Paralel Böcekler

kuşku

(Multi soldaki resimdeki Gizem kumral olan Selin.)

Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu anlamıştım .Çoğu insanın aksine ben hastane kokusunu severdim . Bana hayatımın değerini, ölüme yakın bir kokuyla  hissettiriyordu. Güçlü bir kız değilim ama asla ve asla ezik olmadım. normaldim, Selin ise onun karakteri çok nadir insanlardaa görülürdü. Net bir insandı.
bir şeye, saniyesinde en iyi şekilde karar verebilme yeteneği vardı . Ve ne derse her zaman o olacaktı, çok baskın bir karakteri vardı . Onunla aramızda asla cıvık bir ilişki olmazdı. Arada ufak kavgalar ederdik ama ikimizin de en derin sırları birbirimizde gömülüydü. Aklım hala almıyor güçsüz olan benken, neden o ? Selin ' in uyuşturucuya başlaması çok ani olmuştu. Aslında ailemize en büyük ikinci darbeyi bunu öğrendiğimiz zaman yemiştik. Uyuşturucuya nasıl başladı bilmiyorum ama, çözülmemiş ve oturmamış bazı parçaların olduğu netti .

Selin 'i bulduklarında karnından bıçaklanmıştı ve yüzü tanımlanamayacak hale gelmişti adli raporda kanında uyuşturucu maddesi de tespit edilmişti.  Polis bu işe büyük ihtimalle, soygun amaçlı yapılan cinayet olarak bize anlatmıştı. malum onun bulunduğu yer, torbacıların mekanı. Ama eğer soygun amaçlı olsaydı eşyaları yerinde durmazdı, lakin bize teslim edilen eşyaların hepsi tamdı, birtek parası alınmıştı .
Düşünce fırtınamdan beni koparan, telefonumun mesaj sesi olmuştu. Hızla açıp mesajı okuyunca, kanımın çekildiğini hissettim. Mesajda yazan adrese kuşkulu gözlerle bakıp en sonunda oraya gitmeye karar vermiştim .

 İçeriye girdiğimde oluşan gürültü ürkmeme yetmişti .
"Güzelim tek misin? İstersen takılabiliriz" Gibi laflar duyduktan sonra iyice tiksinmiştim.
"Gizem hanım siz olmalısınız? " Bana, umutsuz bir vakaymışım gibi bakan, korumaya sinirlensem de.

Beş katım olan adamın, boyuna bile yetişemeden beni, ezerek öldürebileceği için susmayı tercih ederek, yapmacık bir gülümsemeyle. "Evet benim ." Diyerek adamın beni yönlendirmesine izin verdim.

İçeriye girdiğimde, kanım bu sefer gerçek anlamda çekilmişti. birbirlerini ölümüne döven iki adam, etrafında tükürükler ve küfürler saçarak idda yatıranlar ve elit kesime yapılmış özel bir loca. Tam anlamıyla yasadışı sokak dövüşlerinin ortasındaydım. Gizem sıçtın! diye, beni motive eden iç sesimi tebrik ederek, telefona gelen mesaj sesiyle dikkatimi, mesajda yazan metine verdim .
-Mesaj-
"Kolunda yılan dövmesi olan adamın locasına git ."

Dikkatimi özel locada oturanlara vererek, kolunda yılan Dövmeli birisini aramaya başladım.
Gözüm tam ringin önündeki locaya takılmıştı,  daha doğrusu orada oturan o adama.
Tahminen otuzlu yaşlarının sonuna gelmiş, giydiği kolsuz tişört sayesinde kolunu saran o yılan dövmesi ve uzun sakalı. İşte bulmuştum. Hızla adama doğru giderken onu gördüm kimdi neyin nesiydi bilmiyorum ama nedense aniden gözüm o çocuğa takılmıştı, sanırım o da dövüşten yeni çıkmıştı. Giydiği kapşonlu ve loş ışık bile kapatamamıştı dudağında oluşan yarayı. Ay banane elin adamının dudağındaki yaradan. Tedirgin bir şekilde yanlarına yaklaştığımda ikisi de beni farkettmişti. 
"Abi ben kalkıyim. " Diyip ayaklanan çocuğa  yılan Dövmeli adam, eliyle önünü keserek .

"Otur yerine! Daha konuşacaklarımız bitmedi" sesinde ki otorite beni bile korkutmuştu .  Çocuğun çarpık gülümsemesi ve geri oturmsıyla Dövmeli adamın dikkatini cekebilmiştim. 
"Gizem sen olmalısın?  " Diyip oturmam için eliyle koltuğu gösterdi , hızlıca oturup başımı evet anlamında salladım. Yanımdaki çocuğun beni tuhaf bir şekilde süzmesiyle tedirginliğim ölçünemeyecek radeye gelmişti . Dövmeli adam tekrar konuşmaya başlayınca ona baktım.
"Sizi tanıştırıyim. "Diyip elini çocuğa doğru götürdü .

"Tufan Erda." Diyip elini bana doğru yaklaştırdı .
" Buda Gizem Öcal" Dedi .
Bense duyduğum şey ile özlemle gülümseyip çocuğa doğru döndüm ve tekrarladım.  "Demek sende böceksin Erda ? "  Tufan duyduğu cümle ile keskin bakışlarını bana çevirince emin olmuştum.