2- Demek sensin!

685 69 24
                                    

Keyifli okumalar 😎
Multimedya - Aras ~ Masal (giydikleri kıyafetlerle)

" Bakın bu büyük bir sorumluluk. Hem her önüne gelenle evlenmek de ne oluyor ? Dağ başı mı burası ? "

" Her önüne gelen değil kızım inan sadece sana yapıyorum bu teklifi. Hem sen kabul etmezsen başka kimseye sormayacağım. " dedi orta yaşlı adam. Bakışlarını sabitleyerek. Ne demeliydim ki. Sonuçta kaç kişi böyle teklif alıyor ? Ahh Allah'ım sadece benim değil mi ? Hani böyle zamanlarda iç ses cevap veriyordu ? İç ses yardım , plase !

" Ne diyebilirim . Hem daha sizi tanımıyorum bile. Oğlunuzu nasıl tanıyım. Okulum ne olacak benim ? Okuyorum ben. " Karşımdaki adam güldü ve karşılık verdi.

" Ben sana okuma demiyorum. Oğluma tam anlamıyla karılık yap da demiyorum. Hem ben kimim biliyor musun ? "

" Kimsiniz ? " dedim biraz çekinerek. En fazla kim olabilirdi ? Holding sahibi mi yoksa milyoner mi ya da cumhurbaşkanı ? Cumhurbaşkanı olsa tanırdım herhalde. Yok canım. Yanında ki adam küçümsercesine bir bakış attı. Ve konuşmaya başladı.

" Efendim isterseniz ben açık... " Kayınpederim onu eliyle susturdu. Ne ! Kayınpeder mi ? Oha Masal ! Kaptırma kendini. " Ben Selçuk Demir. Demir holdingin sahibiyim. " "Hadi canım ! " ahh yüksek sesle mi dedim ben ? "Anlamadım ? " tut şu çeneni Masal , tut !
"Aa pardon şey , yani ... "

"Bak kızım zaten anlaşmalı bir evlilik olacak. Ben seni tanımıyorum. Ama iyi birine benziyorsun. Akıllı ve güzelsin ,belki biraz da şaşkın. Yani kızım olacak kişi sen ol istiyorum. Lütfen kabul et. Parayı istersen şimdi veririm. "

Babaannen için yap bunu Masal. Sadece onu düşün. Parayı al ve çocuğu adam et. Asya ' yı yola getiriyorsan onu neden getiremesin ? Bana merakla bakan iki çift göze sonunda istediği cevabı verdim.

"Peki , kabul ediyorum. " Selçuk bey gülümsedi. O zaman akşam bize yemeğe gel. Ne dersin ? Hem de oğlumla tanışırsın. " " Tamam. " dedim sessizce. Selçuk bey ve yardımcısı ayağa kalktılar.

" Görüşürüz Masal. Şöförüme adresini bildir. Bu telefon numaram. Akşam saat sekizde kapının önünde ol. "
Oha adımı nerden biliyor ? Sanki herşey normal de. Evleniyorum. Ne , yani evleniyorum değil mi ? Ben ! Evleniyorum !!

[~]

" Masal bana sormadan nasıl evlenirsin sen?"

"Asya daha ben kendime bile yedirmedim ki. Sanki hoplaya zıplaya evleniyorum. Daha evleneceğim kişiyi bile tanımıyorum. Ama mecburum anlasana. "

Asya ' yı eve çağırıp bütün olan biteni anlatmıştım. Beni konuştuğum süre boyunca aralıksız dinlemiş , neredeyse nefes bile almamıştı.

"Neye mecbursun ? Tanımadın biriyle evlenmeye nasıl mecbur kalabilirsin ? İn mi cin mi ? Yakışıklı mı ? Arabası var mı? Sevgilisi var mı? Okuyor mu? Saçı ne renk?Gözleri mavi mi ? Ah yeşilde olabilir. Ama Justin 'in mavi. Bak mavi değilse evlen me. Adı ne ?? " durdu ve sokulandı. Yanılmışım. Asya konuşmadan duramaz. Tam ağzını açıp devam ediyordu ki ...

" Yeter Asya yeter ! Ben daha seninle uğraşamıyorum kocamla nasıl uğraşacağım. Yeter ! Bir sus ! " laflarım karşında gözleri kocaman açıldı.

" Demek kocanı benden daha çok seviyorsun." Gözlerimi devirdim. Ya ona aşık olursam... Olmam ya değil mi ? Off !

"Yeter Asya ! Ya tanımadığım birini nasıl sevmemi bekliyorsun? O kadar çok soru sordun ki ... Şuanlık tek bildiğim evlenmem. Ayrıca ne alakası var gözleri mavi değilse ne olmuş ! Sen onları bırakta ben akşama ne giyeceğim? " dedim.

AYNI ÇATI ALTINDA !  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin