Elementler Akademisi

"-Büyü-"

Bugün de erken uyandırıldım. Saat 7:30. YİNE!!! Ve ilk ders gene aşk dersi... Bu dersin amacını anlayan biri varsa bana anlatabilirim? Lütfen... Neyse. Zaten geleli 1 gün oldu. Zamanla anlarım. Umarım... Bu "Elementler Akademisi"'nin en sevdiğim yanı, burdaki bütün erkekler meteor gibi. Ama kötü yanı da hepsi Serseri!! Serserilerden nefret ederim. Tabiki aralarında kibar olanları da var ama çok az... Onlara da pek denk gelinmez... Sırama oturdum ve hocayı bekledim. Gene aynı hoca girdi ama tahtaya bu kez farklı bir şey yazdı... "Aşktan korunma yolları" Yok artık. Omg! Hayır neden bi insan dünyanın en güzel şeyinden korunmak ister ki? Hani burda AŞKtan bahsediyoruz... Gerçi şu ana kadar yaşadığım bütün aşklar bir hayal kırıklığı ve de nefretle sonuçlandı. Özelliklede son yaşadığım... Uzun hikaye...
*
*
Aşktan korunma yolları çok garipti. Hocanın neler anlattığını anlatayım:
"Aşktan korunma yolları ismi size garip gelebilir... Hatta, kesin gelmiştir. Ama bu ders hayatınızı kurtarabilir. Çünkü bu akademinin en yakışıklıları(buna herkes dahil ;) )siz kız öğrencilerin, ve bu akademinin en güzel kızları( buna gene herkes dahil ;) ) siz erkek öğrencilerin zararlarına çalışıyorlar... İlk önce sizi güzellikleriyle/ya kış ışıklarıyla büyüleyip, farklı yollarla sizin güçlerinizi kendilerine katarlar... Sizin güçleriniz kalmadığında ise sizi sanki bir kuklaymışsınuz gibi farklı şeylerde kullanırlar... Mesela Aria, bi erkek senin güçlerini aldıktan sonra sana güzelliğini kullanıp gücü olan erkekleri getirmemi emreder. Sen de bunu yapmak zorunda kalırsın. Çünkü yapmazsan seni öldürürler..."
Öldürürler!!! Bu lafa baskı yapmıştı. Neyseki ben daha çok tırsmadan zil çaldı.
*
*
Aşk kayalığına gidip şelaleyi izledim. O arada yanıma biri yaklaştı.
"Selam"
"Selam"
"Bu güzel kız burda yanlız başına napıyor gerçekten çok merak ediyorum"
"Merak etmeye devam et(fısıltı)"
"Afedersin?"
"Be-ben sadece kafamı dinlemek istemiştim"
"Peki anladım.Öyleyse hangi elementten olduğunu öğrenebilir miyim?"
"Tabii... Su..."
"Ne tesadüf. Bende!!"
"Ne kadar sevindim anlatamam..."
Dalga geçiyorum. Bu çocukta bişeyler seziyordum. Kötü bir şeyler...
"Pekala. Son bir şey daha sorucam."
"Sor bakalım."
"Yüzüme ne zaman bakacaksın?"
Haklıydı. Geldiğinden beri yüzüne bakmamıştım... Ne kadar ona hiç içim sinmese de yüzüne bakmamak saygısızlık olurdu..Yüzüne baktığım anda gözlerim kapandı...