BROKEN✘4

3 0 0
                                    

Saklanbaç oyunun da Luke bizi bulmuştu ve beni Calum'un kucağında görünce nedensizce sinirlenip gitmişti. Calum kalkmama yardım ederken diğerleri de geldi.

-Takma kafana Jane! Luke işte düzelir, hadi seni evine bırakalım.

Dedi Ashton. Gözlerimle Calum'u gösterince anladılar.

-Hah! Tamam o zaman biz gidiyoruz.

Dedi Micheal ve Ashton ile gittiler. Calum'da elleri ceplerinde önden önden yürüyordu. Ben de peşinden gittim. Calum saatine baktı.

-Yatma vaktin geçdi. Bence uykun gelene kadar ayakta kalabilirsin.

Dedi Calum. Gülümsedim sonra aklıma Luke geldi.

-Calum benim bir yere gitmem lazım.

-Nereye?

Diye sordu kaşlarını çatarak.

-Luke... Özür dilemem lazım.

-Geç oldu Jane. Eve gidip dinlenmen daha iyi. Yarın konuşursun Luke ile.

-Calum lütfen.

-Boşuna uğraşma bu saat'te hiçbir yere gidemezsin!

-Eve gitmesek.

-Nereye gidelim?

-Kiliseye.

-Ne? Bu saat'te? Tanrının meleklerine söyle seni yanlış vakit'te dürtmüşler.

Dedi ve güldü. Kiliseye gitmeye ihtiyacım vardı.

-Calum dua etmek istiyorum.

-Evinde et!

-Tanrının evinde ona yakın dua etmek istiyorum!

-JANE!

-Sakın! Bir daha benim yanımda Tanrı'dan bahsetme!

-Ateist misin?

-Evet, öyleyim! Kız kardeşim çok hasta ondan başka kimsem yok. Annem bizi iki para etmez pislik bir orospu çocuğuna sattı. Babam ise bizi istemediğinden evi terk etmiş. Annanem ve dedem bizden nefret ediyorlar. Şimdi söyle bana Tanrınız neden bunları bana yaşatıyor?

-Belki de seni sınıyordur. Senden çok şeyi almış olabilir ama mutlaka karşılığında sana daha çok sevebileceğin ödüller verir.

-Yeter! Eve gidince ne yaparsan yap ben dinleneceğim.

Dedi Calum ve hızlı hızlı önden yürüdü. Ben de peşinden gittim....

Eve geldiğimizden beri ben odamdaydım Calum ise salonda. Ondan özür dilemeliydim. Bu benim bir huyumdu. Birinin kalbini kırmaktansa kendi kalbimi kırardım sevgi yumağı değildim sadece birilerinin benim yüzümden mutsuz olmasını sevmiyordum. Odamdan çıktım ve Calum'un yanına salona gittim. O televizyon izlerken sessizce yanına oturdum.

-Calum özür dilerim.

Dedim. İç çektiğini ve koltuğun benim tarafımdaki yerinde hareketlenme olduğunu hissettim. Sonra ise onun kokusunu duydum.

-Benim zaafım da bu. Birini üzgün görünce sarılırım tesseli amaçlı. Asıl ben özür dilerim sana kızmamalıydım. Senin suçun değildi.

Dedi Calum. Geriye çekildiğinde bir an boşluğa düştüm. Kokusu ve sıcaklığı bunu sevmiştim.

-Uykum yok yanında kalabilir miyim?

-Kalabilirsin.

Dedi. Ben de yanına oturup televizyon izlemeye başladım. Program ilgimi çekmiyordu Calum'un yanında olmayı seviyordum.

-Fakat böyle olmaz!

Dedi Calum ve beni kendine çekti. Gözlerim kocaman olurken Calum güldü ve kulağıma eğildi.

-Buna alışsan iyi edersin bizim kız çünkü ben çoktan sana alıştım....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 15, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BROKEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin