Gözlüklü Şirin

-2-

sabah çalan alarmımı kapatıp yanımda yatan bihtere döndüm. bihter benim kedim arkadaşlar. gönül isterdiki bihter beren saat olsun ama yok olmuyo. kendimi senayı aldatmış gibi hissedip düşüncelerimden kurtudum ve oldukça tüylü kedimi sevdim.

yataktan kalkıp hızlıca lavaboddaki işlerimi hallediip beyaz lakosumu ve okul için olan pantolonumu giydim. okulda düzgün giyinen tek kişiydim heralde.

gözlüklerimin camını temizleyip taktım ve çantamı alarak aşşağıya indim. hemen yardımcımız binnur teyzemin benim için hazırladıklarını yedim ve sütümü içtim. evet hala boyum uzamadı. şey ben 170 boyunda 46 kilo bişeyim. halime bir kez daha acıyıp binnur teyzeye teşekkür ederek mutfaktan çıktım. annem de babam da çok yoğun çalıştıkları için genelde benden önce çıkmış oluyorlardı.

aras a yakalanmadan sessizce çıkmaya çalışırken ensemde bir el hissettim. elin arasa ait olduğunu görünce ofladım. aras sırıtıp "gel hadi bu gün seni ben götüriyim."dedi.

aras benimle aynı okulda 11.sınıf müzik öğrencisi. ama ben servisle giderken o ehliyetinin olmamasına rağmen araba yada motoruyla gidiyordu. annemler kendisine kötü bişey yapmasın diye genelde istediklerini yaparlardı. havasından hep.

Göz devirip"hayir saol."dediğimde ensemi bırakıp"iyi sen bilirsin serviste sürün"dedi ve evden çıktı.

Bende sıkı sıkı giyinerek çıktım ve servisi beklemeye başladım. 6 dakikanın sonunda geldi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Öğle tenefüsü zili çalmıştı ama adayla hiç konuşmamıştık bile.

Yemek için kantine gittiğimde elinde kahvesiyle arkasını dönen ada"çalışmalara başladın mı?."dedi.

Gözlüğümü düzeltip"ne yapıcam ki"dedim.

Oflayip bi masaya oturdu ve dik dik bana bakmaya başladı"gelicekmisin gerizekalı çocuk."dediğinde planı hatırlayıp masaya oturdum.

Etrafa bakınıp"ee sonra nolucak?."dediğimde arkadan gelen kişilere el salladı ve"bu olucak."dedi.

Masaya oturanlar ın popüler tayfa olduğunu gördüğümde iyice utandım hem de içlerinde aras ta var kesin rezil edicek kesin..

Hepsi ayrı kafadayken ada beni fark etmediklerini anlayıp"arkadaşlar bu tuna." dediğinde hepsi aynı anda bana döndü gözüm direk arasa kaydığında salak salak sirittigini gördüm ve başımı eğdim.

Bazılarından yarimyamalak"merhaba"cikarken aras"senin ne işin var lan burda."dedi.

Ada arasa dönüp şaşırmış bi ifadeyle"tanisiyomusunuz?." dedi.

Aras"yani az çok tanırım."diyip güldü ve telefonuyla uğraşmaya başladı.

Ada bana dönüp"ne iş?."dediğinde.

Gözlerimi devirip"abim."dedim.

Ada"ne abin mi!."diye şaşkınlıkla bağırdığında masadakilerin hepsi bana döndü. Hepsi inanamamıştı.

Ne yani benden alıp ona verdiyse? İlla benzememiz mi gerekiyo.

Iki saat bunu konuştular ama ben pek dahil olmadım orda öylece oturdum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Okul aynı geçmişti. Serviste öndeki tekli koltuğa yönelirken güçlü bir kol ensemden tutup ikili koltuğa oturttu.

Lanet olsun. Güçlü kolun adaya ait olduğunu öğrenince iyice kendimden utandım.

Yanıma oturup öylece bakmaya başladı, korkup"ne bakıyorsun be?."dediğimde.

Sabır çekip" kimi sevdiğini söyle."Dedi.

Gözlüğü mü düzeltip" söylemem."Dedim.

Tek eliyle yakamı sıktığında korkup,"vurma tamam söyliyicem."dedim.

Yarım ağız siritip geri koltuga yaslandığında boğazımı temizleyip" şey. Sena."dedim.

Şaşırmış bi ifadeyle" Sena Demirtaş?."diye sordu.

"E-evet."

"Sena? iyi de sen gay değilmiydin?" Dedi, gözleri biraz daha kisilirken.

"ne! ne saçmalıyorsun be!."dedim istemeden gözlerim büyümüştü.

"Eminsin." Dedi ifadesini bozmadan.

"gay falan değilim bikere. hem ne varmış Sena da. İnsan değilmi o. Niye bu kadar şaşırdın."dedim koltuğumda dikleşirken.

Kafasını salladı ve şaşkınlığından normal korkutucu ifadesine geri döndü.

"Sena nın kendini beğenmiş bi orospu olduğunu biliyorsun değil mi?."dedi alaycı ses tonuyla.

Hızlıca ona döndüm ve" düzgün konuşsana."dedim.

"Bak tamam, bi değişim yapıcaz dedik. Kusura bakma ama Sena sana her türlü bakmaz."dediğinde acı gerçek bi kere daha kalbimin canını sıkmıştı.

Yüzüm asılırken"o-olsun. Denemeye değer. O sevmesede severim ben onu."dedim.

Tek kaşını kaldırıp"seversin de.. bi yere kadar. Sadece kullanır seni, sonunda aptallık yaparak zaman kaybettiğini anlarsın. Şu lafımı unutma çaylak, 'her aşk bir gün biter...'."dedi ve cevap beklemeden telefonuyla ilgilenmeye başladı.

Zaten vericek bi cevabım da yoktu. Haklıydı. Sevmiyicekti beni. Ama olsun..

Aklımda gelecek bölümlerle ilgili güzel fikirler var. Sizinde bi fikriniz varsa paylaşın lütfen. :)