Bir an adım atamadım. gördüğüm manzaranın ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. birileri zorla bi kızı kaçırmaya çalışıyorlardı. ne yapsam diye düşünürken, birden aklıma geçen gün Toprak ın telefonuma kaydettiği polis siren sesi aklıma geldi."evet tabi yaa" dedim ve büyük bir soğuk kanlılıkla onlara yaklaşıp bir binanın arkasına saklanıp siren sesini açtım.
Adamlar ilk önce ne olduğunu anlamadan etrafa anlamsız anlamsız bakmaya başladılar. sonra tamda planladığım gibi polis geliyor sanıp kaçırmaya çalışdıkları kızı sürüyerek götürmeye çalışıyorlardı. şanşta buydu ki yoldan geçen bir arabayı polis arabası zannedip koşarak uzaklaştılar.
kaçarken elinde tuttukları kızı sertçe yere bıraktıkları için kız sert bir şekilde başını kaldırıma çarptı.

Kaldırımda cansız yatan kıza yaklaştım sanki ölü gibi yatıyordu. kızın önünde diz çöküp zarar vermeyecek şekilde kuçağıma aldım dağılan siyah saçlarını yüzünden çekip yüzüne baktım "Aaa kaşı patlamış" mırıldandım.
"Ah annecim" diye inleyerek gözlerini açan kıza baktım. Elini kasına götürdü ve kanı görüp tekrar kollarıma yıgıldı.

"anlaşıldı bugün başıma bela oldun" şimdi kendi evime gidecek olsam babamın sorgusuna annemin dırırına dayanacak halim yoktu. en iyisi şuan Trabzon'a giden yakın arkadaşım Ali'nin evine gitmeye karar verdim. zaten Siyah'a bakmaya gidecektim. yolda insanların tuhaf bakışlarıdan sıyrılıp sonunda eve ulaştım. Alinin bıraktığı yedek anahtarla kapıyı açıp içeri geçtim koltuğa kızı bıraktım.
doğrularak "iyiki zayıf bi şeymişsin yoksa halimi düşünemiyorum" diyerek siyah'a göz kirptım oda beni onaylarcasına havladı.

Ecza dolabından gereken malzemeleri alıp salon'a gittim. atılmak üzere olan koza baktım yanına oturup yarayı temizleyip yara bandı yapıştırdım. Herhalde fazla bastırmış olacağım ki kız acıyla inledi ve uyandı ilk önce etrafa anlamsız bakmaya başladı sonra gözleri beni buldu.
"imdat! bırak beni imdaaat!!!" diye bağırmaya başladı "Allahım aldım başıma belayı, kızim bi sus ben seni kaçırmadım kurtardım "diye bağırdım sonunda susmuştu "bağırmaya başlamassan her şeyi anlatacağım " dedim. başını sallayarak beni onayladı. "'sokakta gidiyordum ........sonra seni buraya getirdim"' olan biten her şeyi anlattım. sonunda ağlamaya başladı.

imdadima siyah yetişti. siyah gelip koltuğa kızın yanına oturunca koz ağlamayı bırakıp siyaha bakıp gülümsedi ve onu sevmeye başladı. "ohh be sonunda susmuştu". diye mırıldandım. bunu duymuş olacak ki mânâsızca yüzüme bakıyordu "ben Tuğra" deyip elimi uzattım. yaptığım hareket çok komikmiş gibi gülmeye başladı.
sonunda sinir olduğumu anlayıp sustu "bende Seyhan " dedi. "pek iyi bir tanışma olmadı" dedim biraz bekledim cevap gelmeyince ". ne isin vardı orada akşam akşam" dedim . yüzündeki tebessüm bi anda kayboldu " boş ver" diye mırıldandı. bir derdi olduğu belliydi gecenin bir vakti o sokaklara gidemezdi değilmi.? iç sesim ban sorular yöneltirken . kiza dönüp "özel bi şeymi?" diye sordum. evet anlamında başını salladı. ---iç sesinin bana küfür ettiğini duyar gibiyim.'bi kız ilk defa gördüğü birine özelini anlatırdı zaten '

"Babam beni merak etmiştir eve gitmem lazım "diyerek ayağa kalktı kalktıgıyla beraber sendeleyip koltuğa düştü. "bu halde seni bi yere bırakmam" dedim.
"Hayır tanımadıgım bi insanın evinde kalacak değildim, eve gitmem lazım" diye tutturdu."tamam bekle taksi çağırayım evine götüreyim seni" dedim ve telefonumu elime alıp taksi çağırdım.

Aşağı indik "nerede oturuyorsun? " diye sordum. taksiye bindiğimizde evini tarif etti ve o yöne gitmeye basladık. girdiğimiz sokaktan buranın zengin mahallesi olduğu açıkça anlaşılıyordu. "neden benimle geldin" diye sorup merakla yüzüme bakıyordu. "seni bu halde bırakamazdım, ayrıca bu inatçılıkla taksiciyi öldürebilirsin" diyerek kahkahayı bastım. "çok komiksin" diyerek gözlerini devirdi.
Evinin önüne gelince "burası" dedi. Taksiciye para uzatacak oldu. " ne yapıyorsun sen" dedim ve sinirle ona baktım. " borcumu ödüyorum" diyerek pişkince cewap verdi. "Hayır, senin yanında ben varim sana ne oluyor dedim" ve en ters bakışlarımı gönderdim. " tamam beyefendi zaten başım ağrıyor, seninle inatlaşamam başka zaman olsa sonuna kadar savaşırdım". dedi arabadan indi ve oldukça lüks bir eve girdi .
eve girdiğini görünce geri dönmek için yola koyulduk. eve gitmeye karar vermistim ama Siyahın yemeğini vemedigim aklima geldi ve Ali'nin evine gitmeye karar verdim.

Taksiciye cebindeki paranin yarısını verdin. yukarı çıkıp siyaha yemeğini verdim.
"ulan siyah akşam akşam ne yaşadık be sende iyi anlastin kızla bakıyorum. tamam güzel kızdı ama bizim akademideki gizem daha güzel neyse telaştan senin yemeğini de unuttuk kusura bakma dostum" siyah yemeğini yerken koltuğa uzandım ve uykuya daldım.

--Seyhan'ın ağazından--

bahçe kapısından içeri girip arkama baktım ama gitmiştiler. asıl sorunum babama nasıl bir yalan uyduracağımdı, gerçeği söylersem hic iyi karşılayacağını sanmıyorum. o yüzden basit bir yolla kurtulmayı deneyecektim ve kaşımı saçlarimla kapatıp
kapiyı kendi anahtarimla actım ve içeri girdim. Tamda hayal ettiğim gibi babam evin içini tavaf ediyordu. beni görünce koşarak yanıma geldi 'sımsıkı sarılıp öptü. " senide kaybedemem " diye fısıldadı beni bıraktı . "nerdesin seyhan meraktan oldum sen hiç böyle yapmazdın" diyerek çatılmış kaşlarıyla bana bakıyordu ve bende kaşımı saklamaya çalışıyordum.

"biraz dolaştım, vaktin geçtiğini fark etmemişim özür dilerim" banba inansın diye dua etmeye başladım. "tamam kızım" dedi ve yüzüme baktı saklamaya çalıştığım şeyi görmüştü sanırım
"Aa ne oldu kaşına, biri bi şey mi yaptı kavgamı ettin " diye telaşla bağırmaya başladı "hasret ambulans'ı ar..."diyecekken sözünü kestim "tamam baba bir şeyim yok abartma sadece küçük bir kaza "dedim ve gözlerimi devirdim.
"nasıl oldu bu?" dedi. "Hani okuldan arkadaşım vardıya Armağan ...iste o dolabının kapağını açarken arkasında benim olduğumu fark etmemiş ve kapağı açınca bana carptı , benim sakarlığım" dedim ve tatlı tatlı gülümsedim ve ona baktım.
"öyle bakma bana " dedi ve sarıldı "bir daha beni meraklandıracak bi şey yapma tamam'ı kızım hadi git şimdi bir duş al ve iyice dinlen " dedi ve tamda yaralı yerimden kocaman öptü.

yukarı çıkıp duş aldıp üstümü degistirdim. yatağa yatıp düşünmeye basladım. 'niye gitmiştim ki oraya gece vakti niye kendimi tehlikeye attım ve o çocuk neydi adı tuğra niye kurtardı ki beni ve ben ona teşekkür bile etmemişim ' düşüncelerin arasında kayboldum ve uykuya yenik düştüm .

SON SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin