Bölüm 5

1.4K 58 2
                                    

《23 Eylül 2012》

Okulda hiç kaçdığınız biri oldu mu? O sizi görmesin diye her haltı yediğiniz....

İşte ben A.U.Ç'tan öyle kaçıyorum... O beni görmesin diye bazı teneffüsleri kızlar tuvaletinde geçiriyorum...Benim gariban arkadaşlarım da benimle birlikte wc de geçiriyorlar teneffüslerini...

Yazık ya valla bazen kendi hâlime acımaktansa bir kaç saniyeliğine onlara da acıyorum. Benim yüzümden düşmedikleri durum kalmadı garibanların...

İşte yine bir öğle teneffüsünde ben A.U.Ç'la aynı masada oturmak zorunda kalmıyım diye, zil çalar çalmaz yanımdaki sırada oturan arkadaşımı, koluna yapıştığım gibi koridora çıkardım...

Zavallıcık o sıra artık kime ne anlatıyorsa kızlar tuvaletine vardığımızda "....p'vp nolursa olsun sonuç 1 olmak zorundadır" dedi.

Gülerek "ha?" dedim, "iyi misin?"

"Hayır değilim," diye atarlandı.." asıl sen iyi misin kızım?! Neden buraya geldik ki! Hadi daha yemekhaneye gidicez, en boktan masada oturmak istemiyorum" Bende artık A.U.Ç önden gitmiştir endişelenmeme gerek yok diye ona uyup wc den dışarı çıktım...

Çıkmamla içeri dalmam 1 saniyemi aldı...Artık bende nasıl bir refleks varsa...

Tabii arkadaşım koridorda göt gibi kaldı, hemen o da arkamdan gelip "Noldu ya? Kimden saklanıyoruz?" dedi..

"A.U.Ç dışarda panolara bakıyordu, umarım beni görmemiştir" dedim, bana yani? der gibi baktı...

"Anlamıyor musun? Çocuktan korkmaya başladım artık...Nereye gitsem beni takip ediyor, şimdi de wc'nin önündeki panolara bakıyor, neden acaba!?!" dedim." Evime elinde bıçakla dayancak gibi bir tip var onda...Psikopat mıdır nedir?"

"Senden daha fazla psikopat olamaz, inan bana" dedi gülerek... Bende güldüm, wc deki diğer kızlar mal mal baktı.

"Tamam plan şu, ona gidip Mavi'yi gördün mü? Sanırsam bahçeye gitmişti falan de ama sakın beni söyleme" dedim...O da gitti. Bende biraz oyalandım, artık wc de napabilirsem... En sonunda ordan geçen kızlara koridorda erkek olup olmadığını sordum. "Yok" dediler, bende çıktım...Arkadaşım oradaydı ve oda panoya bakıyordu...

"Noldu?" dedim,

"İngilizce sınav sonuçları açıklanmış, kimin hangi sınıfta olcağı belli olur yakında" dedi,

"Hassiktir desene kendimi boşuna kastım, A.U.Ç benim için burda beklemiyormuş demekki"

"Hmm..Yalnız ben geldiğimde senin ismine bakıyordu, sonra diğerlerine bakıyormuş gibi yaptı" dedi...

Birşey demedim, ne diyebilirdim ki?

"Hadi, geç kalmadan yemekhaneye gidelim" dedi,

"Muhtemelen en boktan masaya oturcaz" dedim..."Neden acaba?" diye gülerek ekledi...

Yemekhaneye vardığımızda tahmin ettiğimiz gibi kuytu köşede duran dandik, 45 derecelik açıyla eğilmiş bir masa boş kalmıştı. Oraya oturmak zorunda kaldık. Çorba kasesi dökülmesin diye elimizde tutuyorduk. Ben tam yakın arkadaşım Teddy ve onun ne kadar gerizekalı ama komik bir kız olduğundan bahsederken masaya -Nerden bitti anlamadım- A.U.Ç oturdu... Lanet olsun..

Pişmiş kelle gibi sırıtarak "Selam kızlaaar" dedi... Bende tam "Selam Selenaa(!)" dicektim ama ağzımdan "hm..Selam" çıktı.

Sonra A.U.Ç bana ve arkadaşıma eğitim sistemimizin kötü taraflarını anlatmaya başladı...Ben ona her baktığım da göz göze geldiğim için kafamı çorba kasesine gömdüm ve tek diyebildiğim "hm..hm?hmm...ne güzel, pardon ne kötü...hmm.hm?" oldu. En çok arkadaşım konuştu onla.

Ben hızlıca yemeğimi bitirdim çünkü biran önce kalkmak istiyordum. Maymuncuk genelde kantinden yemek yiyordu ve şansım varsa onla arkadaş ortamında biraz daha konuşabilirdim.

