part 7

76 8 2
                                    

Ve yeni partı yayınladım umarım beğenirsiniz multimediada bitanecik Egeciğimiz ve sözlerini çok beğendiğim bir şarkı var dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.İyi okumalar :D

   Artık okula gitme zamanı gelmişti. Sonunda hafta bitmişti ve Cuma günü gelmişti.Okula gider gitmez sınıf başkanımızın ( ne sınıf başkanı ama hiçbir şey yapmıyor her şeyi bana yaptırıyor ukala şey) emrini yerine getirmem gerekiyordu. Sınıf defterini almaya gittiğimde defter yoktu acaba nerdeydi sınıfa gidince Ege hazretleri sınıftaydı ve defteri almıştı. Bu çocukla işimiz işti var ya . Sınıfa gider gitmez "Daha erken gelsen ölürsün dimi" diye bir ses duydum. Bu Egenin sesiydi ne istiyordu benden anlamıyorum bu çocuğu "Ne istiyorsun benden?" " Görevlerini yerine getirmeni" "Onlar benim görevim değil senin görevin bu o küçük beynine sok" arkadan sesler yükselmeye başlamıştı "Ovv" diye. Ege ise söylediğim şey karşısında diyecek bir şey bulmak için bir sure düşündü "Sen kendini ne sanıyorsun?" dedi. Ben hiç düşünmeden "Asıl sen kendini ne sanıyorsun bana karışamazsın ve emir veremezsin" "Öyle mi hanımefendi istediğim her şeyi yaparım ben" "Yapamazsın" diyip yerime oturdum. O an da farkettim ki telefonuma bakmayı unutmuştum. "Nasılsın?" diye mesaj vardı bu durum karsında "Kotuyum" dedim ve hemen cevap geldi "Noldu?" "Boşver" "Söyler misin?" "Onemsiz bir şey" "Onemsiz bir şeyse saklamana gerek yok" "Sınıf başkanıyla kavga ettim hemde kötü kapışıik" "Kız mı erkek mi?" "Erkek" "Ne dedi sana?" "Biliyor musun bilmiyorum ama ben başkan yardımcısıyım o da kendi görevlerini bana yaptırmaya çalışıyor sürekli emir veriyor laf sokmaya çalışıyor bende bugün patladım" diye içimi döktüm "kim bu çocuk?" "Önemsiz biri" "Söyle!" "söylemiycem diyorum enes lütfen üstüme gelme zaten kötüyüm," "Benim için önemli?" "Neden?" "Çünkü seni rahatsız ediyor" "Bu yüzden seni ilgilendirmez gidip sevgilini rahatsız edenleri öğrenmeye çalış" "O umrumda bile değil" "Neden?" "Boşver" "Her zaman kestirip atıyorsun doğru düzgün cevaplar vermiyorsun" "Çünkü şuan öğrenmenin sırası değil" "Neyi öğrenmem lazım" "Söyliycem prenses biraz sabret" Bu mesaj karşısında yüzümde bir tebessüm oluştu prenses demesi hoşuma gidiyordu. Bu sırada hoca geldi ve "Tamam sabretmeyi deniycem simdi cevap atamıycam hoca geldi görüşürüz sonra müsait olunca mesaj atıcam dedim" "Görüşürüz prenses mesaj atmayı unutma sakin" "Unutmam merak etme" "Hadi dersini dinle sen" bu çocuğa kızıyorum ama konuşmak o kadar iyi geliyor ki bana. Beni mutlu ediyordu ondan uzaklaşmam gerekirken daha çok bağlanıyordum ona. Off bu çocuk yüzünden dersleri de dinleyemiyordum. Umarım başıma bela almamışımdır. Neyse ki zaman çabuk geçmişti ve son derse girecektik. Son ders Almancaydı ve hoca kolunu kırdığı için yoktu. Bu çok güzel bir haberdi eve erken gidecektim ve en önemlisi Enes le konuşabilecektim. Ama bundan önce yapmam gereken bir şey vardı maalesef Ege Beyle konuşmam gerekiyordu. Çok isteksiz bir şekilde yanına gittim "Ders boşmuş gidip defteri imzalatman lazım müdür yardımcısına" "Gidip sen yapabilirsin bunu küçük hanım" "Bana küçük hanım deme ayrıca bu benim görevim değil senin görevin" "Ama sende yapabilirsin" "Yapamam sen yapacaksın" deyip Melisa nın yanına gittim o sırada Ege ise defteri götürmeyeceğimi anlayıp kendisi götürdü. Yaşasın zafer benimdi ben kazanmıştım. Bu arada telefona yöneldim ve 5 tane mesaj vardı "Her gün böyle mi olacak sen okuldayken konuşamıyacak mıyız?" "Prenses beni fazla ihmal ettin" "Teneffüs diye bir şey yok mu?" "Bence artık okuldan çıkmalısın" bu mesajlar karşısında doğrusunu söylemek gerekirse şaşırmıştım ve hemen cevap yazdım "Bana sabırlı ol diyorsun ama kendin pek sabırlı değilsin Enes Bey" "Enes Bey? Fazla resmi değil mi?" hemen cevap atmıştı. Enesin en sevdiğim huyu bu attığım mesaja hemen cevap veriyordu. "Hım galiba" "Çıktın mı okuldan?" "Henüz değil çıkmak üzereyim şansıma son ders boşmuş" "Iyi bari biraz daha cevap yazmasaydın kafayı yiyebilirdim" diye cevap geldi. Simdi ne yazsaydım acaba tam bu sırada Ege geldi ve "Çok zor bir şey değilmiş küçük hanim yapsan ölürdün sanki" "Evet ölürdüm" Bu sırada konuşmaya Melisa girdi "Artık gidebiliyor muyuz?" "Evet gidebilirsiniz" ben bu sırada kendimi tutamadım "Izin verdiğin için sağol" diyip çantamı aldım ve sınıftan çıktım arkamdan Melisa geldi. "Su çocukla alıp veremediğin şey ne?" "Benim onunla bir sorunum yok sürekli kendi görevlerini bana yaptırmaya ve laf sokmaya çalışıyor" "Alttan almayı denesen" "Olmaz iyi böyle hem eğleniyorum" " Bir o kadarda sinirleniyorsun ama"  "Boşver ya" "Sen bilirsin" "Ee ne yapıyoruz şimdi?" "Ben eve gitmeyi düşünüyorum sen?" "Bende o zaman görüşürüz yarın" "Görüşürüz" Melisanın yanından ayrıldığım gibi mesajlara baktım "Hani okuldan çıkıyordun?" "Pardon şimdi çıktım" "Onemli değil ee napıyorsun?" "Eve gidiyorum sen?" "Film izliyordum ama şimdi sadece seninle konuşacağım" "Peki ee?" "Tuğçe okulun yurdunda kalıyor fazla çalışkan bir kız pek mesaj atmıyor görüşemiyoruz" "Kötüymüş" "Aslında değil iyi böyle konuştuğumuz zamanlarda hep tartışıyoruz" "Neden?" "O kızacak bir şeyler buluyor hep" "Anladım" "Çok farklı bir kız senin gibi değil istediğini istediği zaman yapmam lazım mesela geçen hafta buluşmak istedi ama benim işim vardı demediği laf kalmadı" "Bunları neden bana anlatıyorsun?" "Arkadaşım değil misin sorunlarımı paylaşıyorum" "Tuğçe hakkında pek bahsetmesek" "Ondan hoşlanmıyorsun dimi?" "Normal bir şey değil mi?" "Normal aslında" "o zaman ?" "Beni de  anlamaya çalışsan sıkıntıdan patlamak üzereyim" "Tuğçeyle ilgili şeyleri lütfen başkasıyla paylaş" "Tamam özür dilerim" "önemli değil". Tuğçe hakkında konuşmak istemiyorum adını bile duymak istemiyorum, Enes ten sadece biraz anlayış bekliyorum. Zaten konuşmam doğru değil bir de kızın arkasından konuşamam.  İkisinede çok sinirliyim ama Enes ona karşı olan sinirimi azaltıyordu. Sonunda eve gelmiştim. Annem eve erken gelmişti. Umut her zamanki gibi bilgisayardaydı. Haftasonu gelmişti yani artık sabahlayabilirdim.

KARMAŞIK YALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin