Meslektaş

15. bölüm

geldi bölüm ölüyorum arka arkaya beş bölüm yediniz beni canlarım yaktın beni jüliiiideeee :D

KAĞAN

Oha, oha, oha, oha yani benim avrata bak be. O kalçaları nasıl salladı öyle. Ama ona bakan her erkeği öldürmek istedim bu bir gerçek. Her birine teker, teker işkence etmek istiyordum.

"Sana ne demeli burcu hanım ha sen 2 hafta içerisinde benim olacaksın biliyorsun değimli?"

Dediğim de

"Sende 2 hafta içerisinde benim işkencelerime katlanmak zorunda kalacağın için galiba burada geceni gece edip etrafına o sürtükleri topluyordun. Merak etme paşam derdimde evlendikten sonra istesem de istemesem de benim sin bana ait olacaksın ha benimle o işi yapmayı da unut edepsiz herif bana ait dediğim o imza ve o yüzük seni bana ait yapacak ve ben paylaşmaktan nefret ederim."

Dediğinde gözlerim hazla parladı.

"Sen kıskandın mı bakayım?"

Dediğimde ise yüzünün şekli değişti.

"Ha hayır aptal herif o ne alaka. Ben sadece açıklama yaptım her açıklama yapan kıskanır mı o zaman sen kıskanıyorsun o sahnedeyken millete nasıl baktığını gördüm ve nasıl öfkelendiğini de. Ki ayrıca haklıyım çünkü evlendikten sonra hadım olman gerekse dahi hiçbir kadınla birlikte olamazsın. Ben zaten seninle birlikte olmam dahi."

Dediğinde ona yaklaştım ve kollarımı etrafına sardım. Küçük bir serçe gibi nefes alışları değişmiş göğsü hızla inip kalkıyordu. Ve kollarımda titreyerek ürküyordu. Burnumu boynunun en hassa yerine getirip. O mis kokusunu içime çekti. Ve dudaklarımı oraya getirip bir öpücük bırakarak dilimle masaj yapmaya başladım. Elleri tişörtümün göğüs kısmına sımsıkı yapışmıştı ardından ellerini omuzlarıma çıkardı ve tutundu. O sıra kulağının arkasında ki hassas kısma ıslak dudaklarımla bir öpücük bırakıp soğuk nefesimi üzerine üfleyince adeta kollarıma yapıştı ve başını bana yasladı anlı boyun girintimdeydi nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. O sıra fısıldayarak

"Bana bakmaktan kendini alı koyamıyorsun kızacaksın ama hem beni istemiyorsun hem de bende anlam veremediğin bir şeyler buluyorsun içinde benle ilgili hep ikilem yaşıyorsun. Senin yalan söylemeyeceğini biliyorum tatlı çünkü yalancı olamayacak kadar dürüst ve gururlusun özelliklede böyle ciddi konuşuluyorsa."

Dediğimde şaşırmıştı sanırım başını kaldırarak

"Beni nasıl bu kadar iyi tanıya bilirsin ve benim kendime itiraf edemediğim gerçekleri bu şekilde kolayca söyleye bilirsin?"

Diye sordu hayretle ve bende güldüm.

"Çünkü sen benim prensesimsin be bende yanılmadığın beyaz atlı prenssin."

Dediğimde kafası karışmış gibiydi. Hatırlamasını umuyordum. Sonunda

"Ne prensi prensesi anlamadım ama geri kalan dediğin her şeyde haklılık payı var nasıl oluyorsa beni delirtiyor aynı zamanda da çekiyorsun. Bana şu yaptıklarını başka bir erkek yapsa çoktan ölüsü yıkanmış selası okunuyordu ama sen yapınca bu sorun olmuyor diyeceğim de. Bak sorundan ziyade sen yapınca kilitleniyorum. Bir anlık oluyor ve sana zamanında karşı koyamıyorum."

Dediğinde dudaklarımı dudaklarına yaklaştırmaya başladım gözleri gözlerimde hipnotize olmuş gibiydi. Dudaklarımız birleşince gözlerini kapattı ben de gözlerimi kapadım ve dudaklarını içmeye başladım. Ellerim belini kavradı ve onunda dudakları kımıldamaya başlayınca kendimden geçtim. Prensesimi özlemiştim.