artık hem bedenen hemde ruhen dayanamaz olmuştum.. sabah saat 09:00'da işyerinde olmam gerekiyordu alarmım çaldı ve uyandım.. bugün çok güzel bi hisle uyanmıştım... içimde garipçe bi mutluluk vardı... kalkıp hazırlandım. iş yerinin yolunu tuttum işe tam varmadan o çıktı karşıma bana bir bakışı vardı.. içim eridi kalbimin atışlarını hissediyor duyuyordum resmen bir süre gözlerime baktı ve bir kelime dahi etmedi insanda hiç mi bir tepki olmaz hiç mi bir mimik hareti olmaz yoktu resmen donmuştu karşımda birden o yeşil yeşil gözlerinden yaşlar damladı peş peşe hızlı hızlı çeşme gibi akıyordu yaşlar ama hala ve hala tepkisizdi ona ne kadar kızgın olsamda hiç bir zaman kıyamazdım ona ben onun bir damla göz yaşına dünyaları yıkardım sonra ansızın sarıldı boynuma bir buket dolusu gül verdi elime ben gülleri sevmezdim bana gülleri o sevdirdi gülleri biraz aşk'a benzetirdim dikeni batsada yine sevdirirdi kendini onun yüzünden arsız olmuştum her görüşmemizde gülleri unutma diye msj atardım oysa hiç unutmazdı odamın içi gül bahçesine dönmüştü... gülleri aldım elinden ve diz çöktü yalvarmaya başladı..
gözleri ağlamaktan kıp kırmızıydı o yemyeşil çimen gözleri daha bi belirgindi... kıyamadım ona hemen atladım boynuna sonra işe hiç gitmedim... bir cafeye oturduk bu defa farklı bi kafeydi ilk kez gitmiştik oraya kahvaltı ettik birlikte günlerdir yemek yememiştim... bana baktı ve gülümsedi... allahım o an ölebilirdim öyle bir huzurluydum ki aklımdan geçen tek şey allahım şuan canımı alabilirsin onun gözlerine bakarak ölebilirdim... şuana kadar hep o diye bahsettim sevdiğimden elbette onunda bir ismi vardı onun adı SERCAN isminide çok severdim... ama onun kadar değil....