Multi de Eylül ve Elifin fotoğrafı(sarışın olan Elif)
Herşeyi bırakıp sofradan bağıra çağıra kalktım,bu dünya ya gerçekten tesadüf eserimi gelmiştim? Odama çıktığımda hızlıca kapıyı açıp çok hızlı şekilde vurdum kapıya öle mal mal bakıyorum etrafa hiç birşey düşünemiyorum, buraları terk etmek istiyorum aklımdan intihar geçmedi de değil yani bunun yüzden böyle olmadım hep kavga ediyorlar yeter artık. Bozulmuş soğuk yatağımın içine girip yorganı kafama kapattım ve uyumaya çalıştım tabikide hemen olmadı yatakta 360 derece dönüp uyuyakaldım.
***
Yataktan kalkmak istemiyordum bunların rüya olmasını dileyerek ürkek ürkek yorganımı başımdan kaldırdım ve yatağımın hemen karşısında olan boy aynasına baktığımda ağlamaktan morlaşan göz çukurları, dudağında üzüntü nedeniyle çıkan bir uçuk, halsiz kollar, moraran tırnaklar, titreyen bacaklar... Ne hale geldiğime hala inanamıyorum bu kadarı az bile bir insanın ailesinden ayrılması çok zor "ahh, pardon ben öyle sanıyordum".diyip yıpranan saçlarıma baktım şuan zombi gibiydim kalbi kırık küçük bir zombi. Kendi kendime konuşurken dışarıdan sesler geliyordu annem ve babam dır diye aldırmadım sonra ses ilgimi çekti tanıdık bir ses bu Elif'in sesi idi bir anda mutlulukla doldu içim en yakın arkadaş gelmişti Londra'dan ama annem ve babamla konuştukları için yanına gidemedim Onun yanına çok gitmek istiyorum. Çünkü onu çok özlemiştin onunla görüşmeyeli baya olmuştu ona sarılmaya da çok uzun zaman geçmişti. O benim en yakın arkadaşım Onu gerçekten çok seviyorum çünkü birlikte Çok eğleniyoruz onunla eski okuluna bir sürü anım var. Seslerinin kapıma doğru yaklaştığını fark edip içimde bir kıpraşma oldu ve baktığımda kapı çalıyordu açmak istiyorum ama Annemler odaya gelir ve içeri girerler bunu istemiyorum Onların bir süre Yüzünü bile görmek istemiyorum. Kendi kendime konuşurken bir ses geldi" Eylül benim açsana kapıyı" dedi süpriz der gibi ve annelerin orada olmadığını fark edip hızlıca kapıyı açmaya çalıştım o kadar fazla kilitlemistimki kapıyı açmam 3 dakika sürmüştü kapıyı açar açmaz onun bana sarılmasını engelleyip onu hemen içeri aldım ve kaşlarını bana çatarak baktı bende ona baktım uzun Türk filmlerindeki bakışmamız bittiğinde ikimizde aynanda birbirimize sarıldık "ikiz, çok özlemişim be!" diye bağırıp sarıldım ona oda bana sarıldı baya uzun zamandır sarılıyorsun ve bir anda "tamam yeter, kemiklerimin yeri değişti" dedi sırıtarak bana Ne bu halin? Der gibi bakıyordu bende omuz silktim ve sessizliği bozan o oldu" şimdi bana her şeyi anlat güzelim" dedi.
Bende "annemle babam ayrılacaklar" dedim gözlerimin yandığını hissederek beni kolumdan tutup kendine çekti ve "sarılmaya ihtiyacın var senin bebeğim "dedi yavru köpek bakışı atarak beraber yatağımın ortasına bağdaş kurarak oturduk içimden derin bir of çekerek ona baktım ve o da bana baktı. Uzun sessizlikten sonra" Aman Eylül! çok sıkıldım sen eskiden böyle değildin bune ya şu haline baksana "dedi dalga geçerek bende ondan kafamı ayırıp aynaya baktım" bu ben değildim bu ben olamazdım" dedim, çünkü ben güçlü bir kız idim ve hala da öyleyim diyerek kendi kendimi tesellilere boğdum. Tekrar bana bakıp "kızım bu halin ne ya, sen Eylül Serez'sin sayın Serez kendine gel şu haline bak kendi kendini yiyorsun bırak ayrılsınlar sen kendi hayatına bak sürekli birilerine ezdirme kendini" dedi ve beni harika bir şekilde teselli etti ve ona sarıldım teşekkür ettim bende biliyordum bu olmadığımı eskiden herşeye direnirdim inat ederdim ama şimdi hiç tıklamiyorum bile, hemen kalkıp banyoya geçtim kapıyı kapatırken "beni dert etme bebeğim" dedi Elif bende hızlıca ve keyifle duş aldım duştan çıktığımda Elif'de valizini dolabıma yerleştiriyor du bende bi anda çığlık attım "Yoksa aklımdan geçen şeyi mi yapıyorsun?" diye sevinçle haykırdım oda "neden olmasın, tabi kızım en iyi arkadaşımı çok özledim ben zaten aynı okulada gidiyoruz zaten annemde bir şey demedi biliyorsun okul değince akan sular duruyo biliyorsun. O yüzden madem öyle dedim bende Eylül ile beraber olayım zaten sende başka birileri ile anlaşacağımı düşünmüyorum"dedi gözlerini kısarak bende kafamı olumlu şekilde sallayıp tebessüm ederek onun yanağını sıktım.
"İyi ki gelmişsin hem beni de bunlardan korursun"dedim gülerek "keşke kaçsak burdan İstanbul'a gitmeyi çok istiyorum" dedi gülerek ve sonra ciddileşti son kelimelerinde bende "İstanbul mu?" bende orayı duymuştum herkez orayı yaya yaya anlatıyor hemde çok da yakışıklı çocuklar varmış!"dedim ve aynanda güldük yatağa iyice yayıldık ve bulunduğumuz anın keyfini çıkardık uzun bir kahkahadan sonra Elif "kaçsak mı ki?" dedi sinsi bakışlar atarak benimde kulağıma iyi bir fikir geldi doğrusu "biraz gezeriz hatta orada kalırız" dedim "okulumuzada orada devam ederiz" dedi Elif gülerek "hiç fena fikir değil aslında, oranın ortamınıda merak etmiyorum da değil yani?" dedim merakla "iyi güzel de anneleri nasıl ikna edicez?" "bilmiyorum" dedim yüzümü buruşturup "sende desen anne oranın eğitimi çok iyi ve ben orada eğitim görmek istiyorum! Desen izin vermezlermi?" dedi hafif gülerek "neden olmasın hep ben onların kararlarına saygılı oluyorum biraz roller değişsin" dedim gülerek ve ikimizde telefonlarımızla ilgilenmeye başladık gülerek "bak o fotoğrafımı beğenmemişsin Eylül!" en sevmediğim arkadaş tipi sosyal medyada zorla fotoğraflarını beğendiren "ahh! Unutmuşum kusura bakma ya!" diye bağırdım oda "tamam bakmam" diye bağırdı. "ahh çok sıkıldım!" diye bağırdı "amacı neydi" dedim bunun
"can sıkıntısı "dedi umursamazca bende sıkılmıştım ve bir anda" hadi kalk valizleri hazırlıyoruz "dedim mutlu bir şekilde o da" BEKLE BİZİ İSTANBUL, GELİYORUZ "dedi mutlu bir şekilde sonra hemen dolap kapaklarımın açıp kıyafetleri hazırlamaya başladık dışarıda kalan sadece pijamalarımız ve o gün uçakta gideceğimiz kıyafetler herşeyi hazırladık ve valizleride saklayıp bu günü bitirmeye baktık tam yatakta uzanırken annem kapıyı çalıp içeri girdi umursamazca Elif'e bakıyordum Elif'de odadan çıktı bizi baş başa bıraktı annem "Eylül kızım bizim babanla bir iş toplantısına gitmemiz gerek" dedi bende "bak anne evren bile sizin ayrılmanızı istemiyor" dedim ve gözlerim dolmuştu içimden kendimi teselli ettim "sakın ağlama Eylül" diye. Annem "kızım iş görüşmesi sadece" dedi mırıldanarak bende"Ne zaman? "annemle" yarın yola çıkıcaz 1hafta orada otelde kalıcaz"dedi ben bana kendi kredi kartını verdi "bune" dedim umursamazca ama hayatta istediğim en çok şey idi "baban sana kredi kartı çıkarttı" dedi gülerek "al hadi" dedi benim gözlerime bakarak bende "ne kadar var içinde" biliyorsun" dediğinde anlamıştım sınırsız olduğunu ve okadar mutluydum ki benim kalbimi tekrar kazanmak için yaptıklarını biliyordum ama olsun yinede çok sevindim.
Odaya Elif" girince yarın gidiyoruz "dedim bağırarak oda" kızım hangi parayla" dedi ve bende elimdeki kredi kartını gösterdim ve cool bir görüntü oluşturdum sonrada "efendim, birşey mi demiştin?" diye sordum ukala oda tabi bana tokat atıp "aferin lan "dedi bende kendimle gurur duymuştum. Aferin Bana...
![](https://img.wattpad.com/cover/59227409-288-k504029.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül Rüzgarı
Teen FictionAmerika'da yaşayan Eylül, okulu nedeniyle İstanbul'a gelmek zorunda kalır ve uçakta tanıştığı ukala bir çocukla kavga eder. İstanbula geldikleri zaman yollarını ayırma zamanı gelir ve Eylül -"Umarım birdaha karşılaşmayız "der. Aynısını da Yağız da...