Birisi kapının önündeydi. Ama kimdi? Neden bizim evin önündeydi? Tabağı masay bırakarak kapıya koştum.
-Kimsiniz?
-Sarpoğlu Holding'den geliyoruz.
-Ne?
Neydi şimdi bu? Benimle oyun mu oynuyorlardı? Sonra bir ses daha duydum.
-Arka kapıdan girelim.
Hemen arka kapıya yöneldim. İyice kapalı olduğundan emin oldum. Hatta kilitledim.
-Kimsiniz siz? Benden ne istiyorsunuz? diye sordum.
-Sarpoğlu Holding çalışanlarıyız.
Onu anlamıştım ama benimle ne işleri vardı?
-Benden ne istiyorsunuz? diye tekrar sordum.
-Size zarar vermeyeceğiz, dediler.
Ben galiba soruma cevap alamayacaktım.
-Hemen gidin buradan yoksa polis çağırırım, dedim.
-Sana zarar vermeye niyetimiz yok Sinem. Bizim derdimiz seninle değil, dediler.
Ah çok güzel adımı da biliyorlardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece bunun bir rüya olması için dua ediyordum. Gözümü açacaktım her şey rüyaymış diyecektim. Gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Bir, iki, üç...
* * *
Değişik bir yerde uyanmıştım. Burası evdeki kanepe değildi.
-Nerdeyim ben? İmdaat! diye bağırdım. Sadece çığlık atıyordum. Beynim donmuştu. Karşımda birini gördüm. Bu İdil'di. Ayağa kalkıp yanına gittim.
-Ne istiyorsun benden?! dedim.
-Benden götürdüklerini geri vermeni.
Ne diyordu bu kız. Daha bu sabah tanışmıştık ondan ne alabilirdim ki.
-Ne demek istiyorsun? diye sordum.
-Bora'yı benden aldın. Zaten kardeşim gibi davranmay... Ne diyorum ya ben! Sana söylememeliydim bunları.
-İdil ne oluyor? Ben Bora'yı nasıl senden alabilirim?
-Seni gördüğünden beri tuhaf davranıyor.
-Bu benim Bora'yı senden aldığımı kanıtlamaz.
-Anlamıyorsun...
-Sen anlatamıyorsun.
-Anlatamam...
-Neden?
-Çünkü anlatmamam lazım...
-Neden?
-Anlatırsam burada kalamam.
-Nasıl yani?
-Seninle gereğinden fazla konuştum. Biraz daha burada kal. Bana bulaşmak neymiş anlarsın. Bora'dan da uzak dur!
-Sen bana bulaşmasan ben sana bulaşmam. Hem ben Bora ile arkadaşım. Beni buradan çıkarın.
Beni dinlemiyordu. Kapıyı bir hışımla kapattı ve kilitledi. Bir kere değil bir kaç kere kilitledi. Buradan korkmuyordum. Ama babam endişelenebilirdi. Kesin endişelenmişti. Zaten yarın çıkarırdı muhtemelen. Okul vardı çıkarması lazımdı. Bu düşünceler kafamı yormuştu. Göz kapaklarımın ağırlaştığını fark ettim. Daha fazla karşı koyamadım gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
YAZAR NOTU:HİKAYENİN ADI VE KAPAĞI DEĞİŞTİ. ÇÜNKÜ ÖNCEKİ ADIN PEK ETKİLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEMEYE BAŞLADIM. ARTIK HİKAYENİN YENİ ADI: KOD ADI:LİSE
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:Lise
Novela Juvenil"Lisenin beni yeniden hayata bağladığına inanıyorum." "O kız İdil Sarpoğlu. Ona bulaşmamalısın. " " Gerekirse kavga ederim. Benim olan şeyleri alamaz. "