AYNI ÇATI ALTINDA !

9- Ölüm fermanı !

Eveeet ! Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Hepinizi çok özledim. Biliyorsunuz üniversite sınavına gireceğim ve bu benim için çok önemli. İstediğim yerin olması ve tek seferde kazanmam. Lütfen arada bana da dua edin. Az bir süre kaldı sınava. Yaklaşık 70 gün. Neyse uzatmayım. Multimedya-Masal'ın gelinliği ve seçilen gelinlikler ..
Soldaki kanlı Şaziye'nin sağdaki de Masal'ın beğendiği gelinlikler.... Bölüm şarkımız Aamir Khan'dan Zoobi Doobi
Keyifli okumalar ... ❤️

"Hadi babaanne , nişanlıcık bizi aşağıda bekliyor. "

"Babaanne ?"

"Babaanne kız nerdesin ? Kapının arkasına mı saklandın yoksa ?"

Hızlı adımlarla çaprazımda duran kapıya doğru yürümeye başladım. Bu kadın çatlaktı. Ondan herşey beklenirdi. Elim kapının koluna yavaşça uzanırken beynim bana bunun yanlış olduğunu söylüyordu. Koskoca kanlı Şaziye saklansa görürdüm değil mi ? Başımı yavaşça uzattım ve derin bir nefes verdim. Orda değildi. Ellerimi saçlarımın arasında gezdirdim. Aras ağaç olmuştu herhalde. Eee kanlı Şaziye'nin torununu gelin olarak alıyorsan katlanacaksın arkadaş !

"Kanlı Şaziye !! Nerdesin ? " sesim kulaklarımda yankı yapana kadar bağırdığımı anlamamıştım.

"Ne bağırıyorsun çalı çöpü ! Senin yüzünden rimelim taştı. " ağzım 'O' şeklini alırken gözüme ilk çarpan şey leopar desenli yeşil , kısa büstiyeriydi. Cidden bu kadın böyle mi çıkacaktı dışarı. Bu soğukta ! -13 derece havada. Hadi canım !

"Çalı çöpü baktım da gözlerini benden alamıyorsun. Ne oldu kıskandın mı ? Sana almadım. Şu çelimsiz vücuduna alacak birşey yoktu. Pazarda ucuzluk varmış bu leeepaarlı seksi şeyi 200₺ ye aldım. " beynime giden ani kan mide bulantısı ve baş dönmesine yol açmıştı. 200₺ dedi o ! O iğrenç şeye !

"Tam kanlı Şaziye'lik ! " işte o an kanlı Şaziye dediğimi farkettim. Ölüm fermanım yazılırken kanlı Şaziye dediğimi idrak edememiş hala konuşmaya devam ediyordu.

"Yılbaşı gelecek diye kırmızı iç çamaşırlarıda aldım. Dantelli. Geceliklerde haftaya gelecekmiş. Çok güz.... Ne dedin sen ? Kanlı Şaziye mi ? " ayaklarım beni geri geri götürürken babaannemde üstüme üstüme geliyordu.

"Vallaha demedim. Yanlış duydun. Babaanne! Ben sana hiç öyle söyler miyim ? Çok yakışmış dedim. Sen hani biraz yaşlan.... Allah beni kahretsin ! Ne diyorum ben ya. " konuştukça batıyorum.

"Demek yaşlandım ha ? Ben , seksi Şaziye?"
Babannemin yüzündeki kaslar gerildi , dişleri gıcırdamaya başladı , kaşları çatıldı. Düşen büstiyerini yukarıya var gücüyle geçti ve süs olsun diye başında duran , kafasının en az üç katı olan siyah tüylü şapkayı bir hışımla yere attı. Ayağına giydiği pembenin en iğrenç tonu ve en az beş metre olan topuklu ayakkabılarını ellerine aldı ve beni kovalamaya başladı. Bu işin sonu belliydi. O topuklular kesin kafamdaydı. Koşa koşa vestiyerdeki montumu ve botlarımı alıp dış kapıya yöneldim. O sırada babaannem elini sütyeninin içine soktu biraz gezindi ve bir kırbaç çıkardı. Ohaa ! KIRBAÇ ! Sen bittin Masal ! Dış kapıyı açıp hızlıca botlarımı giydim. Arkamdan gelen nefes nefese kalmış Şaziye'ye aldırmadan kapıyı kapattım. Geriye asansörü çağırmak kalmıştı. Parmağım asansörü çağırma butonunda halay geçerken asansör hala 1. kattaydı. Yav hu 1. kattaki bir insan neden asansöre biner ki ?

"Asansörü kim tutuyor acaba ? "

"Çabuk gelse iyi olur yoksa şuan babaannem kapıyı açıyoor ! " tam babaannem elinde kırbaç ile kapıyı açtı o sırada asansör geldi. Allahım çok şükür ! Hemen asansöre binip kapının kapanmasını bekledim. Eyvah Aras ! Aras beni öldürecek. Çok bekledi soğukta canım.