8. Bölüm

739 37 2
                                    

Kendimi varla yok arası hissediyordum şuan ölmüşmüydüm diğer taraftamıydım burnumu dolduran hastane kokusuyla yüzümü buruşturdum hastanelerden nefret ederdim gözümü yavaş yavaş açmaya başladığımda bulanık görüyordum ne yani ölmemişmiydim şimdi  tabikide ölmemiştim içimde halay çeken Mahmut tuncer ortaya çıkmıştı başımı yan tarafa çevirdiğimde bütün endamıyla çağrı vardı saçları gözüne düşmüş kafasını koltuğa yaslamış uyuyordu yanlış gördüğümü düşünerek gözlerimi kapatıp tekrar açtığımda hala oradaydı birden " merak etme güzelim hayal değilim" Dedi bu vampir falanmıydı  uyurken düşüncelerimi falanmı okuyordu.kaşlarımı çatarak'' bana noldu '' diyebilmiştim sadece olanlar aklıma gelince sinirle çağrıya bakıp '' beni sen vurdun demi hangi yüzle burda duruyosun sen ne yüzsüz birisin ne istiyosun benden artık anlamıyorum çağrı özsomar öldürüp neden tekrardan geri getiriyosun'' bir tane bile mimik ifadesi yoktu sadece sert suratıyla bana bakıyordu dediklerimi söylerken çok bağırmıştım ve çoktan gözyaşlarım sicim etmişit odadan çıkıp gitmişti.babam beni bırakmıştı beni sevmiyormuydu beni orada bırakıp gitmişti arkadaşlarımı ve ailemi kaybetmiştim neden ben neden hayatımı mahveden psikopatım bunu ödeyecekti ona bunu fazlasıyla ödetmeliydim o benim hayatımı kararttı bende onunkini sonlandıracaktım ve onun gibi bi psikopattan kurtulacaktım.içeri doktor ve çağrı girdi ''hastamızı bugün öğleden sonra taburcu edeceğim fakat dikişler iyileşene kadar dinlenmesi gerekiyor fazla hareket etmemeli yoksa dikişler patlayabilir tekrardan geçmiş olsun'' dedi ve gitti bu maymun suratlıyla tekrardan yalnız kalmıştım ikinmizde sessizliğimizi koruyorduk.

******

sonunda taburcu olmuştum hastaneden dışarı çıkmıştık.hissettiğim oksijen hafif kuş sesleri güneş iyi hissettirmişti taki çağrı öküzü kolumdan tutup çekiştirmeye başlayana kadar beni arabaya getirip ön koltuğa oturmam için emretti hayvan işte nolucak oda arabaya bindkten sonrayola çıktık on beş dakika geçmişti sessizlik canımı sıkmıştı elimi radyoya götürdüm müzik açtım en sevdiğim şarkı çalıyordu (love me like you) kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım gidecek hiçbir yerim yoktu herne kadar tehlikeli olsada psikopatımın yanında olmak şuan için daha iyiydi artık duygularım düşüncelerim herşeyim karışmıştı derin düşüncelerime dalarken uyku beni karanlığına çekmişti bile.uykumu bozan kırılma sesiyle yattığım yataktan kalktım saate baktığımda gece ikiydi sağıma soluma bakınarak bişey aradım komidinin üstündeki vazoyu elime alıp odadan çıktım merdivenlerden yavaş yavaş inerken mutfaktan sesler geliyordu yaklaştıkça dahada terler basarken karanlığın verdiği korkuyla üç bucuk atıyordum mutfağa tedirgin adımlarla girdim karanlıktı kimsede yoktu elimdeki vazoyu mutfak masasına bırakıp ışığı bulmaya gittim tam açarken arkamda nefes sesi hissettim refleksle 'çağrııı yardımm ett' diye defalarca bağırdım daha sonra arkamdan gülme sesi geldi arkama çatık kaşlarımla dönerken otuziki diş sırıtan psikopatım çağrı özsomarı gördüm gözlerimi kısıp ölümcül bakışlarımı atıp 'komik mi' dedim 'evet bak güzelim bana nasılda muhtaçsın ' 'hahh benmi sana muhtacım ben güldürme beni' 'hımm tabii kesin şuan ben yerine başkası nolurdu biliyomusun' dedi bende anlamayan gözlerle ona bakarak 'nolurdu' dedim bana piç gülüşü atıp yaklaştı ve birden beni kucağına aldı salona götürüp koltuğa yatırdı ve üstüme çıkıp boynumdan öpmeye başladı ellerimle ona engel olmaya çalışıp itekliyordum 'bırak beni seni aptal bırakkk' kafasını boyun girintimden çıkartıp gözyaşlarımla dolu gözlerimin içine baktı 'şimdi neler olabileceğini anladınmı melek korkmaz şimdi odana çık hemen' koltuktan bir hışımla kalkıp hızla merdivenlere koştum dengesiz pislik psikopatın tekiydi gözyaşlarımı silip odama gittim yatağıma uzandım cenin pozisyonundaaradan onbeş dakika geçtikten sonra odamın kapısı açıldı ve yatağımın diğer tarafında ağırlık oluştu diğer tarafa dönüp uzanan çağrıya baktım 'senin ne iş-' eliyla ağzımı kapatıp 'şşş bişey söyleme güzelim sadece uyu' şaşkınlıkla ona bakıyordum nefesindeki alkol kokusunu alınca içki içtiğini anlamıştım kalkmaya çalıştığım an kollarımdan tutup beni kollarının arasına sardı 'uslu dur sadece uyumak istiyorum küçüğüm' gözlerimi kapatıp sabır diledim şimdi bu dengesiz sarhoştu bişey yapsam kesin gebertirdi beni bugünlük uslu duralım bakalım bende gözlerimi kapatıp uykunun derinliklerine bıraktım kendimi.çalınan kapı sesiyle gözlerimi açtım kim gelmiştiki belkide kurtarıcı bir melek gelmişti yataktan kalkıp merdivenleri büyük bir hızla inip kapının önüne gittim ve polis olmasını dileyerek açtığımda sadece boş gözlerle gelene bakıyordum.........

PsikopatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin