Gizem'in anne ve anneannesi, heyecanla babasının Gizem'i getirmesini bekliyordu. Anneannesi düşünmedende edemiyordu, Erdem'in korktuğunu adı gibi biliyordu, kesin getirecekti Gizem'i ama dayısından önce gelseler iyi olurdu.
Ersan (Gizem'in dayısı) annesine telefon etti
"Ben geldim anne, İzmitteyim. Arkadaşlarım geldiğimi öğrenmiş, beni karşıladılar, bırakmıyorlar bir saat sonra evde olurum"
Nergül (anneanne) henüz Gizem gelmediği için, oğluğunun gecikeceği haberini alınca rahatlamıştı.
- "Tamam oğlum sen arkadaşlarınla hasret gider nasıl olsa bir hafta burdasın"
- "Tamam canim anam, gelirken almamı istediğiniz birşey var mı?
- "Yok yavrum, sen gel yeter. Biz herşeyi hazır ettik"
-"Tamam annem"
...Yarım saat aradan sonra Nergül mutfakta oyalanırken, gözleride camda Gizem'i bekliyordu. Handenin "Anneanne anneanne been geldim burdayıım, anneeeeeee" senini duyunca koşar adımlarla kapıya gitti, Handeyi kucakladı doyasıya öptü. Filizin kulaklarında, hasret kaldığı kızının sesi yankılanıyordu, rüyasında yine kızını gördüğü, "Anneciğim ben geldim, seni çok özledim" diyerek ona sarıldını zannediyordu ama bu sefer gerçekti, yavrusu kollarındaydı. Ağlamamak icin kendini zor tutuyordu, yaşlar göz pınarlarında birikmiş, gözlerini yakıyordu. Daha fazla dayanamadılar ve özgürce yanaklarından süzüldüler.
- "Minik kızım, seni çok özledim"
- "Bende seni çok özledim anneciğim, babama söyledim beni getirmedi ama geldim artık üzülme"
- "Mutlu oldum ya ondan ağlıyorum kızım, üzülmedim"Gizem, annesinin onu gıdıklamasıyla kıkırdıyordu.
"Anne Güvenç'i çok özledim nerde o?"
"Uyuyor kızım, git yatağına bak bakalım""Güveeeenç uyaaaaan ben geeeldiim" diyerek atladı kendisinden üç yaş büyük olan dayısının üstüne Gizem. Güvenç, Gizem'i görünce çok sevinmişti, onu çok özlediğini farketti. Babası, Gizem'i kaçırmadan önce ayrı geçirdikleri bir gün bile yoktu. Her sabah evde ki herkesten önce uyanıp, kimseye haber vermeden büyük anneannelerinin evine gidip, dolaptan yumurta alırlar ve bahçeden erik toplayarak, çatıya çıkıp, sokakta ki çocuklara atarlardı. Diğer çocuklarla oynamaktan daha eğlenceli olduğu kesindi. Bir gün Gizemle, Güvenç balkondan çocuklara bakarken Hande eline bir tane erik aldı ve sevmediği arkadaşı Nilüfer'e attı. Nilüfer ağlamaya başladı çünkü gözüne gelmişti Güvenç ve Gizem kahkahalarla eğlenmeye devam ediyorlardı ki Nilüferin annesinin çıkmasıyla Gizem balkonda ki koltuğun altına saklandı, Gizem'in annesi, anneannesi sesi duyunca balkona çıkmışlardı ama Gizem ortada yoktu, kesin onun başının altından çıkmıştır diye düşündü herkes. Çok geçmeden Gizem'in kıkırdamaları kendini yakalattı ve Nilüferden özür dilemek zorunda kaldı. O günden sonra habersiz dışarı çıkmak, bahçede köpekleri Kont ve Pera'yla oynamaları bile yasaklanmıştı ki bir hafta sonra babası Erdem, Gizem'i kaçırmıştı zaten.
O konuya dönecek olursak Gizem dayısını camda bekliyordu ve oda nihanet gelebildi. Gizem herkesden önce geldiğini görüp dayısına koşarak sarıldı. Ersan herkesle kucaklaştıktan sonra mutfakta annesiyle konuşup salona döndü. Erdem'e;"Bir daha kızının yüzünü göremeyeceksin, bunu ben sağlamayacağım Gizem zaten artık senden daha çok korkuyor ve seni görmek istemez. Ah bana en başında söyleyeceklerdi de seni bulup öldürecektim, şimdi kızına dua et ve çık git bu evden" Dedi.
Erdem birşey diyemedi, diyecek birşeyide yoktu zaten yaptığı hatayı kendiside biliyordu fakat vazgeçmemişti, Filiz'e kendisini affetirecekti elbet. Gizem'i öpmeye çalışsada başaramadı ve çıkıp gitti.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OyunBozan
Non-FictionGeçmişten kaçmaya çalışan, kendisine, unuttum artık kötü günleri demesine rağmen Gizemi'n aklını kemiren geçmişi... "Anneanne babam ben doğduğumda mutlu olmuş muydu? Kaç kişi bu soruyu sorma gereği duyardı ki? Babasına olan sevgi miydi? yoksa nefre...