Ve şimdide bu patatesin tuvalete gitmeye ihtiyacı var. Gerçekten , en kısa zamanda tuvalete koşmassam altıma yapabilirim... Ama bir sorun var. Burada 100 kişi olmasına rağmen burdan sıyrılamam. Çünkü bütün gözler benim üstümde. En iyisi kürsüdeki adam a sormak...
*
*
"Şey afadersiniz burda lavobo nerde acaba?" . "Bana Bay Thomas diyebilirsin. Ve sana lavabonun yerini Cece gösterebilir." . Cece. Güzel isim. İyi bir bestfrend olabiliriz belki.
"Tabikide" dedi Cece. Ve yola çıktık. Bu labirent gibi sarayda lavabonun nerde olduğunu nasıl biliyorlar acaba? Hiç konuşmadan lavaboya gittik ve içeri girdik. Cece benden bin kat güzel bir kızdı. Kızıl saçlı , uzun ince bir kızdı. Topmodel gibi diyebiliriz.
*
*
Ve geri kocaman odaya gittik ve yürümeye basladik. Cece bi kokteyl aldı ve benim üstüme döktü.
"Ne... ne yapıyorsun sen?" içindeki o şeytani gülümsemeyi görüyor gibiydim. " Ben... ben çok üzgünüm bilerek yapmadım..." Ne? Hadi ama bilerek yaptigin apacik ortada. " Tamam,ben hallederim" dedim ve babam beni odama götürdü. Harika beleşe bir kaltağım daha oldu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementler Akademisi
FantastikMerhabalar ben zeynep. Bir kitap yazmaya çalışacağım ve bu yayınladığım ilk kitabım olucak. Vote atan atmayan herkese teşekkürler şimdiden. Kendimi tanıtmaya geçersek te... Siz boşverin beni , hikayeye odaklanın. İyi okumalar bitches
