Bu sefer gelenin Yaman olmadığından emindim. Kesin o pislik adamdı ne yapıcaktım şimdi?
Kapıyı açmamakta karar kıldım ama biraz daha zaman geçip de ben kapıyı açmassam kapıyı kıracaktı.
Bir şeyler düşünmeliydim. Bir şeyler yapmalıydım. Göz göre göre kendimi o adamın kollarına bırakamazdım. O zaman küçüktüm savunmasızdım elimden bir şey gelmiyordu bana yaptıklarına hep göz yummak zorunda kalmıştım ama şimdi büyüdüm akıllandım herşeyin farkına vardım. Ben o adam yüzünden hayatımı kaybettim. Bu kadar güzel bir hayatta yaşayan ölü gibiyim ve bunların hepsinin sorumlusu şu an kapımı yumruklayan adamdı.
Ayak ucunda odama doğru gidip cüzdanımı, telefonumu ve anahtarlarımı aldım. Daha sonra yine ayak ucunda odamdan çıktım salonda olan balkona çıktım. Ayağımdaki panduflara aldırmadan çok yüksek olmayan zemine atladım daha sonra ise nereye gittiğimi bilmez bir şekilde koşmaya başladım.
İyi ki evimi üst katlarda almamıştım. Yoksa o adamdan nasıl kurtulurdum bilmiyorum. Aslında daha tam olarak kurtulduğumda söylenemezdi. Nerede yaşadığımı biliyordu. İlk işim bu evi satılığa çıkartmak olmalıydı. Satılasına kadar da küçük bir otelde kalabilirdim.
Evimi annannemin bana ölmeden önce bıraktığı miras sayesinde almıştım. Evi satın aldıktan sonra geriye kalan parayla ise geçimimi sağlıyordum ama git gide para bitmeye başlamıştı. Yeni bir iş bulup çalışmak şart olmuştu artık.
Koşmaktan soluk soluğa kalmıştım bir adım daha atmaya gücüm yoktu olduğum yerde durup soluklandım. Evimden oldukça uzaklaşmıştım. Hiç bilmediğim sokaklara girmiştim. Adımlarımı hızlandırarak caddeye çıkmak için yürümeye başladım.
Biraz zaman geçtikten sonra evimin önünde duran arabamı alıp geceyi onun içinde geçirebilirdim. Arabamı pek kullanmıyordum alkollu araba kullandığım için cok fazla para cezası yemiştim ehliyetimde bir süreliğine el konulmuştu daha sonra pes ederek evimin önünde yaşlanmaya bırakmıştım arabamı. Bugün işim düşmüştü yaklaşık 1 ay öncede ehliyetimi geri almıştım.
Caddeye çıktığımda cebimden telefonumu çıkartıp saate baktım. 11'e geliyordu. Etrafda çok insan yoktu. Beni gören insanlar ise acayip bir şekilde bakıyorlardı. Bi an neden böyle baktıklarını anlamasamda sonradan jetonum düşmüştü başımı önüme eğip ayaklarıma baktığımda gerçekten gülünç durumdaydım ama şuan bu durumu kafaya takıcak durumda değildim daha büyük dertler vardı başımda.
Saat oldukça geç olmaya başlamıştı etraftaki insanlar da farklılaşmaya başlamış içkili sarhoş ayakta duramayan insanlar gelip geçmeye başlamıştı bense bulduğum bir banka oturmuş hata büzüşmüştüm. Hava soğumaya baslamıştı ve korkuyordumda. Arabamı almaya gidemiyordum beni bulmak için buralara kadar gelen adam büyük ihtimalle amacına yani beni bulasına kadar oradan ayrılmayacaktı.
Yamanı aramak bir anlığına aklıma gelmişti fakat hemen onu düşüncelerimden kapı dışarı ettim. İki gündür tanıdığım bir insana sığınamazdım ve erkektide üstelik ama içimden bir ses kötü birisi olmadığını söylüyordu uzun zamandan beri ilk defa birisine karşı bu kadar olumlu yaklaşıyordum.
Yaklaşık bir saat daha etrafa bakınarak vaktimi geçirdim. Dayanmaya sabrım kalmamıştı bir kaç tane kendini bilmez pislik insanlar sarkıntılık etmeye başlamıştı bir şekilde başımdan savmayı başarsam da geceyi dışarda geçiremezdim. Yakın bir yerlerde otel, apart yoktu koca istanbulda gidip kalabileceğim kimsemde yoktu.
En sonunda pes ederek Yamanı aramaya karar verdim. Cebimden telefonu çıkartıp Yamanı aradım. Uzun bir süre telefonun açılmasını bekledim ümidimin kesildiği anda ise Yaman uykulu bir sesle,
"Alo" demişti.
"Özür dilerim uykundan da uyandırdım."
"Yok yok önemli değil."
"İnan bu kadar zor durumda kalmasam seni aramazdim ama tek çarem seni aramaktı. Dün beni uyardığın adam, akşam benim kapıma dayandı bende evimin arka balkonundan kaçtım."
"Tamam nerdesin sen?"
Bulunduğum yeri tarif ettikten sonra Yamanı beklemeye başladım yaklaşık yarım saat sonra oturduğum bankın ordaydı.
"İyisin degil mi?"
"Evet iyiyim."
"Ne zamandan beri burdasın?."
"3-4 saattir."
"Ciddi misin sen? Neden hemen bana haber vermedin?"
"Rahatsız etmek istemedim."
"Böyle bir şeyin rahatsızlığı olmaz."
"En sonunda seni aradım ama."
"Hemen aramalıydın. Kız başına bir sürü şey gelebilirdi başına."
"Neyse uzatmıyalım sonuç olarak bana hiç bir şey olmadı." Diyerek kestirip atmak istedim.
"Olabilirdide."
"Tamam haklısın" diyerek pes ettim.
"Bu geceyi benim evimde geçirebilirsin." Ne diyordu bu adam! Bu ne cesarttide bana böyle bir şey söylüyordu.
"Sen kim oluyorsu.."
"Hey tamam tamam. Yanlış anladın beni sen. Sen bu gece benim evimde kalabilirsin bende arkadaşıma giderim. Evde tek kişi kalıyorum zaten rahatsız olabiliceğin kimse yok. Haa bir tek rose var."
Çok kötümser bir insandım. Bir an kendimden utansamda belli etmemeye çalışarak,
"Rahatsız ettim zaten yeterince sadece benim evimin önündeki arabayı alabilirsen benim için yeterli olucak. Ben o adamla tekrar karşılaşırım diye gidemdim de."
"Alırım tabide arabanın içinde uyumayı düşünmüyorsun değil mi?"
"Evet düşünüyorum."
"Saçmalama lütfen Derin arabanı sabahda alırız hadi kalk seni evime bırakayım daha sonra bende arkadaşıma giderim."
Bütün direnmelerime rağmen Yaman beni evine götürmüş giyicek kıyafet vermiş ve yatıcağım yeri göstermiş ardından da gitmişti.
Belki hata yapıyordum şu an bilmiyorum ama tek çarem Yamana sığınmaktı. Evet o da bir erkekti kendime bunu sürekli hatırlatıp duruyordum. Kimseye güvenmemeliydim. Bu geceyi burda geçirip yarın ilk işim erkenden kalkıp kendime kalıcak bir yer bulmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adamım(Düzenleniyor)
General Fiction"Önce herşeyi siyaha boyamak lazım. Sonra kurumasını bekleyip üstüne beyaz harflerle yeni bir hikaye yazmak." İşte buna unutmak denir.