10.BÖLÜM

457 82 52
                                    

Sehun "Ciciş! Benimle geliyorsun. Ağzını açma. Benim motorumla bir yere gidiyoruz" Luhan "İyi de Sehun'un motoru yoktu ki? Kai'nin motoruydu bu. Bu yalanı kime yutturmaya çalışıyordu ki? Ayrıca bir yere gidicez gidiyo! Ev olduğunu biliyorum" diye içinden geçirdi.

Sehun "Kaskı tak. Senin için yavaş gideceğim. Sakarlığın tutup yere düşmeyesin diye. Ellerini belime iyice sar. Ellerini iyicice sarmazsan senin kemiklerini kırarım. Anlaştık. Hadi bin gidiyoruz" Vicdanı yine kalbini sarmıştı. Niye cicişe bu kadar kaba davranıyordu?

Luhan, Sehun'un dediklerini yapmıştı. Kolları, Sehun'un belini sıkıca sarmıştı... Yumuşak eller... Sehun'un belindeydi... (HunHan ikilisi tabiikide bu sarılıştan memnunlar:D)

**

Sehun "İn. Geldik" Burası ev değildi... Oteldi... Luhan'ın aklı iyice karışmıştı. Neden eve gitmeyip bir otele gelmişlerdi? Sehun "Bana hiçbir şey sormayacağına dair anlaşmıştık. Bana bir şeyler soran gözlerini çek üzerimden"

Resepsiyona gelmişlerdi. 3.katta 16.oda...

Kahretsin! Sehun aceleyle dışarı çıkmıştı. Yani yanında motorun anahtarından başka bir şey yoktu. Kendini şu an ser sefil bir şekilde hissediyordu. Luhan, cüzdanından çıkardığı parayı gizlice, Sehun'un pantolonun arka cebine yerleştirmişti. Sehun arkasında bir el mi hissetmişti yoksa ChanBaek şakası mıydı? (Neden pantolonunun arka kısmını seçtiğimi anlamışsınızdır:D)

Dur bi saniye! Luhan, Sehun'un arka cebine eliyle para mı koymuştu? Arka cep? Arka?

Sehun, cicişin bu iyliğini anlamıştı. Belli etmeden gülümsüyordu. Çünkü kalbi ona gülümsemesi için kuvvetli sinyaller yolluyordu.

Ancak aksilikler bu kadar değildi. Luhan son parasını uçak biletini harcamıştı. Son kalan birkaç parayı da otele vermişti. Ve bu parayla anca tek kişilik bir odada konaklayabileceklerdi.

**

Otel odası... Sehun "Teşekkür ederim. Her şey için. Para için. Yardımın için. Sevgin için. Benimle geldiğin için. O gece odamda benimle yattığın için. Bana sarıldığın için.

Sana ilk başta biliyorum ki tam bir aşağılık gibi davrandım. Şu an ise bir melek gibi davranıyorum. Bunların bir nedeni var.

Ve neden otele geldiğimizi anlamamış olabilirsin. Aklımda kötü bir şey merak etme. Ben gay değilim. O evde sana derdimi açmazdım. O kadar arkadaşımın içinde olmazdı... Olamazdı...

Luhan yine şaşkındı. Sehun'un yüzüne tuhaf bir şekilde bakıyordu. Sehun'un derdi neydi?

Sehun "Evet! Daha uzatmayacağım. Ben küçükken çok iyi biriydim. Bir sürü arkadaşım vardı. Taa ki o lanet güne kadar... Annem ve babamın kavga ettiği güne kadar... Bir ay annemin yanında, bir ay babamın yanında hayatımı yaşıyordum. Kahretsin! Tabii ki de hayatımı yaşamıyordum. Acı çekiyordum. 18'ime geldiğimde, hayatımı değiştirmek benim elimdeydi. Bir diskoya gidip orda içki servis edicektim... Her şey böyle gerçekleşecekti... Sonra nasıl oldu bilmiyorum, o evde gördüğün 10 erkekle tanıştım. Çok iyi anlaşıyorduk. Hepimizin arası mükemmeldi. Ev tutmuşlardı. Tabii benim o kadar param yoktu. Kendim küçük bir daire kiralamıştım. Diskodan aldığım asgari maaşla hayatımı yaşıyordum. İşte ben hala o evde 10 arkadaşımla yaşıyorum. Beni ararlarına aldıktan beri hayatım güzel. Ancak mutluluk somut olarak vardı. Para, şan, şöhret felan işte... Ama tam mutluluk... Kalbimin mutluluğu denen bir şeyi hiçbir şekilde bulamıyordum. Taa ki seni Kore uçağının V.I.P bölümünde görene kadar..." (sehun konuşmaktan yorulmadı, ama yazar yoruldu hdhdhdjfj)

Luhan hala konuşmuyordu... Konuşamıyordu... Evet... Çin'de Luhan'ın sahip olduğu güzel bir aile vardı ancak o da tam mutluluğu bulamayan biriydi... Taa ki bu zamana kadar...

**

Sehun "Ciciş. Meyve suyu mu? Süt mü? Su mu?" (evet biliyorum romantikliğin içine eden bir yazarım pardon jdhdhfjfjf)

Luhan "Ben... Sadece... Uyumak istiyorum... Sabah düşünsem?" Sehun "Tabii. Sen git yat" demişti. Luhan "Sen şaka mı yapıyorsun? Tek kişilik bir otel odasındayız. Tek bir yatak var?" Sehun "Kay diğer uca" demişti. (Ayy tam şu an bigbang monster şarkısını dinliyorum. En romantik anda hemde. Tam zamanında açmışım:D)

HunHan ikilisi o gece gibi yanyana... Aynı odada... Aynı yatakta... Aynı havayı soluyorlardı... Sarılma pozisyonunda...

**

Yazar: nasıl? Bu bölümü beğendiniz mi peki?

AIRPLANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin