0.1

556 159 29
                                    

Yeni okul döneminde, güneşin tam altında okul bahçesinde herkes gibi sıra olmuşken, aklımda hala eski okulumdan atılma sebebim vardı.

Şimdi her şeyi baştan alalım. Adım Samantha. Eski okulumdan George adında bir çocukla kütüphanede oral seks yaparken atıldım ve sonuç olarak yeni okulumdayım. Yanlış anlamayın. George ile sevgili değildik. Sadece fuck body (anlarsınız ya). Ne diyorduk, müdür -eski okul müdürü- bu yaptığımızın kötü bir şey olduğunu, daha önemlisi bunu kaydetmenin ise çok çok kötü bir şey olduğunu söyleyerek George ve beni okuldan attı.Ama anlamadığım kısım kameranın orada ne işi vardı? Hala gizemini koruyor. Her neyse. İşte yeni okulumdayım ve yeni müdürümün, her müdür gibi, yapmakta olduğu konuşmayı dinliyorum.

Kendime tavsiye: Yeni müdürünle iyi geçin.

Size tavsiye: Kütüphaneler tercih edilecek yerler değildir.

İşte her okuldaki konuşmalardan yaptı, kurallardan bahsetti falan filan... Şimdi sıra geldi yeni sınıfa. Sınıf dediğimde bir grup salak. Kendilerini yakışıklı sanan aslında hiç bir boka benzemeyen erkek topluluğunun bana göz kırpmasıyla intihar edebilirdim o derece durum vahimdi. Her neyse öğretmen geldi kendimi tanıtmamı istedi. Ne söyleyebilirdim ki okuldan neden atıldığımı mı? Hiç sanmıyorum. Adımı söylemekle yetinip sırama oturdum. Tabii arkadan bir çocuğun bana numaranı söylemeyi unuttun demesi de ayrı bir meseleydi.

Aslında aşırı güzel bir kız olduğumu düşünmüyordum. Erkeklerin benimle ilgilenmesinin tek sebebi genellikle fiziğimden dolayıydı.

Nihayet lanet olası zil çaldığında okulu gezebilme şansım olmuştu. Okul büyüktü. Hatta koskocamandı. Kantin, sınıflar, tuvalet gibi gezilebilecek her yeri gezdikten sonra sınıfa dönmeye karar verdim. İlk günden arkadaşım olmasını bekleyemezdim fakat sıkılmaya baslamıştım bile.

Sınıfa gelip sırama oturdum ve kulaklıklarımı taktım. Bir süre sonra yanımda bir hareketlilik hissettim. Sağıma dönüp baktığımda mavi gözlü esmer bir çocuğun bana gülümsediğini gördüm. Kulaklıklarımı çıkardığımda hemen kendini tanıttı. "Merhaba Samantha. Adım Finn. Okulumuza hoşgeldin. Şimdi gördüğümüz dersler ortak, seçmeli dersler bugün veya yarın seçilecek tahminimce."

Anladığım kadarıyla çocuk sınıfın ineğiydi. Aslında inek olamayacak kadar yakışıklıydı. Tek sorun, giyimi ve hareketleriydi. Biraz tarzını değiştirse çekici sayılabilirdi. Ne saçmalıyordum ben ya...

Finn bir süre daha bu gibi konulardan bahsettikten sonra yanımdan kalktı. O kalktıktan sonra esmer, kıvırcık saçlı, sevimli bir kız yanıma geldi ve suratındaki büyük gülümsemeyle konuşmaya başladı. "Selam. Sen Finn'in kusuruna bakma. Kendisi sürekli boş konuşmayı sever de. Bu arada sana kendimi tanıtayım. Adım Abbigail. Amigo takımının kaptanıyım. Ne havalı değil mi? Bu arada bir şey söyleyeceğim. Neden tek başına burada oturuyorsun ki? Yanıma gelsene."

Görünüşe göre sıcakkanlı, iyi ve sempatik bir kızdı. Ayrıca konuşkandı da. O, bana cevap bekleyen gözlerle bakarken "Bence de yanına gelmeliyim. Zaten sıkılıyordum." dedim. Oturduğum sıradan kalkarken, Abbigail gülerek koluma girdi ve sırasına ilerledik. Onun sırasına geçtikten bir süre sonra zil çalmıştı. Gelen öğretmen hemen ders işlemeye başlamıştı. Ders boyunca sınıftan tek ses bile çıkmamıştı. Sınıf sandığımdan da sessizdi. İlk derste de sessizlerdi ama pek üstünde durmamıştım. Eski sınıfımla alakası yoktu. Burada kafatası boş olan yaratıkların dersi kaynatma çabaları yoktu en azından.

Dersin ortasında Abbigail kulağıma fısıldadı. "Daldın gittin. Ne düşünüyorsun? Yoksa eski okulunda bırakıp geldiğin erkek arkadaşını mı?"

Little By Little || H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin