sözüm meclisten içeri

tebessüm çiçeğim

tebessüm çiçeğim

çok zaman geçti.
anlatmamın
zamanıydı şimdi hislerimi.
ilk kez
gözgöze gelmiştik seninle
vücudum bir an,
etrafı kar'a bulamış
bir kış geçirdi sanki.
bembeyazdı her yer
titredim.
uzun süre seni izledim,
yüzümde
aptalca bi tebessüm.
biranda kayboldun sonra,
osmanlı tadında
bir tokat hissettim.
ve de bir ses
"hadi düş peşine
konuş onunla"
yapamadım.
aniden karşına çıkıp
sana ne söyleyebilirdim ki.
işimden uykumdan oldum
seni bir daha görebilirmiydim.
ertesi gün aynı yerde
aynı saatte nöbete durdum
ordaydın yine
aynı kış içimde
aynı beyaz dünya.
yine götürdü seni
o beyaz minibüs.
ertesinde ben yine orda
aynı saatte
ve ondan sonra
ve daha sonra
hergün aynı yerde
aynı saatte
nasıl farketmiyorsun.
benimle ilk konuşman
"saat kaç acaba" olmuştu
zaman durmuştu
nasıl bağlandım sana anlayamadım
sanki
dağlar kadar heybetli,
deniz misali
engin yüreğime
yalnız sen kadar
bir boşluk açmıştın.
dayanılır gibi değil
artık söylüyorum
tebessüm çiçeğim
seni seviyorum...