"Hadiii" dedim arkadaşıma, ağzına ekmek sokuştururken "Hızlı ye de kalkalım, Hocayla birşey konuşmam lazım!."

Arkadaşım "Hamm ham heam" gibi anlamadığım şeyler dedi. Küfretmemiştir diye umuyorum...

A.U.Ç'un şaşkın bakışları altında arkadaşım yemeğini bitirir bitirmez kolundan tutup sürükledim... Kantinin önünden geçtik ama kimse yoktu, bizde sınıfa çıktık... Sınıfa vardığımızda herkes panonun önünde toplanmış birşeye bakıyordu -Maymuncuk da- neye bakıyorlar diye parmak ucunda kalkıp görmeye çalıştım. Kağıdın üzerinde "Sınıf Listesi" yazıyordu. Sınıf listesi mi? Demekki ingilizce sınav sonuçlarına göre yeniden düzenlemişlerdi sınıfları...

Bende Maymuncuk'la lütfen aynı sınıfta oluyım diye dua etmeye başladım, aynı anda öndeki çocuklara "Hangi sınıftayım?" diye soruyorum.

Sınıfın şebeklerinden biri "9-M" dedi, yine aynı sınıfta kalmışım... Bu iyi birşey değil mi? Göz ucuyla panoya bakıp Maymuncuk hangi sınıfta diye görmeye çalışıyordum... Ama o kadar çok kafadan da bir şey gözükmüyordu...

Arkadaşım gülümseyerek " Aa Mavii yine aynı sınıftayız" dedi...Bende gülerek "Desene belanı buldun" dedim,

Yanımda birden -tahmin ettiğiniz gibi- A.U.Ç'u gördüm.

"Hangi sınıftasın?" diye sordu, "9-M yine" dedim..."Bende 9-M'deyim" dedi...

Desene belamı buldum, dedim içimden...

Dışımdan ise gülümsemeye çalıştım.

Ben sırama doğru gittim, Maymuncuk da sırasındaydı ve yanında birkaç arkadaşı daha vardı...

"Mavii !?!" dedi, ismim hiç bu kadar kulağa güzel gelmemişti. Ona bakıp "Efendim?" dedim, "Sende mi 9-M desin" dedi, gülümseyerek " Evet," dedim, "Sevindim, bende 9-M deyim de" dedi...

Sadece gülümsedim, aynı onun gibi... Birkez daha gülümsemesinden gelen ışınlar beynimi deldi geçti... Ben bu çocuktan hoşlanmıyordum, onu seviyordum galiba...

Belki dedim kendime, belki... o da beni sever, aynı benim onu sevdiğim kadar...

Bu çok garip, ondan hoşlanmak normal bir çocuktan hoşlanmak gibi değildi, yani yakışıklı bir çocuk görürsünüz ve hmm yakışıklıymış dersiniz hoşlanmak budur...Ona karşı hissettiklerim daha farklıydı...Size pek anlatamadım ama bence siz beni gayet iyi anladınız...

İşte o zaman farkettim ki ben Maymuncuk'u tanımak istiyordum, nelerden hoşlanır? Nelerden nefret eder? Onun hakkında herseyi öğrenmek istiyordum...

O gün eve ağzım kulaklarımda geldim... Annem "Nolduu? Hayrola?" dedi..

"Yok birşey..." dedim,

"Olmuş birşey olmuş...gülümsüyorsun..."

"Anne olmadı birşey, istersen ağlıyım?!?" dedim, daha da soru sormadı...

Zaten birşey olmamıştı, yoktu birşey...Öyle değil mi?

Televizyonun karşısına geçtim, Tvde Pis Yedili'den başka birşey yoktu...Normalde bu diziden nefret etmeme rağmen, pis yedilinin her birini yastıkla boğup, Orço'ya ayrı bir işkence uygulamak isterken...Nedense bugün o kadar da sinir bozucu gelmedi dizi...Özellikle de Orço... Ahh aşk, sen insanı bile değiştirirsin...

İşte ben, mutlu mutlu kendi hayal alemimde takılırken ilkokul arkadaşım, aynı zamanda yakın arkadaşım olan Teddy geldi...(Evi bizim evin 3 kat yukarsında da) Konuşmaya başladık normal olarak, bana okulunu övdü...Bende, cidden onu dinliyormuş gibi yaptım ama zerre kadar umrumda değildi... Okul da göz göze geldiği yakışıklıları sayarken sinir(!) olmaya başladım -normal olarak- ve okulda 12lerle arkadaş olduğunu söyledi... Ona "yav he he" bakışımı attım, ama anladığını sanmıyorum.

Eğer mutluluğunuzun içine edilmesini istiyorsanız Teddy'i çağırın... Bir şeyin içine etmede birebir, ve beni sinir etmede...

Ahh aşk, demekki bir insanı tam olarak değiştiremiyorsun....

Mavi Saçlı KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin