21.Bölüm - Üç Kelime

888 55 14
                                    

Multimeadia ki resimde hem Kaan ve hem de Başağın düğünde giydiği elbise var arkadaşlar. Yorumlar çok azaldı. Böyle olmaz ama. Lütfen artsın. İyi okumalar :)

Saat: 10.00

''Uyan kızım uyan hadi!''

Yaklaşık 10 saat sonra Melike gelinlikli, süslü püslü bir şekilde düğün salonunda olmalıydı ama bizim kız gelmiş burda keyif uykusu yapıyordu. Yok ya, bu böyle olmayacaktı. Üzerindeki pikeyi aldım ve yere attım. Yastığını da hızlı bir şekilde çektim. Hayır bu da işe yaramıyordu.

''Bugün senin yerine çakma bir gelin bulalım Çağan da onunla evlensin o zaman.''

Tınlamıyordu bile beni hanfendi. Mutfağa gidip bir bardak su aldım. Odasına geldiğimde hala yatıyordu. Yavaş bir şekilde suyu kafasına dökmeye başladım. Bir anda elimdeki tüüm suyu boşalttım. Suyu dökmemle Meliknin yataktan fırlaması bir oldu tabi.

''Günaydın!'' dedim ve mutfağa doğru yol aldım.

Kahvaltı hazırdı. Melike ve kendime bir çay koydum. Yaklaşık yarım saat sonra Melike üzerini giyinmiş bir şekilde gelmişti. Beraber kahvaltımızı yapmıştık. Çok heycanlı gözüküyordu. Onu böyle görünce bende heycanlanıyordum. Bir yandan da üzülüyordum. Evde kalma sendromuna girme sırası şimdi değil Başak! 26 yaşında bir kız olabilirsin ama Poyraz seni seviyor eninde sonunda evlenme teklifi edecek. Hoş hiç konusu da açılmadı hep sitem ediyorum ama neyse..

Melike ile kahvaltı sofrasını toplamıştık. Bende üzerime bugün alışverişteyken rahat edeceğim kıyafet olarak tişört ve şortumu giydim. Peki düğünde? Düğünde ne giyecektim? Bugün bana elbise bakmaya hiç vakit yoktu. Of! Lanet olsun! Lanet! Artık dolabımda olan bir elbiseyle idare edecektim. En yakın arkadaşımın düğününde hemde!

Saat 11:30

''Hazır mısın Melike?''

İçerden bir 'evet' sesi gelmişti. Bende dolabımda olan açık mavi renginde bir abiye elbisesi bulmuştum. Tam dizlerime denk geliyordu. Of olmayacak böyle olmayacak! Ama başka çarem de yok! Elbiseyi istemeye istemeye de olsa askıya koydum. Fermuarını da kapattım. Bu sırada telefonuma mesaj gelmişti. Poyrazı 'öküzüm' olarak kaydetmiştim. Neden diye soracak olursanız romantik, romantik olmasına da öküz işte. Bekar kalacağım onun yüzünden. Mesajı açtığımda şunlar yazıyordu;

''Seni çok özledim :( Benim meleğim ne yapıyor şimdi?''

''Bende seni çok özledim :( Düğünde giyecek bir elbisesi olmadığı için sinir krizi geçiriyor.'' diyerek cevap attım.

''Hadi Başak! Kırk saatten beri seni bekliyorum.'' diye bağırdı içerden Melike.

''Tamam tamam. Geliyorum.''

Kapıdan çıkarken Melikenin telefonu çaldı. Bir yandan ayakkabılarını giyerken diğer yandan bana bakıyordu. Karşıdaki kişi her kimse benimle ilgili konuştuğu kesindi.

''İlk başta Miss Defne'ye bakacağız. Tamam. Tamam. Haber veririm. Görüşürüz.''

Melike telefonu kapattıktan sonra ona 'kim aradı' bakışımı attım.

''Bizim erkekler ya. İlk önce hangi mağazaya bakacaksınız diye soruyorlar.''

Başımı tamam anlamında salladım. Herhalde oraya gelmeyeceklerdi. Gelini düğünden önce görmeden uğursuzluk getirdiğini bilmiyolar mu bu iki öküz aşık? Pardon ya teki sevgilisine evlenme teklifi ettiği için ona öküz diyemeyiz. Anca Poyraza yakışıyor bu kelime.

Saat 12:00

''Hoşgeldiniz.'' dedi sorumlu kadın.

''Merhaba. Gelinlik modellerine bakacağım. Düğünüm bugün. Onun için biraz acele davranabilir miyiz?'' diye sordu Melike.

Farklı Sayfalar Yeni KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin