14.bölüm

617 41 5
                                    

çağrıyla içeri girip üstümüzü değiştirdikten sonra salona geçip ecelerden haber bekledik aradan geçen saatler sonra bi haber alamayınca  biz onları aradık telefon açıldığında " ececim evden apar topar çıktınız aysel teyzeme nolmuş neyi var " ağlamaklı sesiyle Ece " melek annem kalp krizine girmiş şu an çok kötüyüm sonra arıycam " diyip kapatmıştı. çağrıya bakıp " bizde mi gitsek acaba "  dediğim sırada onun telefonu çaldı salondan çıkıp aşağı kata inmişti herkes bi yere gitsin zaten melek burda meraktan çatlasın Nasıl bi adalet anlamıyorumki çağrı gelmeyince merak etmiştim yavaş yavaş aşağı inerken " sikerim böyle işi ne demek elinizden kaçırdınız lann " dengemi kaybedip yere düştüğümde çağrı arkasını dönüp telefonu kapamıştı ve hızlı bir şekilde yanıma gelip " telefonlarımımı dinlemeye başladınız ne o melek hanım " mahcup olmuş şekilde " şey ben " sinirle bağırıp " sen ne başımın belası he sen ne siktirgit şimdi sürtük " dediği son iki kelimeyle ayağı kalkıp ağlayarak yanağına bir tokat geçirip evden çıkmıştım bana Nasıl derdi haketmediğim o kelimeleri Nasıl derdi evden bilmem ne kadar uzaklaştıktan sonra karanlıkta kaybolmuştum ağzıma gelen miğdeye bulantısıyla yere kusuyodum  iğrençti bulantım geçtikten sonra karşıdan geçicekken araba tam önümde durmuştu o sırada başım dönüp yere düşmüştüm ve arabadan çıkan kadının hanım efendi iyimisiniz diyişini hatırlıyordum. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim hemen yatakta doğrulup kolumdaki serumla göz göze gelmiştim kısa süre sonra odamın kapısı açıldı ve doktor içeri girdi " merhaba melek hanım Nasıl hissediyorsunuz " dediğinde " iyiyim biraz başım dönüyo hala o kadar " doktor gülümseyip normaldir gebelik süreci olduğu için " dediğinde ağzım kulaklarıma gelmiş şekilde " gebelik mi " diyebilmiştim " melek hanım hamilesiniz bunu bilmiyormuydunuz " doktora şaşırmış gözlerle bakıp "şey ben bilmiyordum yani ben Nasıl ama " derken içeri çağrı girdi gözlerimi ondan kaçırıp yere bakmıştım " melek hanım ben herşeyi eşiniz çağrı beyede anlattım serumunuz bittikten sonra çıkabilirsiniz  tekrardan geçmiş olsun " diyip gitmişti . Çağrı yanıma yaklaşıp " dün için özür dilerim güzelim sinirliydim O anlık çıktı ağzımdan " gözlerim yine dolmuştu cevap veremiyordum " yapma böyle meleğim onları sana hayatta demezdim sadece O an sinirimi çıkarmıştım " elimle destek alıp oturduğumda " senden nefret ediyorum " demiştim ve ağlamaya başlamıştım  gelip sarılmıştı " allah benim belamı versin ne yapmak istiyosan yap melek yeter ki ağlama güzelim bak bebeğimizde etkileniyo " dediğinde bir elim karnıma gitmişti " beni ne kadar parçalasanda seni seviyorum çağrı " bana sımsıkı sarılıp saçlarımı öpüyodu. Serumum bitmişti hastaneden çıkış işlemlerini halledip çıkmıştık. Arabaya bindiğimizde " telefonunu verirmisin " telefonunu bana uzattığında alıp hemen eceyi aramıştım " alo melek " sesi Mutlu geliyordu " Canım nasılsın annen Nasıl " dediğimde " şimdi çok iyi bizde üç hafta sonra dönücez " dediğinde " o Zaman üç hafta sonra sana güzel bir haberim var " demiştim " ya söyle çatlatma insanı " dediğinde " teyze oluyosun " dediğimde " nee Nasıl oha kızım hangi ara ay bu çok güzel bi haber " demişti " ben şimdi kapatıyorum konuşuruz tekrardan" deyip kapamıştım . Ellerimle karnımı tutup " bak bebeğim bu yanımdaki öküz senin baban olur " dediğimde çağrı " sen onu dinleme Aslan oğlum benim " çağrıya dönüp " ya belki kız olucak allah allah " Demiştim şu halimize gülmüştük " çağrı ben çok değişik hissediyorum " çağrı şefkat dolu bir gülümsemeyle " Anne oluyosun güzelim " demişti herkes melek ya da farklı bir şey derdi ama şimdi ben anne kelimesini duyucaktım çok mutluydum.
...
3 ay sonra
Ben çağrı Ece ve Baran bahçede kahvaltı ediyorduk herşey güzeldi Ece eliyle karnıma dokunup " napıyomuş teyzesinin kuzusu" diyip karnımı sevmeye başlamıştı onun bu haline hepimiz gülmüştük. Artık bende melek özsomar olmuştum çağrıyla evlenmiştik kendi aramızda küçük bit nikah yapmıştık. Çağrının telefonu çalmıştı masadan kalkıp içeri gidip yine gizemli konuşmalarını yapıyodu konuşması bittikten sonra yanımıza gelip " Baran yarın ilk uçakla fransaya gitmemiz gerekiyo şerefsizi bulmuşlar " dediğinde Baran " tamam hemen ayarlıyorum biletleri " demişti dudak büzüp " aşkım gitme beni bırakma " aynı şeyleri Ece de barana söylüyordu " güzelim üç dört gün sonra geri gelicem zaten " peki tamam " dediğimde ayağı kalkıp sımsıkı sarılmıştım " hadi siz eceyle dışarı çıkın hava alın biraz bizde hazırlanalım " diyen Baran'ı onaylayıp eceyle hazırlanıp evden çıkmıştık ilk alışveriş merkezine gidip bi kaç parça şeyler almıştık ilerlerken Bebek mağazası ilgimi çekmişti " bak bebeğim sen doğ seninle sana bir sürü şeyler alıcaz annecim " diyip tekrardan ilerlemiştik " melek ya şurda oturup dondurmamı yesek " tamam " dediğimde gidip bir masaya oturmuştuk dondurmalarımız geldikten sonra güzel güzel yerken telefonum çalmıştı " efendim aşkım " diye cevap verdiğimde " saat yedi oldu yedi nerdesiniz siz " diye kızan çağrıya göz devirmiştim "  eceyle çıkıcaz birazdan geliriz " dediğimde telefonum kapanmıştı şarzım bitmişti çağrı şimdi beni öldürücek " Ece hadi gidelim eve bizimkiler çıldırıyo " apar topar kalkıp ecenin arabasına binip yola çıkmıştık eve geldiğimizde bahçede 4 çift göz sinir püskürtüyodu Ece bana bakıp " sıçtık biz" eceye bakıp " hayır görürsün " diyip rahat rahat onların yanına gittiğimde " telefonu yüzüme kapatırsın demek ha " diyen çağrıya baktığımda elimi başıma koyup kendimi çağrının üstüne bırakmıştım " meleğim iyimisin " hepsi telaşlanıp beni içeri soktuklarında Baran mutfaktan su getirmeye gitmişti " çağrı bana üst kattan örtü getirirmisin " dediğimde hemen fırlamıştı eceye bakıp gülmeye başladığımda " melek hamilelik hormonları sana kötü etki yapıyo " dediğinde " salak arkadaşım bak yırttık azarlarından " dediğimde yeni jeton düşmüştü " korkulur senden " arkadan öksürme sesi geldiğinde " demek oyun yaptınız ha " eceyle bir birimize bakıp " asıl şimdi sıçtık " yanımıza geldiklerinde " neyse affediyoruz şimdilik hadi güzelim gidip yatalım artık" Ece ve Baran a iyi geceler dedikten sonra odamıza çıktık yatağa yattığımızda güven bulduğuma sarılmıştım o da bana sımsıkı sarılmıştı gözlerimi yumup uykunun kollarına bırakmıştım kendimi sabah kalktığımda çağrı yoktu ben şimdi ona sarılamamıştım veda edememiştim dudak büküp yataktan kalkıp mutfağa inmiştim buz dolabını açıcakken üstündeki not ilgimi çekti
Güzelim sabah erkendendi uçağımız o kadar güzel uyuyodunki uyandırmaya kıyamadım bebeğimize dikkat et sizi seviyorum kadınım gülümseyip " bizde seni seviyoruz " diyip kahvaltı hazırladım uykulu uykulu gelen eceye baktığımda " günaydın uyku Prensesi"  masaya oturup güzelcene kahvaltımızı yaptık daha sonra salona geçip tv izledik .
5 gün sonra ( multideki müziği tam burda açın )
"Ay Ece gelsinler artık çok özledim" bu heyecanlı halime gülen Ece " birazdan burda olurlar Canım " demişti evden çıkıp karşı yola baktım taksi durduğunda içinden inen çağrıya baktım tam karşımdaydı özlemiştim hemde çok yanına koşup sımsıkı sarılmıştım birbirimizden ayrıldığımzda patt diye ses gelmişti daha ne olduğunu anlamadan çağrı yere serilmişti korkudan elim ayağım titriyordu göz yaşlarım şelale gibi akarken " çağ- çağrı kalk ayağı hadi sevgilim bak biz seni bebeğimizle çok özledik bizi bırakma babası hani ben daha aşericektim sen koşa koşa gidip bulucaktın bebeğimizin tekmelerini dinliycektik bize meraba demeden hoşçakal diyemezsin ayağı kalk çağrı sana diyorum lütfenn kalk " hıçkıra hıçkıra ağlarken karnımda tekme hissetmiştim çağrının elini tutup karnıma götürdüm " bak bebeğimiz tekme attı bak o da üzülüyo gördün mü hadi
kalk ayağı çağrı"  başımı üstüne koyduğumda herşey kararmıştı sadece o an bir hiçtim .

Evet arkadaşlar umarım bu bölümü sevmişsinizdir 1-2 kişi bile okusa Mutlu oluyorum sizi seviyorum 😘

PsikopatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin