Aşk Kapıya Dayanırsa(niall horan)

Kimsin Sen?

" Dawson! Burada ne işin var?"
Kenara çekilip geçmesi için izin verdim. Dawson bir ajandı. Size söylemiştim. Hayal dünyasında değildik. Hayatım çok berbattı. Deşmeye çalışsanınız kaybolacağınız türden.

" Sanada selam Cara!" Ceketini atıp koltuğa yayıldığında kıkırdayıp mutfağa geçtim.

" Kahve yapıyorum!"

" Dilimden anlıyorsun" Elime bardakları alıp içeri geçtim.

" Evet! Söyle bakalım!"

" Cara senin peşindeler!" Duyduğum cümleyle içtiğim kahveyi dışarı püskürttüm.

" Ne! Anlamadım! Kim?"

" Dylan MCcray peşinde! Sanat eserlerini kaçırıyor ve gizli yollarla satıyor. Ayrıca mafya babası ve daha birçok kötü iş. Cennette dahi olsa yanacağına eminim."

" Peki benimle derdi ne?"

" Kolyen."

" Dedemin verdiği kolye mi?"
Elim bir anlığına boynuma gitmişti.

" Evet ve tek dylan değil peşinde olan! Bazı gruplar daha var. En tehlikelisi de görünmez çete. Ne yaptıklarını kimse farketmiyor."

" Peki Görünmez Çete kolyemi neden istiyor?"

" Bunu bilmiyoruz ama dikkatli ol."

" Dawson Emily' e ulaşamıyorum."

" Bunun hakkında araştırma yapacağım. Gitmem lazım!" Onu kapıdan geçirirken hala Emily' e ne olduğunu düşünüyodum. Ahh! Birde kolyem vardı tabi ki. Ailemin soy ağacı iki yüzyıl öncesine kadar dayanıyordu. Tabi yükselme dönemimiz son elli yıldı. Dedem öldükten sonra büyük bir servette kapıma dayanmaktaydı ama ben bu serveti kullanmak istemiyordum. Zaten geçmişim yüzünden başım baya dertteydi ve kilit nokta kolyeydi. Koridordan çıkıp gizli kapıyı açtığımda önüme büyük bir koridor daha çıkmıştı. Madem herkes kolyemi istiyordu. Bende sahtesiyle yer değiştirirdim. Bir gizli bölme daha açarken kolyemi boynumdan çıkardım ve sakladım. Sahtesini de boynuma taktıktan sonra herşey tamamdı.
Tekrar koridora çıktığımda zil sesi ile birlikte adımlarımı daha da hızlandırdım. Kapıyı açtığımda nefes nefeseydim. Gördüklerim ile nefesim düzelmişti.

" Siz!"

" İçeri girebilirmiyiz?"

" Beş yabancı erkeği evime alacak kadar bunamadım ben."

" O zaman zorla gireriz" Derken beni ittirip, içeriye girmişti. Pis sarışın gıcık. Keşke bu kötülüğe tanrı mavi göz vermeseydi. Gerçekten çok masumdu. Herkes içeriye geçtikten sonra, bende kapıyı kapatıp salona geçtim.

" Evin çok güzelmiş" Diyen mavi gözlü, kahverengi saçlı çocuğa göz devirdim. Adını unutmuştum.

" Konumuzun bu olduğunu düşünmüyorum. Neden buradasınız?" Niall ayağa kalkıp karşıma dikildi ve elini kolyemin üzerine koydu. Biran çarpılmış gibi hissettim ve geri çekildim.

" Kolyen yüzünden!"

" Demek siz de kolyemin peşindesiniz? O gün bana insanlık için yardım ettiğinizi sanmıştım."

" Zaten öyleydi. Daha sonra kolyeni farkettik. Bizim için gerekliydi." Koltuğa oturdum ve ellerimi iki yana açtım.

" Neden? Güç, Para...."

" İntikam!" Bu soğuk söylentiden sonra Niall' dan ürkmüştüm.

" Farklı!"

" Bizden başka kim var?"

" Dylan MCcray, bazı çeteler ve servet avcıları."

" Dylan MCcray' ı nerden tanıyorsun?"

" Demek sizde tanıyorsunuz. Ben sadece hakkında birkaç bilgi bilyorum ve neden peşimde olduğunu!"

" Kolyene ihtiyacımız var. Bize yardım edecekmisin?"

" Kolyemin rolü ne?"

" Bir yakınımız öldürüldü ve o gün olay yerinde bir tanık vardı. Bizde birisini tuttuk ve o bizim yerimize buldu. Bize kim olduğunu söyleyecekken ortadan kayboldu. Birkaç hafta önce bir e- mail aldık ve adamın bize mesaj bıraktığını gördük. Bu kolyenin resmi vardı ve içindeki şifreyi çözersek katilin kim olduğunu öğreneceğimiz yazıyordu."

" Size neden güvenmeliyim?"

" Emin ol servet içinde yüzüyoruz ve paraya ihtiyacımız yok. Sadece eski bir defteri kilitlemek istiyoruz."

" Beni de aranıza alırsanız neden olmasın!"

" Senmi?" Diyen sarışın gıcık küstahça gülmüştü.

" Beni hafife alma. Emin ol senden daha güçlüyüm. Benim de çözülecek bir geçmişim var ve artık bu kolyenin sırrından kurtulmak istiyorum. Bugüne kadar başıma ne geldiyse hep bu kolye yüzünden geldi. Fakat kalbin etrafındaki sarmaşık figürünü açamıyorum. Ya sıkıştı, yada bilerek açılmıyor."

" Kolyenin sende ne işi var?"

" Varisi benim. Yani bana ait" Hepsinin gözü şaşkınlıkla açılmıştı.

" Senmisin? Bu kolyenin önemli bir soy ağacı var ve en son üyesi Darcy white!"

" Şuanlık soy ağacım hakkında ve kendim hakkında bilgi veremem. Lavaboya gitmem lazım. Evinizmiş gibi rahat edin!!"

Merdivenlerden çıkarken aniden duvara yapıştırılmamla ağzımdan- küçük- bir inilti çıktı.

" Kimsin sen?"