Işık gözüme çarparken bir süre etrafı göremedim.Sahi ne olmuştu bana. Gözlerimi yavaşça açarken yanımda kimsenin olmadığını fark ettim.Odaya bir hemşirenin girmesiyle yavaşça o tarafa döndüm ve hemşireye sordum.
"Ne oldu burada ne işim var" demekle hemşire bana gülümseyip geri koluma takılan seruma döndü.
"Sadece açlıktan tansiyonunuz düşmüş neyse ki şanslısınız. Beyefendi sizi getirdi de kendinizi biraz toparladınız" ahh evet eymenin kucağına bayılmıştım. "Şey şimdi nerde o " hemşire hızlıca bana döndü.
"Şey dışarı çıkmıştı " ahh tabi ya birde başımda ekliyecek hali yok ya "neyse geçmiş olsun serumunuz bitsin gidebilirsiniz ha bu arada gidince bir şeyler atıştırsanız iyi olur." Hemşire odadan çıkar çıkmaz kendimi yatağa bıraktım ama nafile yine kapı açıldı "evet bayan ukala keşke bana laf yetiştireceğine yemek yeseymişsin seni buraya getirme zahmetinde bulunmazdım." Ben gitti sanırken gitmemişti demek elimdeki poşeti dolabın üstüne koyup yanımdaki koltuğa oturdu. "Sana beni getir diyen olmadı bay ukala" dolabın üstündeki poşeti alacakken eli dondu " allahım sen beni neyle sınıyosun? Getirmeseydim de gebersemiydin. Ah keşke getirmeseydim." Aslında teşekkür etmem gerekiyordu ama sonra ederdim. Hem bu tavrından sonra " keşke " eline poşeti ve açmaya başladı " o ne? " poşeti açtıktan sonra elindeki sıcak pohçayı havaya kaldırdı. " açlıktan ölüyomuşsun geberme diye aldım" sinirimi bozmak zorunda mıydı? " aman kalsın kesin hamuruna zehir katmışsındır'' dememle hızla kafasını bana çevirdi. "Yok artık. Gerçi sen bilirsin bende yerim" ama ben çok açtım " ya ucundan versene " alayla gülümsedi " yok zehirlenirsin felan ben iyiyim sen boş ver " ukala. Ama neyse ki pohçayı uzatmıştı. Kolumu kaldırmamla imdirmem bir oldu. Salak kafam serum vardı ya kolumda " defne sen salak mısın? Hayır yani kolunda serum takılı " " ne be unutmuşum ben nasıl yiycem bu halde söylesene hemşirelere çıkarsınlar serumu" "onlarda sana meraklı değil " yanıma oturunca biran şaşırdım sonra poğaçayı ağzıma uzattı "açlıktan ölme şimdi odada da en son ben varım üstüne kalırsın yok bide onla uğraşamam" uzttığı poğçayı ısırıp geriye çekilirken hemşire odaya girdi. Etmenin poğça yedirmesini yanlış anlamış olacak ki " hanım efendi ne kadar şanslısınız sevgiliniz sizi iyiki hastaneye getirmiş" demesiyle Eymen bana ben ona iğrenir bir bakış atıp aynı anda hemşireye döndük "biz sevgili değiliz şey arkadaş ahh arkadaş ya değiliz neyse şey" aynı anda bunları söylerken Eymen ayağa kalktı " ben gider niye burda duruyosam kendin gidersin " dedi ve kapıyı çarpıp çıktı. Ben ve eymeni sevgili olarak düşünemiyordum bile aslında eymen yakışıklıydı. Hatta baya yakışıklıydı. Uzun, kaslı vücudu ve serseri görünümlü saçları ile tüm kızların dikkatini çekerdi ama bu onun ukala ve baba sı sayesinde böyle olduğu gerçeğini değiştirmez. 1saat sonra serum bitmişti ve bende taksiye atlayıp adresi vermiştim. Eve döndüğümde eda telaş içindeydi. "defne kaç saattir niye telefonuna cevap vermiyorsun hem saat kaç oldu" telefonumu cebime koymuştum ama yoktu büyük ihtimal kantine düşmüştü "şey esra ben hastanedeydim......" olanları esraya anlatırken hiç beklemediğim tepkiler veriyordu. Hele ki eymen in beni hastaneye götürdüğü ve hemşirenin bizi sevgili sandığı kısımda. Bir süre sonra mete gelmişti ve sofrayı kurmuştuk. Mete ile de baya iyi anlaşıyorduk aslında espiriyotel bir yapıya sahipti ve çabuk kaynaşan bir yapısı vardı. En azından 1 haftada baya arkadaş olmuştuk.Sabah kalkınca ilk işim duşa girip ılık bir banyo yapmak oldu. Okula gidince kantine uğrayıp telefonumu bulmam lazımdı. Annem aramıştı mutlaka ve kadın bana ulaşamadığımdan telaşlıydı büyük bir ihtimal. Üzerime bir kot ve gömlek giyip beyaz konversimide giydikten sonra hızla dışarı çıktım. Taksiye binip ünüversiteyee geldim. Üniversiteye gelince taksiden inip hızla kantine ilerledim. Kantinde bir çok kişi vardı. Hızlı bir şekilde gözüm etrafı taradı fakat telefonum burda olsa bile çoktan biri alırdı. Umutsuz vakaydım.
Bari derse geç kalmasaydım. İçeri geçtim ve esranın yanına oturdum. "Noldu telefonunu buldun mu?" "Hayır bulamadım eda ya hem biri bulsa bile cebe indirmiştir" "doğru" Hoca içeri girer girmez sesimizi kestik ve derse odaklandık. Off ders bitmek bilmiyordu. Arkamdan birinin dürtmesiyle döndüm. "Ne var ne dürtüyosun" sizce kim olabilir tabiki bay ukala "emin ol seni dürtmeye meraklı değilim." " ne istiyorsun o zaman " "ders sonunda sana birşey vereceğim" acaba neydi? "Tamam" ders ondan sonra geçmek bilmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hikayem...
HumorEvet yaz tatili her zamanki gibi kısa sürdü ve ben üniversiteye gitmek istemiyorum. Ailemden ayrı kardeşimden ayrı çook zor olacak bu sene. Ben izmir'de oturuyorum fakat mersin'in özel bir üniversitesini burslu olarak kazandım. Aslında fazla bir pua...