~Tanıtım~

2.5K 99 25
                                    

Cecilia... Nefes kesici bir güzelliği vardı onun. Öyle ki onu görmeleri yeterdi dillerinin tutulması için. Yüzü gibi hayatı da güzeldi Cecilia'nın. Babası doç yardımcısıydı, Cecilia prensesler gibi büyüdü.

Lâkin masalı uzun sürmedi, bir gece baskın düzenlediler Venedik'e. Cecilia da kurban oldu, kaçırdılar onu.

Cecilia kapattı gözlerini, bunların hepsinin bir kabus olmasını umuyordu. Lâkin hayat açtı onun gözlerini, gösterdi acılar içindeki kaderini.

Cecilia girdi Bab-ül Selam'dan, sultanın sarayına. İçeride cariyeler gördü perişan halde. Sultanlar gördü zenginlikler içinde. O an kararını verdi, sefil bir cariye olmaktansa kalpsiz bir sultan olacaktı.

Hürrem Sultan farketti ondaki bu azmi ve hırsı. Kendini görmüş gibi oldu sultanlar sultanı. Cecilia'yı çağırdı huzuruna, onun kaderini çoktan tayin etmişti.

"Bundan böyle senin adın Nurbanu'dur!"

Nurbanu adını aldı sultanlar sultanından, üstelik aldığı tek şey bu da değildi. Şehzade Selim'in kalbinin de anahtarını da aldı ondan.

Gücüne güç kattı Nurbanu. Her gün biraz daha kin besledi Hürrem Sultan'a. Bir gün aldı onun ölüm haberini Manisa Sarayı'nda.

Gün doğmuştu Nurbanu'ya, ellerini çabuk tuttular. Şehzade Selim ve Nurbanu geldi Payitaht'a. Hürrem Sultan yalan dünyadan göç ettiğinde arkasında iki evladını bırakmıştı.

Biri Nurbanu'yu yerle bir etmek için yemin etmiş Mihrimah Sultan, diğeri ise Nurbanu için her şeyi göze alabilecek Şehzade Selim.

Çok geçmeden hükümdarlar hükümadarı muhteşem Süleyman da kapattı gözlerini bir daha açmamak üzere. O an parladı taht Şehzade Selim için.

Birbir ortadan kaldırdı düşmanlarını Nurbanu, önünde duran kimseye acımadı. Kendi elleriyle yetiştirdi gelini Safiye'yi. Nereden bilebilirdi ki bir gün onun kendi saltanatına son vereceğini?

************************************************
Her cumartesi günü bir yeni bölüm yayında!
************************************************

Hüzn-ü Derin: NURBANU (Cihanın Sultanları - III) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin