meraba ben Linda Porsh, 20 yaşındayım,rusyada yaşıyorum ama aslen amerikalıyım, üniversitede piskoloji bölümündeyim ,okulu seviyorum ama uymayı daha çok bayaa çok böyle çokça çok, gerçi okula sınav zamanları dışında hiç gitmiyorum çünkü hocaların ders planlarının bi kopyası bende var. bunun için bütün hocaların evine gidip planları bulmam gerekti ama bütün bi dönem uyumaya değer. beni doğuran o kendini annem zanneden varlık ve bana hayattaki tek faydasını spermiyle yapan o kendini benim babam zanneden varlıkla ayrı yaşıyorum. kavga ettik. çok büyük bişey değil sadece bana kes sesini dedi ve bende 'seninkinimi?büyük memnuniyetle' dedim ve ağzının ortasına bastım yumruğumu. oda o taciz edilen eşşek sesini kesmiş oldu, sorun çözüldü. o günden sonra o iki oksijen israfıylada konuşmadım. zaten daha öncede aramız iyi değildi. yine sürekli kavga ediyoduk aslında ben değil onlar, iş sonradan bana kadar geldi ayrıca ben zaten onların yanından ayrılmayı planlıyodum o kavgada pastaya şeker oldu gibi bişey(galibabusözböylediğildi)herneyse şuan yalnızım ve çok rahatım ama böyle bildiğin yalnızım yani. eski hayatımın nasıl olduğunu hatırlamıyorum bile. aslında hatırlıyorum çok iyi hatırlıyorum. işte benim hikayem:
daha çok küçükken ailemle kavga etmeye başladım. onlarla hiç anlaşamadım,sanki onların çocuğu değilmişim gibi hissettim hep. bana hiç sevgi göstermediler gerçi ihtiyacımda olmadı. ben bana yettim hep,başkalarından yardım almadan yaptım ne yaptıysam, kimseye güvenmedim asla,başkaları hiçbir zaman umrumda olmadı,kendim dışında kimseyi önemsemedim,yeniliklere açık olmadım,nezaman duygu karmaşası yaşasam ya kitap okurum ya şarkı dinlerim yada söylerim ama bütün bunları hep bi deniz kıyısında genellikle ormanda yaparım,insanlardan uzakta. insanlardan genel olarak hoşlanmam hatta nefret ederim kim olmaları umurumda değil,çocuk yada bebek,yaşlı yada genç,hiç farketmez. yüzde yüz eminimki hepsi mutlaka bi gün benim uğruna ölebileceğim ormanlarıma zarar vermiştir,vericektir. hepsi oksijen israfı ki bende insan olduğum için bu gruba giriyorum. insanlar nankör, yüzsüz, yalancı, numaracı, tacizci, tecavüzcü,düşman, pislik, kötü...ama en çokta zararlı...hem kendilerine hem başkalarına hem hayvanlara hem ormanlara hem denizlere...herkese ve herşeye...insanlardan nefret ediyorum...yanlış dünyada hayata geldim, benim, insansız,temiz havalı, bol ormanlı, mavi denizli,dost canlısı hayvanlı, beyaz bulutlu bi dünyada doğmam gerekiyodu ha unutmadan, rafları bile kitaptan oluşan bi kütüphane, şiirlerimi yazabileceğim kocaman bi kağıt ve kocaman yumuşacık bi yatak...yüksek bi dağdan aşağıya atlayıp ölmek istiyorum ama başka şartlarıda var mesela o gün çok mutlu olmam lazım,hayatımın en güzel günü olması lazım,bütün hayallerimi gerçekleştirmem lazım yani hayatımı zirvede bitirmeyi istiyorum. neyse, şimdi insanlar beni çok sosyal çok sevilen biri olarak tanır ama aslında öyle değilim. ben insanlara sadece istedikleri, sevdikleri şeyleri gösteriyorum ama 'gerçek' ben böyle değil. 'gerçek' ben asla insanlardan hoşlanmaz, onların yaptıklarından, söylediklerinden...hepsinden nefret eder...içine kapanıktır, sorunlarını kendi başına çözer, başkalarına borçlu olmayı sevmez, başkalarının yardımına ihtiyacı olmasından nefret eder, çok inatçıdır, hayatını kendisine göre yaşar, kimseye hizmet etmez ve kimseninde ona hizmet etmesine izin vermez, asla kimseyi kıskanmaz onu kıskananlardanda hoşlanmaz, özgürlüğü elinden alınırsa yaşama sebebi kalmaz, intikamcıdır, farklıdır yani...daha çok küçükken insanlara hakettiği gibi davranmam sonucunda kötü kişi olucağını anlamıştım, insanlar iyi şeyler duymak ister gerçek şeyleri değil. çocukken en güzel kolejlerde okullarda okudum ama ailemin yanından 18ime basmadan ayrıldım, kendime yeni bi hayat kurdum, yaşadığım ev ne çok büyük nede çok küçük, idare ediyodu ve bu benim için yeterliydi. evden ayrılmamın bir diğer sebebi ise evde yaşayan herkesin birbiriyle kavga etmesi. ben kavgadan nefret ederim, sayılır, bi bakıma, tamam tamam etmiyorum ama kavgada ben yoksam ve çok ses çıkartıp kulağımın zarını patlatma ihtimali varsa bundan hoşlanmam. ordakiler sürekli kavga ediyodu ama en kötüsü benim hayatıma karışıyorlardı, kendilerini ne sanıyolardı bilmiyorum. benim hayatım benim kurallarım, benim. kimse karışamaz yada seçimlerimi değiştiremez. benim ya benim,neyse yeni hayatımda kimse beni bu konuda sinirlendirmedi. ayrıca sinirlenince çok kötü oluyorum. ciddi kötü, mesela bikeresinde durakta otobüs beklerken biri bana çarparak yanımdan geçti okadar sinirlenmiştimki o koca poposuna bi tekme attım ve oda yüz üstü yere yapıştı. galiba biraz sert vurmuşumki iki dişi kırıldı ayrıca poposundada kocaman bi morluk olduğuna eminim, uzun bi süre oturamayacağını tahmin eder gibiyim. bananeki?! kendi istedi bana bulaşmamalıydı.
bu ilk bölüm olduğu için kısa ama sonraki bölümler daha uzun olucak daha yeni yeni ısınıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızken Daha İyi
Randomherzaman yalnızdım ben, hep. çok arkadaşım oldu, çok sevgilim oldu, çok ailem oldu... ama bakın şuan hiçbiri yanımda değil... demekki hiç yanımda olmamışlar... demekki hiç hayatıma girmemişler... denemişler belki ama yeterince değil... yalnızdım ben...