Bölüm 4

1.7K 60 3
                                    

《19 Eylül 2012》

Daha ilk hafta bitmeden okula her zamanki gibi yine geç kalmıştım...

Sabah öyle bir hızla yataktan kalkmıştım ki gözüm karardı, başım döndü...'Aha dedim, birgün bu yüzden öleceğim!' Lenslerimi takmaya zamanım kalmayınca O nefret ettiğim pembe gözlüğümü aramaya başladım aynı zamanda geç kaldım diye sayıklıyordum, gözlüğü bulur bulmaz annemin beni azarlamasına fırsat vermeden formamı giyip dışarı fırladım...

Metroya giden ego otobüsü kaçırdığım için yürümek zorunda kaldım...

Metroda yaşlı teyzelerin bana bakışları altında ezildim, ne diye bakıyorlarsa! bende metroda herkesin yaptığı gibi ayakkabıları incelemeye başladım...Şimdiden günüm çok güzel(!) başlamıştı.

Okula vardığımda tören çoktan bitmişti ve bahçede nerdeyse kimse yoktu...

Sınıfa gitmek için hiç acele etmedim...

Sonuçta geç kalmışım, ha 5 dakika erken ha 5 dakika geç...

Sınıfa izin isteyerek girdim...Daha okulun başında ders mers işlenmediği için hoca pek tınlamadı bile beni...

Herkes bana bakarken yerime oturmak acı verici oldu...

Yine en ön sıraya oturdum, çaprazımdaki sırada A.U.Ç (Adını unuttuğum çocuk) vardı...

Sınıftaki kızlardan biri bana dönüp,

'Aa gözlük mü takıyorsun?' dedi...

'Tabikide hayır, şakacı şey...' dedim, 'Bunlar lenslerin bir üst modeli'

İlk başta bana aval aval baktı sonrada güldü...Allahm ya ne garip insanlar var. Herneyse hoca bize bir kaç gün sonra ingilizce sınavına gireceğimizi ve ona göre sınıfların değişeceğini anlatırken sınıfta yürüyordu, bende onu dinliyormuş gibi yapıyordum..Hoca arkalara doğru yürüdükçe bende arkaya doğru dönük oturuyordum...ben Maymuncuk'a bakmak için her arkama döndüğümde A.U.Ç'la göz göze geliyordum..

O kadar sinir bozucuydu ki.. En sonunda dayanamayıp 'ne diye bakıyorsun, ayı mı oynuyo burda?' diye hırlıcaktım...Ama sürekli arkama dönüp bakan bendim ve 'Evet' demesinden korktum.

Teneffüs olunca da bir kaç kere Maymuncuk'la konuşma çabası içinde bulundum..

Ve resmen hepsi EPIC FAIL'di...

Ona yaklaşmanın en iyi yolunun ona yakın oturmak olduğuna karar verince kimin sırasına çöreklensem diye bakınmaya başladım...

Vee tabikide buldum.

Onun sırasının yanında irice bir oğlan oturuyordu...Onu kaldırırım diye umut ettim...

'Şeeeey birşey sorabilir miyiem?' dedim gevrek gevrek... Elimden geldiğince gülümsedim, çocuk 'tabii' dedi,

'Ön sırada oturmak istemiyorum da yer değiştirsek sorun olur muuuu?' dedim...

Çocuk ya cazibemden çok etkilendi ya da tipimden korktu -tam emin değilim- kabul etti!!! lay lay loom ♥

Teneffüs de ise hep Maymuncuk'un çevresiyle takıldım, daha doğrusu takılmaya çalıştım...

Ben yine herkes gibi gülüp, espiri yaparken Maymuncuk coolluğunu(!) hiç bozmadı...Bu çocuk hiç gülmez mi???

Biz konusurken Maymuncuk önceden kantinden aldığı tutku bisküvisini açtı... Paketi açarken bile çok tatlı gözüküyordu...Ben de nasıl bir manyaksam, bir insan paket açarken nasıl tatlı gözükebilir ki?!?!

Paketi açınca ilk direk bana uzattı...Bende gülümseyerek teşekkür ettim ve aldım...

Hani ilkokulda aşk anlayışımız,

"Emreğ silgini alabilir miyim?"

"Tamam al"

《Ohaa bana silgisini kullandırtdı, kesin o da beni seviyoooo..》dan ibaret olurdu ya...

O an için benimde öyleydi...

《Bana bisküvisinden verdii, kesin o da beni seviyoo》...

Herneyse arkadaş ortamında takıldım ve onun basketbol oynadığını ayrıca gitar çaldığını öğrendim...Bende voleybolcuyum işte, bence gayet uygunuz...

Ona voleybol oynadığımdan bahsedince ' Okul takımı seçmelerine katılmalısın' dedi...

Öyle mutlu oldum ki...

yani o an, en az bir 3 yıllık mutluluğumu depoladım...

Onun yanında kendimi daha bir çirkin hissetsem de mutluyum ya...

Okul bitince yine herzaman ki gibi metroya kadar yürüdüm...Ama bu sefer A.U.Ç beni yakalamasın diye, kızlar tuvaletinde (en iyi arkadaşımdır kendisi) biraz bekledim...Ben çıktığımda okulda neredeyse kimse kalmamıştı...

Ve ben keşke bir şekilde o bisküviyi saklasaydım diye düşünüyordum, ve biliyorum bu birazcık anormal ama inanın bana saklardım da...

Mavi Saçlı KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin