Multide Sare.
Notalara acımasızca basıyordum.
Acımadan.
Ne anlamı var ki babam olmadan?
Şarkıyı yalnış çaldığımda durdurup "Sare yalnış çaldın baştan." demeyince ne anlamı vardı?
Evet ben Sare. 23 yaşındayım.Babamı kaybedeli 6 ay oluyor. Annem ben 3 yaşındayken kansere yakalanmış ve ben 4 yaşındayken vefat etti. Annem ile hatırladığım sadece beni evimizin arkasındaki salıncakta sallaması ve birlikte fidan dikmemiz.Bir de ölümü var.
Konservatuar okudum. Şu an bir işim yok. Babamdan kalan maaşla geçiniyorum. Ama çalışmam lazım. Eğer çalışmazsam hıncımı enstürümanlarımdan çıkaracaktım.Dayanamazlardı bana.
Şarkı çalarken daha fazla düşünüyordum geçmişi.
Babam... Bana hem anne hem baba olan koca yürekli adam. Hasta olduğumda başımda beklerdi mesela.
Müziğe ilgimi destekleyip bana gitar,yan flüt,piyano ve keman alan,derslerine gönderen babam.
Ama bunların hiçbirini umursamıyorum. Zaten babam yok. Benim şarkılarımı kim dinleyecek ?
İçimdeki bir ses o seni hep dinliyor diyor ama...
Yok.
Piyanomun tuşuna damlayan göz yaşımı sildim.
Ayağa kalktım ve kitap okumaya yöneldim. Tam odadan çıkıyordum ki telefonum çalmaya başladı.
Hızlıca telefonu kavradım.
Arayan Gamze idi.
"Alo Sare?"Nefes nefeseydi."Efendim Gamze? Bir şey mi oldu ?" Endişeli ses tonuma karşılık "Yok yok otobüsü kaçırıyodum az daha.Sen beni boşver. Sana iş buldum."
"Ne işi?"
" Patronumu biliyorsundur. Kaya Demirel.Geçen gün ablası ve eniştesi çocuklarının doğumundan dönerken trafik kazası geçirdiler. Ama yeni doğan bebekleri yaşıyor. E kimseye veremeyeceğine göre şu ana kağıt üstünde onun kızı. Ve bebek bakamayacağı için güvenilir bir bakıcı istiyor. Ben de seni söyledim. Yarın görüşmek istersen müsaitmiş." Adını gazatelerde görüyordum bu adamın. Ama hiç resmini görmemiştim.Sesi çok heyecanlı geliyordu.
"Tamam görüşürüm." dedim.
Gamze'nin sesi cıvıl cıvlıdı. "Çok sevindim. Yarın ben seni alırım öyle geçeriz. Bu arada bir CV istiyor." Personel almayacak ya şaşırdım. "CV mi? "
"Çalışanlarını yakından tanımak istermiş. Neyse ben iniyorum görüşürüz."
"Görüşürüz."
Yeni bir iş... Yeni bir hayat... Sanırım iyi gelecekti çalışmak.Bilgisayarım ve yazıcım sayesinde CVmi hazırladım.Sonra kitabımı aldım ve okumaya başladım.
".Benimle evlenmeye razı olduğunu ağzından işitmeden seni bırakmam,beraber düşüp ölünceye kadar. "
Galiba en son bu cümleyi hatırlıyordum. Sonrası karanlık.ΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠ
Sabah kapının çalınmasıyla uyandım. Demekki kitap okuyarak uyumuştum. Kapıyı uykulu gözlerle açtım.
Gamze gelmişti. İş için. Gamze "Günaydın uykucu prenses hadi çabuk hazırlan."
"Sanada ve hazırlanıyorum." Odama geçtim ve gardırobumu açtım. Siyah pantalon,siyah gömlek ve siyah topuklu ayakkabı,siyah çanta.Saç at kuyruk. Ve tamam. Makyaj. Kesinlikle beceremem. Parfüm sıktım ve odamdan çıktım.
Gamze halimi görünce "Kız bu ne cenazeye gider gibi. İnsan yüzüne bi ruj sürer. Yuh."
Of.
"Halimden memnunum ve adamın ablası yeni öldü." Gamze beni geçiştirerek "Öf hadi hadi gidelim."
Evin önünde otobüs bekliyorduk. Otobüsü yaklaşık 10 dk bekledik ve otobüs gelince bindik.
En sonunda Gamze "Geldik." dedi ve otobüsten indik.Gamze'yi takip ettim ve kocaman bir binanın önüne geldik. Otomatik kapıdan içeri girince Gamze danışmadaki kıza "Ayşegül bayan benimle iş görüşmesi için geldi." dedi. Kız (saçları boyalı olduğunu belli )sarı saçlı,dekolteli ve makyajlıydı.
Bana kötü bakışlarından yolladı. Kafasını umursamazca işine çevirdi.
Gamze "Gel." dedi ve asansöre bindik. 25 kata geldiğimizde durduk. Kapılar açıldı.
Karşımızda sekreter oturuyordu. Gamze "Sezen bu arkadaş iş görüşmesi için geldi." Sezen de Ayşegül gibi değildi. İyi bir kıza benziyordu.Sıcak bir ses tonuyla "Bekleyin Kaya Bey'e haber veriyim." dedi ve telefondan bir numara çevirip konuşmaya başladı. Dinlemeye merakım olmadığı dinlemedim. Etrafı inceliyordum. Bej ve koyu kahverengi şekilde dizayn edilmişti.
Sezen "Girebilirmişsiniz." dedi ve Gamze önümde odanın kapısını çaldı.
İçeriden bir ses "Gir" diyince Gamze nazikçe içeri girdi.
İçerideki kocaman masanın başında genç bir adam oturuyordu.
Çok gençti. Benim hayal ettiğim en az 35 di fakat bu adan taş çatlasa 25 idi.
Bizi görünce (daha doğrusu beni) inceledi ayağa kalktı ve gelip bana "Hoşgeldiniz buyrun oturun." dedi ve Gamzeye "Teşekkürler Gamze sen gidebilirsin." dedi. Gamze bayağı şaşırmıştı.Ve Gamze gitti. Bana döndü ve "Oturun lütfen." dedi ve kendi masasına geçti.
"Öncelikle tekrardan hoşgeldiniz. Adınız ne?"
"Sare. Sare Çelik. CV mi istemişsiniz. Buyrun."
Uzattım.Gülümsedi. "Alıyım fakat sizden de dinlemek isterim." Şaşırmıştım. Bu kadar cana yakın tahmin etmiyordum. O CVime bakarken "Siz anlatın sizi dinliyorum." dedi"Tabi. Ben Sare Çelik.23 yaşındayım.
Konservatuar okudum. Annem ben küçükken vefat etti. Babam da 6 ay önce veffat etti.Annem ve babam da tek çocuk oldukları , dedemlerimin ve babaannem ile anneannemin öldüğü için akrabam varsa da bilmiyorum. Kardeşim yok.İleri düzeyde İngilizcem ve orta düzeyde Almancam var. Gitar,yan flüt,piyano ve kemanı ileri düzeyde çalabiliyorum. Bunun yanında orta düzeyde bateri ve viyolin çalabiliyorum. Sanırım bu kadar."En sonunda bana bakıyordu. "Peki 2 haftalık bebeği bakabilir misiniz?"
"Evet bebek bakım kursu almıştım yakın zamanda."
Bu kursa amaçsızca katılmıştım ve galiba işime yarayacaktı. Konuşmaya başladı.
"Deren daha iki haftalık ve gerçek anne babası yok. Şu an kağıt üstünde babası benim. Ve ben bebek bakamıyorum. Gamze benim güvenilir çalışanlarımdan biridir. Arkadaşı olduğunuza göre size de güvenebilirim herhalde.Derene bakmak için benim evime yerleşmen lazım. Ona anne şevkati ile yaklaşmanı istiyorum. Çünkü annesi yok. Tam bir anne olman lazım. Bu iş en az 7 yıl sürmeli. Sürekli bakıcı değiştirmem ona annesizlik duygusunu yaşatır. Bu yüzden ona bir gün açıkladığımda en azından anne sevgisi görmüş olması lazım. Anlaya biliyormusun ?"
Kabul etmeli miydim?
Zaten kimsem yoktu. 7 yıl çok uzundu ama ne yapacaktım.
"Peki kabul ediyorum." Sevinmişti. "Peki o zaman yarın Deren hastahaneden çıkacak ve sen de yarına kadar evime yerleşmelisin. Eşyalarını toparlayabilirsin herhalde."
"Tabi tabi."Ayağa kalktı ve karşıma oturdu. "Peki o zaman. Yarın sabah şöforum evinize gelir. Adresi şu kağıda yazın. Bana bir kalem ve kağıt uzattı.
Adresimi yazıp uzattım. Aldı ve " Bu arada her ay başı maaşınızı alırsınız.Gelirken müzik aletlerinizi getirebilirsiniz."Şaşırmıştım. "Teşekkür ederim ama gerek yok.Söyleyeceğiniz başka bir şey yoksa gidebilir miyim? Malum toparlanmam lazım."
Benimle birlikte ayağa kalktı.
"Enstürümanlarınızı getirebilirsiniz. Çünkü ben evdeyken Derenle ilgilenirim ve siz de alıştırma yaparsınız.Bu şekilde çalmayı unutmazsınız. İsterseniz."
Teklifi çok güzeldi tabikide. "Peki getiririm Kaya Bey. Kolay gelsin."
"Bu arada bana Kaya de. Aramızda 3 yaş var nasıl olsa."
Yine gülümsemişti. Ona gülümsemek çok yakışıyordu. Dememiş miydim taş çatlasa 25.
Ben de gülümsedim. "Görüşürüz.Kaya." O da tekrardan gülümsedi ve "Görüşürüz Sare."
Kapıdan çıktım. Çıkmamla Gamze dibimde bitti."Kızımmm Kaya beye bişey oldu ya ilk defa bir bayana böyle davrandı. Valla adamı değiştirdin."
Afallamıştım.Belli etmeyerek"Hmm öylemi ? Bana pek de öyle gelmedi." dedim pek de takmayarak. Gamze "Ee işi kabul ettin mi ?"
"Evet ve eşyalarımı toplamam lazım. Malum artık Deren bebeğin bakıcısı oldum." Gamze
"İyi o zaman sen toparlan. Gidebilirsin değil mi ?""Giderim merak etme." dedim ve vedalaştık.
Asansöre yöneldim ve 0 düğmesine bastım.ΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠΠ
ARKADAŞLAR YORUM VE VOTE ATARSANIZ SEVİNİRİM
SEVGİLERLE... ✨✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronumun Bebeği
Teen FictionBu Sare ve Kaya'nın hikayesi... Patronunun bebeğine bakıcı olan Sare nin hikayesi. Dikkat : Aşk ve nefret içerir.