2.Bölüm - Karşılaşma

2.2K 80 16
                                    

Okuyucu sayısı az olduğunda yeni bölümü paylaşmıyorum onun için lütfen bana kızmayın. Okuduktan sonra bol bol yorumlarınızı bekliyorum bitanelerim. Vote'ler çoğalırsa çok sevinirim. Yeni bölüm yarın akşam gelebilir tabi okuyucu sayımız çoğalırsa bunun için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Eğer yarın akşam gelmezse cumartesi günü koyabilirim çünkü Cuma günü Ankaraya gidiyorum ve teyzemlerde internet olmayabilir. Siz en iyisi takipte kalın sizi çok seviyorum. Öpüldünüz :* İyi okumalar :)

Asansöre bindim ve 0'a bastım. Aşağıya inerken havuza doğru baktım. Korktuğum şey burada İzmir'de başıma gelmişti işte. Bundan nefret ediyordum ve daha kimseye söylememiştim! Havuza bakarken aklıma o havalı çocuk gelmişti. Ne kadar havalıydı bir o kadar da yakışıklıydı. Daha ismini bilmediğim biri için böyle konuşmam tuhafıma gitmişti açıkcası. Yüzümü görmediğinden emindim. Zengin çocuğu işte naparsın. Asansörün kapısı açıldı bende korkarak dışarıya çıktım. Sitenin giriş kapısına geldiğimde derin bir nefes aldım ve adımımı attım. Sanki büyük bir iş görüşmesine gidiyordum o kadar heycanlanmıştım. Alt tarafı arkadaşımın arkadaşlarıyla güzel vakit geçirecektim(!) Sitenin bahçeside biraz dolandım. Etrafıma bakındım biraz ileride Sibel'i gördüm. Onun beni görmemesini umarak yavaşça arkamı döndüm ilk adımımı atacaktım ki;

''Başak!'' Sibel o cırtlak sesiyle bağırmıştı. Ayak seslerini duyabiliyordum yanıma geliyordu. Bende ona doğru döndüm ve yüzüme sahte bir gülümseme yerleşirdim. Bunu görmeden bana sarılmıştı. Garip kaçmasın diye bende ona sarıldım. Birkaç saniye böyle kaldık. Sonra o geri çekildi. 

''Bu kadar hızlo geleceğini düşünmemiştim.'' diyerek gülümsed. Bu kızın bazı yönlerine gıcık olsamda o benim arkadaşımdı. Onu seviyordum çünkü çok çatlaktı.

''Aa şey burası ablmaın oturduğu site.''

''Ah, evet anladım. Gel seni diğerleriyle de tanıştırayım. Eminim onları çok seveceksin.''

Sibel elimi tuttu ve beni arkadaşlarının yanına götürdü. Buraya kadar gelmiştim artık geri dönemezdim bunu düşünerek bundan keyif almaya çalıştım. 2 erkek, 1 kız vardı. Sibel sırayla adlarını söyledi.

''Özgür, Pınar ve Kaan. Bu da benim orta okuldan sınıf arkadaşım Başak.''

Hepsiyle teker teker tokalaştım. En son Kaan'a elimi uzatacaktım ki o benden önce davranmıştı. Elini tuttum. Sıcacıktı. Aynı gülümsemesi gibiydi. Muhteşemdi. Suratımda ki sahte gülümsemem yok olmuş onun yerine gerçekçi bir gülümsemenin yayıldığını fark etmiştim. İçimden bir ses bu çocukla ilgili bir şey söylüyordu ama ben sadece ona odaklandığım için duymuyordum. Sibelin öksürmesiyle ellerimizi bırakmamız bir oldu. Yüzümün kızardığını hissettim. Daha tanışalı 2 dakika bile olmamıştı nerden geliyordu bu samimiyet? Kafamı aşağıya eğdim bir yandan da ona bakmaya çalıştım onunda kafası aşağıya eğik duruyordu. Ayağının dibindeki taşla oynuyordu. Ayakkabıları koyu yeşil rengindeydi. Vans markasıydı. Altında aşağıdan ip ile büzmeli gri bir şort vardı. Kafamı kaldırdım ve üzerinde ayakkabısının rengin de tişört olduğunu gördüm. Saç rengi sarışın mı desem kahverengi mi desem karışık ama bir o kadar da tatlıydı. İçimden onları karıştırmak geldi. Küçük bir çocuğa yapılan sevgi gösterisi gibi.. 

Sibel'e doğru baktım. Telefonuyla uğraşıyordu. Özgür ve Pınar da birbirleriyle konuşuyordu. 3'ü önden yürüyordu bizde Kaan'la beraber onların peşindeydik. Telefonumun titrediğini hissettim ve arka cebimden çıkarıp kilidini açtım. Sibelden mesaj gelmişti.

''Muhabbetiniz bol olsun.'' 

Kendimi gülmemek için zor tuttum. Doğru Kaan ile hiç konuşmamıştık. Sibel'e geri cevap olarak;

Farklı Sayfalar Yeni KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin