AŞK BULUTU - BASILI ESER (Ön okuma vardır.)

1.Bölüm

            Aşkkarşımıza çıkan en güçlü duygudur: Kabul etmekte zorlandığımız ama kanımızıkaynatan bir duygu. Her şeye âşık oluruz aslında; Allah'a, evladımıza,sevgilimize, doğaya ve daha birçok şeye... Aşk her kavramda olan, her şekildeyönlendirilen bir duygudur. Heraşkın içeriği ve boyutu farklı, derinliği sınırsızdır. Allah'aduyduğumuz aşk ilahi iken evladımıza duyduğumuz aşk saf sevgi ve şefkattir.Sevgiliye duyulan aşk ise tutku ve heyecandan oluşan hislerdir. Anne ise... Heranne, anne olamaz ve her annenin ayağının altında değildir cennet... 

           Ekin,gecenin birinde hâlâ yazmaya devam ediyor ve bunlarıneden yazdığını bilmiyordu. Normalde sabah gireceği sınavaçalışması gerekiyordu ama arada kafasını rahatlatmak için bir şeyler karaladığıdefterine, şimdi bu satırları yazıyordu. Bir buçuk yıl öncesinekadar başka sığınağı olmayan bu deftere, yıllardır içinde biriktirdiklerini dökerdi.Kalemi bırakıp, derin bir nefes alarak masasının üzerindeki saate baktı. Epey geçolduğunu görünce son bir kez sınavına çalışmak için bilgisayarını açtı ama tamo sırada yan tarafında hissettiği hareketlilikle oturduğu yerden başını yatağadoğru çevirdi ve gözlerini kendisine tutkuyla dikmiş olan kocasını gördü. İçtengelen bir dürtüyle gülümsedi ve gözleri aşkla parladı.Onu seviyordu. Onunla olmayı, bir şeyler paylaşmayı, sohbet etmeyi, sevişmeyive kocasıyla yapabildiği her şeyi seviyordu. Onu gördüğü ilkanda âşık olmuştu. Sadece bir yıldır evlilerdi ancak o kadar dolu doluyaşamışlardı ki her şey sorunsuz ilerliyordu. Kaçtığıgeçmişi onu bırakmış ve bu rahatlıkla birlikte aşkınısınırsız yaşamıştı, yaşıyordu. Bulut, gece bir an bile uzaklaşmasına izinvermediği sıcaklığın yanındaolmamasıyla gözlerini açmış, canından çok sevdiği karısını masa başındagörmüştü. Aslında güzeller güzeli karısı bir nefes ilerigitse hemen hissediyor ve buna izin vermiyordu fakat yatmadan önce ateşli ikisaat geçirdikleri için bedeni yorgun düşmüştü. Güzel karısının üzerinde tümtecrübelerini kullanıyor ve hissettiği büyük aşkla hazzın zirvesine çıkıyordu. Yıllardıryaşadığı kısa ilişkilerde hiç yaşamadığı hatta bu yaşına kadartatmadığı her şeyi, karşısındaki bu küçük kadında tatmıştı. Evlenmeyi hiçdüşünmeyen, her gün başka bir kadınla birlikte olan, iş dünyasında acımasıztarafıyla bilinen bir adamdıBulut Devrim. Hiç beklemediği bir anda Ekin'in güler yüzüyle karşılaşmış veonun iyi kalbi, hayata karşı olan bütündüşüncelerini değiştirmiş, saçma sapan hayatını düzene sokup önemli kararlaralmasını sağlamıştı. Bu yüzden hayatına bomba gibi düşen bu güzelliği kaybetmemek için yıldırım nikâhıkıymış, ardından ailesi ve çevresinin şaşkınlığı gitmeden dillere destan birdüğün yapmıştı. Birçok düşmanının hedefi hâline gelse de ailesinin desteğiniarkasına alarak karısını koruyabilmiş ve her gün gazetelerde çıkmasınıengelleyerek göz önünde bulunmamasını sağlamıştı. Ekin'in güzel yüzünü görüncegülümseyerek yavaşça yataktan kalkıp yanına gitti. 

Ekin, kocasının yanına gelmesiyle sonun nerede biteceğinibildiği için omuzlarını düşürdü ve "Ama benim çalışmam gerekiyor, sen kalktığınyere geri dönsen ve ben de çalışsamnasıl olur?" diye masum bir sesle yalvardı. 

Ancak Ekin'in bu sestonu kocasını ikna etmekten daha çok ateşlemişti. Bulut, uykununve arzunun sebep verdiği boğuk sesiyle, "Hayır, güzelim. Eğer uyanıksan bunuçok daha ateşli şekilde değerlendirebiliriz," dedi. 

Karısının gözlerininparlamasıyla birlikte elinden tutup bilgisayarı kapattı ve Ekin'in sıcakbedenine iyice sokuldu. Belinden tutarak kendi çıplak vücuduna çekip, bireliyle okşayarak kalçasına indiripkasıklarına bastırdı. Bulut, karısının tatlı kıvrımlarını bütün bedenindehissederken, Ekin'in vücudu zevkten gerilmişti. Bulut zaman kaybetmeden, aynıanda diğer eliyle başını sertçe tutup dudaklarına kapandı. Her zamanki gibihareketleri sert ve tutkuluydu. Karısını asla incitmediği ve kimseyeezdirmediği hâlde sevişirken asla nazik olmuyor, tutkusunudoruklarda yaşıyordu. Ekin hiçbir zaman kocasının bu sertliğinden şikâyetetmemişti. Çünkü kocasına deli gibi âşık ve yaptığı her şeyden zevk alan birkadındı. Bulut, karısının kalçasındaki elini yavaşça bacaklarına götürüp, yine sertçeokşayarak yukarı doğru çıkarttı. Üstündeki mor saten geceliği yavaşça ve tahrikeder şekilde öpüşmesini kesmeden çıkardı. Ardından sadece küçük iç çamaşırıylakalan karısını yatağa doğru götürüp yatırdı ve kendisi de üstündeki yerini aldı.Küçük bir ön sevişme yaşayıp, her zamanki gibi altında yatan ve güzelliğiyleaklını başından alıp teninin kokusunda kaybolan karısına,haber vermeden sertçe içine girdi. Ondan gelen çığlık, erkeklik gururunuokşuyor, delice kanını kaynatıyor ve bunu her zaman yapmak çok hoşunagidiyordu. Bulut, Ekin'in yüzünü acı ve zevk içinde buruşturmasıyla birlikteçığlık atmasına karşı çapkın bir gülüş sergiledi. Karısınınsıcaklığında sertçe gidip gelmeye devam ederken yeniden dudaklarına kapandı.Öpüşmekten örselenmiş ateş gibi dudakları öpmeye doyamıyor,nefesinin karıştığı nefesi son soluğu gibi içine çekiyordu. Altında kıvranankarısını hissettikçe hareketleri daha çoksertleşiyor, öpüşüne dişlerini de ekleyip heyecandantitreyen teni ısırıyordu. Daha fazla dayanamadı ve "Beraber, güzelim!"dediğinde güzel karısı çoktan kasılmaya başlamıştı. Bunuhissedince kendisini tutmayı bırakıp o da rahatlamayabaşladı. Bulut, ter içinde karısının üstüne yığıldığında her seferinde olduğu gibi yaptıklarıson sevişmenin daha güzel olduğunu düşünüyordu. Havaya karışan karısınınkokusunu daha iyi soluyabilmek için boynunagömüldü ve orada iz bırakana kadar sertçe emdi. Başını kaldırdığında geceüçüncü defa sahip olduğu karısının gözlerininkapanmak üzere olduğunu gördü. Onu çok yorduğunu biliyordu. Bu sebeple uykuyadalmak üzere olan karısının yanağını okşayarak ve üzerinden kalkmadan bir süreizledi. Uyuduğuna emin olunca alnından öptü ve uyanıkkenhiç söylemediği o iki kelimeyi söyledi: "Seni seviyorum." Hemen ardından, "Hemde çok seviyorum, mühür gözlüm," dedi.