--"çocuk"
bazı hikayeler yaşanıldığın da değil bittiğin de başlar.
benim hikayem de böyleydi işte..
bitti dediğim gün, yani öldüğüm gün başladı benim hikayem.
her şey yeniden yazıldı.
bitmiş bir hikayenin kalp de nasıl hala bitmediğini anlatan bir hikaye benim kisi.
yarım kalmanın hikayesi, söyleyecekleri olup susmanın, nefessiz kalmanın, bir kelebeğin hikayesi bu...
----"yatağın sol tarafına dönmüş bir an uyandı, sanki bir kabustan uyanır gibi..
gözleri yaşlıydı yine, sildi ve öylece durdu yatak da.
duvara baktı sessizce dakikalarca öylece..
eli telefona gitse de beklediği mesaj bu gün de gelmedi.
tam bir yıl olmuştu beklediği ve asla gelmeyecek olan o mesaj.
sesi kısıktı, eskisi gibi gür ve canlı çıkmıyordu artık.
elleri de soğuktu, artık buz tutmuştu kalbi gibi yüzü de..
**Acı çeken bir kalbe denk gelirseniz eğer sakın onu bölmeyin.
dokunmayın,paramparça olmuş bir kalbin yaralarını kanatmaktan başka bir işe yaramaz..
sessizliği öğrenmiş bir kalbe ne söylerseniz söyleyin karşılığın da sadece bir kaç damla göz yaşı ile cevap alırsınız.
ve bir insana verile bilecek en ağır ceza susmayı öğretmek tir.
eğer bu hayat dolu bir çocuksa, bırakın sessizce konuşsun."
--yaşadığım her ne ise bana ait bir parçaydı.
bunun farkındaydım ağırdı, çoğu zaman gırtlağıma yapışan bir katil gibiydi.
ne kadar çabalayıp çırpınsam da biraz daha boğdu beni..
kurtulamadığım ellerinden kaçamadığım bir katildi benim için yaşadıklarım.
her gece kabus gibi baş ucum da beni bekleyen bir karabasan gibi..
"her gece ölmeyi, kanamayı, ağlamayı hıçkırıklar arasın da, dua etmeyi öğrendim ben.."
"bir çocuk nasıl ölürmüş onu yaşadım ben..."
----tam altı ay odadan neredeyse hiç çıkmadı.
şarkılar şiirler yazıldı kalp de yitip gidenin adına..
onlarca birikmiş sayfalar dolusu göz yaşları ile ıslanmış şiirler.
bu altı ayın sonun da kendine geldiğin de bir nebze de olsa.
kalp hastası olmuştu yetmiş kilodan elli yedi kiloya düşmüş kalbi kırık yaralı bir kalp hastası olmuştu.
güldüğünde kahkahalar atan çocuk yerini tebessümü bile kendine çok gören bir çocuğa bırakmıştı.
*sonra bir gün uyandı ve kendine şöyle dedi..
bak çocuk hayat devam ediyor ve herkes hayatına bakıyor sen.
içine kapanıp hastamı olacaksın.
o her gün bir başka beden de kendini ararken sen bura da acımı çekeceksin.*
----işte o gün çocuğun kulağına fısıldadığım bu bir kaç kelime, onu uykudan uyandırmaya yetti.
her zaman hayalini kurduğu ve gerçekleştirmek için kalbini ortaya koyduğu şeyi dört buçuk yıl sonra gerçekleştirdi.
okulunu bitirip mezun oldu." Almanya Köln üniversitesi konservatuar opera ve şan bölümünü bitirdi.
arkasından tiyatro oyunculuğu eğitimi aldı.
bunların yanı sıra kara kalem ve latin danslarını da başarı ile bitirdi.
tüm bu zaman zarfın da kalp hastalığından neredeyse eser kalmamıştı.
hayatına her kim gelirse gelsin tam manası ile bir türlü kalbin de bir yere koyamıyordu.
kalbin deki o zehirden kurtulmadığı sürece bunun mümkün olmayacağının da farkındaydı.
belki herkes gibi o da başka tenler de aradı kendini.
ama sonucu hep aynı oldu.
----*birinin kokusuna alışırsanız eğer bir başkasına tahammül edemez kalbiniz, ağır gelir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLATICIDAN BİR NOT:"Kelebek adamın dilinden"
Romance----"21 ocak 2016 İstanbul, zeytin burnu kanal D stüdyoları. *bir programın konuk listesi : ....kelebek adam.... Konser boyunca tüm salon sessizce dinledi ben de oradaydım. şarkı söylerken ki o ellerinin hareketleri, hala bekleyen bir...