Yıl 2009 gibi bir şey ve o zamanlar biraz küçüğüm. Okuldan çıkmıştım,hızlı adımlarla eve yürüyordum. Okulumu pek sevmezdim. Ev ile okulun arası çokta uzak değildi,hızlı adımlarla eve yürüdükten sonra otomatik kapıya vardım. Zile bastım ve bir müddet kapının açılmasını bekledikten sonra kapı açıldı. Ayakkabılarımı çıkartıp hızlı hızlı merdivenleri çıkmaya başladım ve sonunda eve girebilmiştim. Çantamı odaya fırlattığım gibi bilgisayarı açtım. Siteden siteye dolaşırken önüme bir online oyun sayfası çıktı. Biraz inceledikten sonra üye olup oyuna girmek kafama yatmıştı. Tam oyuna üye olacakken mutfaktan bir ses "Bırak artık şunun başında oturmayı,yemek yiyeceğiz Sıla hadi gel" dedi.
"Tamam anneciğim,geliyorum" dedim ve mutfağa gittim.
Bilirsiniz ki oyunda ki insanlara kendinizi nasıl tanıtmak isterseniz sizi öyle bilirler.
Yemeğim bitmişti. Ellerine sağlık anne dedikten sonra ellerimi yıkamaya gittim. Odama gidip bilgisayarın başına geçmek için sabırsızlanıyordum.
Annem; "Sıla,ödevin yok mu senin? Hep bilgisayar başımdasın" diye söylenmeye başladı.
Ders çalışmayı sevmezdim,ama öğretmenlerim zeki olduğumu söylerlerdi.
Uflaya puflaya annemin dediğini geçiştirip "yok anneciğim" dedim.
Artık bilgisayarın başındaydım. Bir karakter yaratmam gerekiyordu oyuna başlayabilmek için. Sarışın,mavi gözlü,buğday tenli herkesin görünce hoşlanacağı türden bir karakter yaratmıştım. Güzel bir kullanıcı adı bulduktan sonra oyun oynanmaya hazır hâle gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk dediğiniz?
RomanceOnline bir oyunda tanıştığınız insanlar gerçekten tanıdığınız gibi insanlar mıdır? Bence değildir. Üstüne üstlük Sıla'nın gerçek adını bile bilmiyordu ki Enes ama çoktan aşık olmuştu bile.
