1K olmamız şerefine..!
Scarlet, bana sinirli bir şekilde bakmaya devam ederken açıkça onu pek umursamıyordum. Ancak "Seni kaltak!" diyerek bana saldırdığında işler değişmişti. Birden saçıma asılmaya başlamıştı. Bunu yapmadan önce benim altta kalmayacağımı düşünmesi gerekirdi. Saçlarımı, onun elinden kurtardıktan sonra, bu sefer ben onun saçlarını tuttum ve çekmeye başladım. "Sen bana kaltak demeden önce kendi kaltaklığını kabul etmelisin!" Ben bunları söylerken birden havalandım. Beni tutan kişinin Harry olmasını beklerken arkama dönüp Jack'i görmemle hayal kırıklığına uğradım. Harry'ye baktığımda Scarlet'ı sakinleştirmekle meşgul olduğunu gördüm. Onların bu haline sinirli bir şekilde göz devirdikten sonra Jack'i ittirip herhangi bir yere oturdum. Oturduğum yerden Harry ve Scarlet ikilisine bakmaya devam ediyordum. Biraz konuştuktan sonra Harry, Scarlet'ın alnından öptü ve tekrar oturdular. Kısa bir süre sonra Scarlet eski neşesine kavuşmuştu. Onları izlerken görüş alanımı kapatan bir beden belirdi. Jack. Yanıma oturup konuşmaya başladı. "Benim için kavga etmene gerek yoktu güzelim." Ona cevap verme gereği bile duymadan boş bakışlarımı Harry dışında herkeste dolaştırmaya başladım. Uzun bir sessizlikten sonra Jack tekrar söze başladı. "Scarlet aslında kötü biri değildir. Üstündeki elbise Harry'nin hediyesi diye bu kadar tepki verdi." Bu sözleri üzerine bakışlarımı ona çevirdim. Scarlet onun arkadaşıydı. Onun iyi biri olduğunu söylüyordu. Fakat yanılıyordu. Ayrıca üstündeki elbiseyi Harry'nin aldığını söylemişti. Scarlet'ın üstündeki elbiseye baktım. Ardından Harry'ye. Ve tekrar bakışlarımız buluştu. Onunla göz temasını kesip Jack'e döndüm. "Neyse. Sorun değil. Sadece biraz evcilleşmesi gerekiyor." dediğimde Jack gülerek kalktı ve elimden tutarak beni de kaldırdı. Sonra Harrylerin yanına gidip oturduk.
Jack ve ben geldiğimizden beri hiçkimse konuşmuyordu. Daha doğrusu hiçkimse birbirinin yüzüne bile bakmıyordu. Aramızdaki gerginliği fark eden Harry "Scarlet, bu parti senin için ve sen somurtup oturmaktan başka bir şey yapmıyorsun." dedi. Bunun üzerine Scarlet, Harry'nin elinden tuttu. "O zaman dans edelim." Onlar kalabalığın arasında gözden kaybolurken Jack'e döndüm. "Biraz daha içki getirir misin?" Biraz tereddüt etse de yanımdan kalktı ve o da gözden kayboldu. Tek başımayken biraz düşündüm. Harry'ye karşı bu hissettiklerim neydi? Yoksa aşık mı oluyordum? Bu korkunçtu. Ne kadar yakışıklı olsa da onun sikik beyinli biri olduğunu unutmamak gerekirdi. Düşüncelerim her zamanki gibi bölünürken Jack'in geldiğini yeni fark edebilmiştim. Jack'in elindeki bardaklardan birini aldım. Ondan sonra ikimiz de susmayı tercih ettik.
Ben çok nadiren bir erkeği severdim. Aşık olmak benim için oldukça yeni bir şeydi. Ve bu hoşuma gitmemişti. İkimiz de susarken ben kendimi Harry'yi izlemekten alıkoyamıyordum. Görünüşe göre Harry, Scarlet'ı seviyordu. Ama bu sevgi nasıl bir sevgiydi, bilmiyorum. Kesin olarak bildiğim şey Scarlet, Harry'i arkadaş olarak görmüyordu. Ben bunları düşünürken Harry hala Scarlet ile dans etmeye devam ediyordu. Burada oturup Harry'yi izleyerek aptallık yapıyordum. Ben de eğlenebilirdim. Hem de sarhoşluğun casaretiyle...
Jack'e döndüm ve "Ben sıkıldım. Hadi dans edelim." dedim. O da gülerek "Sen de dans etmeye doymuyorsun." diyerek elimden tuttu ve kaldırdı. Kollarımı boynuna doladım ve kafamı omzuna yasladım. Çok yorulmuştum. Hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak.
Arkamdan birisi çarptığında arkamı döndüm ve Harry&Scarlet çiftiyle(!) karşılaştım. Çatık kaşlarla onlara bakarken Harry konuşmaya başladı. "Partner değişikliği." Daha ne olduğunu anlamadan Harry beni kollarının arasına almıştı bile. Yanlış anlamayın. Bu durumdan şikayetçi değildim tabii ki. Ne saçmalıyordum ben?
Kafamı yukarı kaldırdığımda yeşil gözleriyle bana bakıyordu. "Bu neydi şimdi?" dediğimde cevap vermedi ve beni etrafımda döndürüp kendine çekti. Elleri belime indiğinde ilk başta biraz ürpersem de kısa bir süre sonra alışmıştım. Ben daha belimdeki eline yeni alışabilmişken, kafasını boynuma gömmesi işleri değiştirmişti. Ardından kollarını sıkılaştırması ve beni bedenine hapsetmesi beni iyice heyecanlandırmaya başlamıştı. Ilık nefesi beni gıdıklarken konuşmaya başladı. "Şu an da tahrik oluyor musun?" Artık sıkılmıştım. Çok uzamıştı bu konu. Bunu söylemesiyle anın büyüsünü bozan Harry'yi ittirmeye çalıştım fakat kaslı kolları bunu engelledi. Sonra da direnmeden kendimi huzurlu kollarına bıraktım. Fakat bu huzur uzun süre sürmemişti. "Bu kadar partner değişikliği yeter." Scarlet'ın iğneleyici ses tonu her şeyi mahvederken Harry beni bırakmamakta kararlıydı. Ama Scarlet, Harry'yi çekiştirene kadar. Ben, Harry'den ayrılınca yerimi Scarlet almıştı. Beni ise, Jack kendine çekmişti. Biz Jack ile dans ederken arkamdaki Scarlet'ın kıkırdamasını duyuyordum. Ve bu sinirimi bozuyordu. Daha onu tanıyalı birkaç saat olmuştu fakat bu onun ne kadar itici biri olduğunu anlamama yetmişti.