Uyandığımda dışarısı bembeyazdı ben yatarken kar yağmış. Banyo yapıp aşağı indim ve bizden herkes buradaydı bizim evde kalmışlar kıyamam ya. Odama geri çıkıp aynaya döndüm ve;
AŞK YOK TESLİM OLMAK YOK.GÜÇLÜ OL ÜZGÜN OLMA
Diye tekrarladım kalp kırıklığı su üstüne çıkarsa güçsüz duruma geçerim ben nefretten beslenmeliyim evet nefret ama güçlü aşk yok nefret var ;
-Cansu hadi kahvaltıya
Bu ablamdı hemen üstüme basit bir tişört geçirdim altıma ise kalın pantolon geçirdim aşağı indiğimde herkes masada oturmuş beni bekliyordu ve bütün gözler bendeydi bende enerjik ve neşeli bir sesle;
-niye hayalet görmüş gibi bakıyorsunuz
-iyi misin ablacığım canım kardeşim
-abla bir aramızda bir yaş var iki neden kötü olayım sadece yüzsüz herifin teki dün geceyi batırdı yani bunda benim üzülmem gerekmiyor yüzsüz herifin korkması gerekiyor
Derken kapı çaldı ayakta ben olduğum için ben baktım az önce sözünü etiğim yüzsüz tam karşımda duruyordu ablam;
- Cansu kim gelmiş?
- hiç yüzsüz herifin teki
Dediğimde hepsi ayağa zıplayıp yanıma koştu Araf ve Mehmet beni arkalarına alıp;
-hangi yüzle buraya gelirsin
dedi şiddetli bir ses ile ben ise onları aşıp Mert beyin karşısına dikildim;
-ne var ne istiyorsun Ceylan yetmedi mi sana konuşacaksan konuş içerisi soğudu.
Baya sert çıkmıştım içten içe ağlıyordum ama bunu dışarı vurmam yanlış olur ben güçsüz değilim olmamada o da bana dönüp;
-senden özür dilemeye geldim çok pişmanım affet beni
-dur sana bir sır veriyim
dedim ve kulağına yaklaştım;
-son pişmanlık fayda etmez
deyip tokat yapıştırdım suratına elim sızladı ama oh oldu ona sonra kapıyı yüzüne çarpıp kapattım ama buraya kadar dayanamıyorum yere oturup ağlamaya başladım sonra kalkıp kahkaha atmaya başladım;
- omu pişmanmış çok komik son pişmanlık fayda etmez
dedim ve odama koştum kapıyı kitledim dolabımı boşaltıp onun bana aldığı her şeyi yatağıma fırlattım elime makası alıp kesip biçtim sonra bütün resimlerimizi yakıp camdan aşağı attım bir süre sonra en abartı elbisemi giyip abartı makyaj yapıp aşağı indim herkes bana baktı bir an bende onlara neşeli bir ses ile;
-bara gidiyorum sabah açık olan bir bar buldum sizde gelin hem içimiz ısınır hı
-olur ama sadece seni yalnız bırakmamak için gelirim ben Mehmet sen gelir misin canım kızlar Araf
hepsi aynı anda "geliriz" dedi bende; -hadi o zaman gidelim
dedim Damla;
-Erdem'ide çağıralım mı
kimse benim onunla sorunum olduğunu bilmediği için herkes kabul etti ne kadar isteksiz olsam da oda bizimle geldi ne yapacaksın hayat işte. Bara ulaştığımız da son ses müzik ve dans eden insanlar vardı bende koşarak gidip alkolü bir şeyler aldım hem içip hem dans ediyordum çok güzeldi bizimkiler ise oturmuş beni izliyorlardı. Fark etmeden bir adamla dans etmeye başlamışım birden Erdem yanımıza geldi;
-şittt eline koluna sahip çık oğlum ne öyle
anlaşılan ben anlamadan adam sınırı aşmış gitmiş Erdem beni kendine doğru çekmesiyle adamın erdeme kafa geçirmesi bir oldu ben bir çığlık patlattım yer sallandı bizimkiler hemen bizim yanımıza geldi Erdem ayağa kalktı ve adama soldan yumruk attı adamın burnu Erdemin ise kaşı kanıyordu Mehmet ve Araf kavgayı durdurdu ben ise çoktan mekandan çıkmıştım hep benim yüzümden kendime gelebilseydim belki bu kadar kötü olmazdı koşarak deniz kenarına gittim o kadar çok yaklaşmıştım ki bir adım daha atsam düşeceğim arkamdan bir ses;
- biz erkeklerin sana yaptığı salaklıklar senin o güzel canını harcamana sebep olacaksa erkek olmayı bıraka bilirim hadi şimdi gel buraya yada atla arkanda seni sevenleri bırakarak sana aşık olup söylemeye cesareti olmayan beni de bırak git hadi durma
arkama baktığımda bu kişinin Erdem olduğunu gördüm nasıl yani Erdem bana aşık mı ona;
-sen ne ara çıktın bardan ayrıca ben intihar etmeyi düşünmüyordum sadece acılarıma bir son vereceğim
-yapacağını biliyorum ama düşün hem ben seni çok güzel bir yere götürüm orada rüzgara ve dalgalara söylersin hı hadi gel buraya
-ya söylediğim anlatığım acılar yüzüme doğru esip yüzüme vurursa
-işte o zaman yüzleşmen için ailen arkadaşların ve ben yanında olacağız
demesiyle arkama döneceğim yerde dengemi kaybedip denize düştüm aslında bu bir intihar sayılmaz yüzme bilen biri için ama ben yüzme bilmiyorum kendimi kaybettim son hatırladığım şey bir kolun beni yukarı çektiği idi.
