18. bölüm

2.1K 138 24
                                    


bölüm geldi bölüm bölüm:)



SEVDA

İnanamıyorum. Ben o kadar zaman o aptalın çocuklarını büyüttüm. Neden? Çünkü seviyordum fakat şu sıralar öğrendiğim şeylerle onun beni sevmediğini öğrendim. Bana tecavüz eden bir adamdan ne bekliyordum ki. Fakat onları ayıracağım Sahra denen o kadınla birlikte olmasına izin vermeyeceğim. Birden kızım paytak, paytak yürüyerek bana doğru geldi ve kollarını havaya kaldırdı. Babasının ki gibi siyah saçları gümüş grisi gözleriyle bana bakıyordu. Oğlum ise hemen peltek bir konuşmayla

"Alaya şana demedim mi ben ayabalarıma dokunma. Hı anney ya bişi de şu kıjına ayabalarıma dokunmaşın."

Deyip babasının ki gibi kızınca koyulaşan o gri gözleriyle kız kardeşine bakıyordu. Oğlumun saçlarını karıştırınca başını çekti ve tek kaşını kaldırarak bana baktı. Dudaklarında çapkın bir gülüş vardı.

"Anney biliyoyşun ki şevmiyorum şöyle vıjık, vıjık şu şeyleri. Bak saşlarımı bozdun."

Deyince güldüm ve kızımı da oğlumun yanına yere indirdim.

"Bakın çocuklar şimdi bavullarımızı hazırlıyoruz."

Dediğimde ikisinin de zeki bakışları benim gözlerimle buluştu kızım.

"Niden ki anniş tatiyi yapıyoruş yokşa."

"Biracık öyle güzelim hani size babanızı anlatıyordu ya işte babanıza gidiyoruz çocuklar. İkisinin de gözleri parladı. Babalarını her fırsatta bana uzun uzadıya anlattırırlardı. İkisi de yaşına göre fazla zekiydiler bu özelliklerini kesinlikle babalarından almışlardı. Tekrar Türkiye sınırlarına gireceğimi düşünmemiştim ama şimdi yüreğimde ki öfke eskisi kadar değildi dinmişti sanki. Özlüyordu hem de deli gibi sevdiği adamı özlüyordu ölesiye. Çerçevede parçalanıp yapıştırılmış fotoğrafımıza bakmaya başladım.

"Ah neden, neden bana inanmadın Alp..."

Tam o sırada zil çaldı sanırım şirkette ki ilgilenmem gereken son dosyalarda gelmişti. Şirketi artık Türkiye'den yönetecektim. Dudaklarımda ince bir gülümseme belirdi. Sevdiğim adamı geri alacaktım hata ne kadar onda olsa da onu geri alacaktım.

ALP

Ruh gibiydim duyduklarımı sindiremiyordum. Sahra yarın tamamen başka birisinin olacaktı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Dün geceden beri içimde bir boşluk vardı. Sahrada gece boyunca suskundu. Şimdi kollarımda uyuyordu. İçimde bir huzursuzluk vardı. Saki başka sıkıntılar doğacakmış gibi. Yüreğim daralıyordu. Elim sahranın saçlarının içinde dolaşıyordu. Bu gece bu gece görecekti... Lanet olsun ki söylemeye dilim varmıyordu. Nişanlısı demeye dilim varmıyordu. Nasıl odluda bu kadar sürede böyle bağlandım. O bal gibi tatlı fakat fazla bakınca çarpan bal gibi gözleri beni bitiriyordu. Parmaklarım kızıl saçlarında dolandığı zaman saçlarının mis gibi koku burnuma doluyordu. Eğer başaramazsam onu bu nişandan kurtaramazsam bu güzelim gözler bu saçlar bu mis kokuyu her gece başka birisimi içine çekecekti. Hayatın hiç adaleti yoktu.

!!!!!!!!!!!!!

Planım tıkırında işliyordu. Bakalım sahra hanım yarın gece nişanlısını görünce ne olacaktı. Olayları izlemek çok zevkli olacaktı. Sahranın da canı yanacaktı fakat umursayan kim önemli olan Alp'in canının acıması hatta sürünmesiydi. Gerisi umurumda değildi.

MeslektaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin