Medyada Ajdar
Sare
"Ellerimi niye bıraktın anne ?" Dedim bağırarak. Yorgundum. Yürüyemiyordum. Düşüyordum sürekli. Dizlerim kanamış,yanaklarımda kurumuştu göz yaşlarım.Mavi okul önlüğüm tozlanmış,beyaz çorabım yırtılmıştı. Siyah deri ayakkabılarımın ucu yıpranmıştı. Saçlarım karışmıştı. Annem yavaş yavaş geri geri gidiyordu."Kızım sen artık büyüdün. Ve büyümeye devam ediyorsun."
Yerden kalktım. Üstümde lise üniformam vardı. Eteğimi silkeledim. Saçlarım belime kadar geliyordu. Diz altı çoraplarım siyahtı. Beyaz gömleğim ütüyü iyi yapamadığımdan bilmem kaç çizgiydi. Kravatım boynuma emanet gibi takılmıştı.
"Hayır anne hayır! Büyümedim ben. Daha küçücük bir bebeğe bile sahip çıkamadım. Anne gel yardım et bana !"
Annem geri geri gitmeye devam ediyordu. Ben ise koşuyordum. Birden ağlama sesi duydum. O idi işte. Deren'in sesiydi bu.
Arkama döndüm. Yerde oturmuş ağlıyordu. Geri döndüm ve onu kucağıma aldım. Anneme doğru tekrar koşmaya başladım. Koşmama rağmen hala uzaktaydı benden. Giderek uzaklaşıyordu.
Kucağımdaki Deren kollarını boynumdan çekti. "Anne niye koşuyoyuz ? Babam aykada kaldı beklesene."
Arkama baktım. Kaya bana bakıyordu.
Deren kucağımdan indi ve koşmaya başladı Kaya'ya doğru.
Kaya'ya sarıldı. Kaya'nın beline kadar geliyordu şimdi.
Kaya,Deren'in elinden tutmuştu. Karnımda bir ağrı hissettim. Karnıma doğru baktığımda...
Hamile miydim ?
Ben daha az önce ilkokulluydum. Annem "Büyüdün Sare. Bir kocan,baktığın bir bebek ve karnında bir bebek var. Onlara sahip çık kızım. Ben seni koruyamadım. Sizi bıraktım. Sen onları bırakma." Dedi ve gitti.
Annem...
Gitmişti.
Beni bırakmıştı.
Birisi elimden tuttu ve beni kaldırdı. Babam
"Bir müzisyene düşmek yakışmaz. Boynunu dik tut flüt çalarken. Ellerin dans etsin piyonanın üstünde çalarken. Gitar tellerinin kesmesine izin verme ellerini. Bulaşmasın pembe elbisene kemanın reçinesi. Ve çökme böyle yerlere. Dik dur.""Baba..."
Sarılamadan o da uzaklaşmaya başladı benden.
"Ben sevdiğim kadının peşinden gidiyorum. Onun yanına. Sakın arkamızdan ağlama. Çocuklarını ve eşini sev. Onlar seni bekliyor."
Dedi ve o da kayboldu.
Yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Çöktüm.
Arkamdan küçücük kollar sarındı bana . Daha sonra büyük,sıcak bir el.
Karnımı tutarak kalktım ve Kaya'ya sarıldım. Deren de bacaklarıma sarıldı. "Ailem siz mi olacaktınız ? " dedim.
Kaya
Bu adam ne saçmalıyordu böyle ! Deren'e zarar verirse... Öldürürüm onu ! O bana ablamın emaneti.
Bakıcısı derken ? Sare'ye nasıl zarar verebilirdi ki ?
Düşüncesi bile korkunçtu. O da benim değildi. Bir nevi emanetti bana. Deren'e bakıyordu. Olay da benim evimde olmuştu !
Çıldıracaktım.
İçeri girdim ve ameliyathanenin kapısında beklemeye başladım. Önemli bir durumu yoksa konuşacaktım onunla. Sakince.
Daha sonra da o şerefsiz Ajdar'ı bulup Deren'i alacaktım ondan. Ha birde dövecektim.
Ameliyathanenin kapısı açıldı ve içinden iki hemşire ile beraber doktor çıktı.
Bana doğru geldiğinde ayağa kalktım. "Sare Hanımın eşisiniz herhalde." Tam hayır diycektim ki doktor tekrar konuşmaya başladı.
"Sare Hanım şu an uykuda ama biz yine de müşade altında tutacağız. Başını şiddetli bir şekilde çarpmamış.Dikiş atıldı .Uyandığında durumuna bakalım. Uyanması 1 saati geçmez. Uyandığında yanında olmanızı rica ederim. Bu gibi olaylarda hafıza kaybı yaşanabiliyor. Herşey Sare Hanıma bağlı.Ona göre en fazla 1 hafta sonra çıkar. Hatta 1 hafta fazla bile gelir.Birkaç gün yeter toparlanması için. Geçmiş olsun" Dedi ve gitti.
Telefonum çalmaya başladı. Arayan Kadir'di.
"Alo Kadir ?"
"Alo abi benim. Ajdar'ın İstanbulda'ki yerlerini didik didik ettik. Hiçbirinden yok. Senin bu telefon frekansları da İstanbul dışından geliyor. Tesbit edemiyoruz. Telefonu imha etmiş.Bu adamın Bursa'da evleri varmış. Oraya bakmaya gidiyoruz."
"Dikkatli gidin. Haber gelirse saat ne olursa olsun ara."
"Tamam abi görüşürüz."
Telefonumu cebime sıkıştırdım ve oturaklara oturdum.
Sare
Gözlerimi zorlukla açtım. Oda loş bir şekilde aydınlatılmıştı.
Uyandığımı gören hemşire yanıma geldi. "Sare Hanım nasılsınız ?Kendinizi nasıl hissediyorsunuz "
"İyiyim,teşekkür ederim."
"Ben eşinizi çağırayım."
"Eşim mi ? Bir yanlışlık olmasın. Ben evlenmedim."
"Sare Hanım üzülerek söylüyorum fakat hafızanızı kaybetmiş olabilirsiniz."
Dedi ve çıktı. İçeriye Kaya girdi. Ne yani biz Kaya ile evlenmiş miydik ? Ben hafızamı mı kaybetmiştim ? Çocuğum felan da var mıydı ? Ya karnımdaki bebek ?
Ben düşüncelerime dalmışken Kaya içeri girdi.
"Sare iyi misin ?" Dedi."Kaya biz evli miyiz ? Hafızamı mı kaybettim ? "
Kaya "Hayır evli değiliz. Şimdi sorduğum sorulara cevap ver. En son ne hatırlıyorsun ?"
Yüzümü buruşturdum. "Ben tam aşağıya iniyordum ki birisi arkadan sert bir cisimle kafama vurdu. Beni çekmeye başladığını hissettim. Sonra senin ayak seslerini duydum. Beni hızlıca bıraktı ve koşarak uzaklaştı. Sonrasını hatırlamıyorum."
Kaya
Sare'nin hafızasını kaybetmemesi iyi olmuştu. Ama kim evime kadar girip Sare'yi kaçırmaya çalışmıştı ?
Telefonum çaldı. Kadir'dir diye hemen açtım.
"Nasılsın Kaya ? Sevgili bakıcın iyi mi ? Anlaşılan onu da misafir ediceğiz yanımızda. İhalede bana yardım etmezsen,bebek ve bakıcı ölür !"
Sonlara doğru yine Deren'in ağlama sesi gelmişti.Anlaşılan işim baya zordu.
♤♤♤
Bu bölümü erken yayınladım. Haftaya sınavlarım başlıyor. Sınav haftasında iki kısa 2 bölüm yapmaya çalışacağım.
Bölüm nasıldı ?
Kaya sizce ne yapacak?
Bu bir tehdit mi ?
Deren kurtulacak mı?
Yorum fazla olursa bölüm de o kadar çabuk gelmeye çalışır.
Sevgilerle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronumun Bebeği
Teen FictionBu Sare ve Kaya'nın hikayesi... Patronunun bebeğine bakıcı olan Sare nin hikayesi. Dikkat : Aşk ve nefret içerir.