Harikalar diyarı senin neyine Ahmet

671 10 0
                                    

Ahmet gözlerini açtı. Uyku sersemliğiyle yalpalayarak tuvaletin yolunu tuttu. Deliği tutturmaya çalışırken bir yandan da yatmadan önce izlediği filmi düşünüyordu. Ne saçma filmdi o öyle. Yok iki dakika geleceği görebiliyor madem, görmeye başladığı an beyninde nöronlara yazılan bilgiler kalıcı olarak kalacak. O zaman geçmişi mi değiştiriyor? Bir anlamda zaman yolculuğu yapıyor o zaman gelecekten geçmişe. Ama hafıza beyne depolanıyor. Geçmişe döndüğü andaki kendisi dönmeden önceki kendisiyle farklı kişiler. Farklı kişiler olmasına rağmen fizyolojik bir değişim olmuyor. Bunun anlamı filmde mantık hatası var.

"Ama yok lan" diye düşündü Ahmet. Milyon dolarlık film çekiyor adamlar benim düşündüğümü mü düşünemeyecekler. Kesin ben yanlış düşündüm. Ama bi dakka belki de bu kadar iyi bir senaryoyu bir mantık hatası yüzünden heba etmeyelim diye de düşünmüş olabilirler tabii. Neyse ne ya!

Ahmetin kafası acımaya başlamıştı. Default beynini ne zaman zorlasa hep kafası acırdı. Gidip dolaptan cam şişeye koyduğu soğuk suyu aldı. Kafaya dikti. Yaz mevsimiydi havadaki nem miktarı sinekleri terletecek kadar fazlaydı.  Sonra tam o anda birden fazla şey oldu.. 

Suyu dikleyip şişeyi tekrar buzdolabına koyduğu anda salonun ortasında bir karaltı belirmeye başladı. Ne olduğuna anlam veremeyen Ahmet içgüdüsel olarak bir adım geri attı. Karaltı büyüdü büyüdü ve bir geçit halini aldı. Bir saniye sonra da içinden bir adam çıktı. Ahmet vaktimiz çok az hemen bizimle gelmelisin dedi. Olanları algılamakta güçlük çeken Ahmet özellikle bu uzun boylu zenci adamın Türkçe konuşmasına pek şaşırmıştı. Adam bir anda Ahmeti kolundan çekip geçidin içine sürükledi. Ahmet pek karşı koyamamıştı. Uslu uslu bu adamın kendisini götürmesine izin verdi. Geçitten girmesine saniyeler kala bir geçit daha açıldı diğerinin hemen yanında. Lanet olsun bizi buldular acele etmeliyiz diye bağırdı uzun boylu zenci adam. Nedense konuşmasında hafiften bir iç anadolu şivesi seziliyordu. İşte Ahmet'in son düşündükleri bunlardı o geçitten geçip bildiği dünyayı terkederken. Bir de hayır diye bağıran bir kadın sesi duyduğunu sandı. Kim bilir belki de duydu?

Geçitten geçilir geçilmez güç kesilip geçit kapatıldı. Yolculuktan dolayı biraz midesi bulanan Ahmet fazla iyi de duyamadığını farketti. Bayılmadan önce son gördüğü uzun boylu zenci İç Anadolu şiveli adamın etrafındakilere emirler yağdırdığıydı. O hayır çığlığı kimindi acaba. Niyeyse tekrar tekrar duyuyordu o çığlığı kafasında Ahmet. Daha fazla dayanamayıp gözlerini kapadı Ahmet. Bilinci de bir sigara molası vermek için bedenini terketti gitti.

Harikalar diyarı senin neyine AhmetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin