Hiç bir ses yoktu.Ama ileride arabası vardı.Nereye gidebilir ki?Arabaya doğru yürümeye başladım.Binip gitmeyi deneyeceğim.Bakalım ortaya çıkacak mı?Sağolsun benimde ayaklarım yere basıyor.Gazla frene de basmayı bilirler herhalde.
Belki beni kandırdı.Onu orada öyle bıraktığım için benden intikam alıyor.Olamaz mı?Tabiki olur.Ne kadar da salağım ben.Sanırım bu sefer oyuna geldim.Arabaya doğru giderken bir yandan da bağırıyordum.
-Ortaya çıkmazssan çıkma.Oyuna geldiğimi anladım.Arabana da binmeyeceğim merka etme.Kendim de yürürüm.Şehre kadar!
Sinirden önüme gelen her otu itekliyordum.Bazılarına ayağımla vuruyordum,bazılarını elimle sıkıca çekiştirip uzaklara fırlatıyordum.O hızla arabanın yanına geldim.Ama arabanın diğer tarafından kıs kıs sesler geliyordu.O tarafa dolanarak ellerimi belime dayayarak olup biteni izlemeyi tercih ederken buldum kendimi.Doruk elleriyle yüzünü kapatmış,başını öne eğmiş.Kısık sesle gülüyordu.Geldiği görmüş olmalı ki,başını hafifçe yukarı kaldırdı,ellerini yüzünden çekti.
-Komik mi?
-Pardon.
Diyerek gülmeyi kesti.
-Gittiğimi düşünmen çok saçmaydı.
-Uzaklara gittiğini düşünmüş olabilirim.Bu normal
Ayağa kalktı ve beni kendine doğru çekti.Sarılırken.
-Canım,bak.Kayboldu uzaklar ben buradayım.
O an tekrar her şeyi unutmuştum.Arabaya bindiğimizde bile tekrar ve tekrar o anı düşünüp durdum.Kendimi hep mutlu hissediyorum.Sürekli böyle oluyor.
İntanbul'a gelmiştik.Doruk nereye gidecek?Ona dönerek.
-Nerede kalacaksın?
-Sizde kalayım.
-Çok açıksözlüsün.Ama babam seni kabul etmez diye düşünüyorum.
-Gidelim görüşelim.Belki babamın hatrına.
-Peki şansımızı deneyelim.
Eve gelmiştik.Hizmetçiler bizi kapıda karşılayınca Doruk birden irkti.Elindeki eşyları isteyen hizmetçilere eşyaları vermemek için ısrar etti.Sonrada elindeki çantalarla eve doğru arkamdan ilerledi.içeriye girdiğimizde,babam yoktu.Eşyaları yukarıya çıkartmasına yardım ettim.Odama eşyaları bırakıyorduk.Doruk eşyaları koyar koymaz ilerleyerek yatağıma oturdu,etrafı incelemeye başladı.
-Ne kadar boş bir odan var.Benim evim bile daha doluydu.
-Biraz boş evet.
-Gelsene.
-Oraya mı?
-Evet.
Diyerek eliyle yatağa vurdu.Yanına yaklaşarak yatağa oturdum.Boş boş bakınıyorduk.Aradan 10 saniye geçti.ve Doruk sol elini kaldırarak,işaret parmağıyla karşımızdaki boş duvarı gösterdi
-Duvarı görüyorsun değil mi?Elbette görüyorsun.İşte o boş duvar kadar boş birisiydim.Ama sonra seni tanıdım.Boşluktan eser yok.
-Açıkçası bu değişik bir benzetme.
-Sana değişik benzetme göstereyim.Diyelim ki burada iki tane kalın kolon var.Onları birleştirirsen yine duvar olur.Ama boş.Bir de üstüne bir şeyler koyarsan.Mesela...Tablo.Boş olmaz değil mi.Şimdi benzetmeye geçiyorum.
-Kolonun birisi kadın,diğeri erkek.Evleniyorlar aile oluyorlar..Tablo da çocuk oluyor değil mi?
-Çok iyi anlamışsın.Afferin.
-Öğretmen falan mı olmak istiyordun?
-Çok komiksin.
-Ciddiyim.
-Hayır hiç bir şey olmayı beceremedim.Diyerek güldü.Daha sonra yerinden kalktı,ve deam etti
-Ama ben kolon olmayı becerebilirim.
-Kolon?
-Sende diğer kolon olur musun?
-Hiç romantik değil.
-Biliyorum.
Diyerek gülmeye başladı.Daha sonra önümde eğildi.Ellerimi tuttu.Kalbim çıkıyor gibiydi.Sesini Doruk'un duymadığından şüpheliyim.Güm!güm!Her şey donmuştu.Gözlerimi kırmakta bile güçlük çekiyordum.ellerim buz kesilmişti.Hisstemiyordum.
-Benim ailem olur musun?
Birden kendimi ağlarken buldum.Gözyaşlarım akıyordu.Böyle beklemiyordum.Bu kadar basit bir teklifti.Ama beni çok mutlu etmişti.Öyle mutlu etmişti ki.Koca bir evetle boynuna sarıldım.
Ama tam o sırada kapı çaldı,ayrılmak zorunda kaldım.Gözlerimdeki yaşları silerek,kapıya yöneldim.Kapıyı araladım.İçeride Doruk olduğunu görmemeliydi gelen her kimse.Emine Teyze kulağıma yaklaşarak.-Babanız aşşağıda.Bence o çocuğu gösterme Ömür çünkü acayip sinirli.
-Ne olmuş ki Emine Teyze?
-Vallahi bilmiyorum.Amaan.Ben çok sıkıldım bu mafya tavırlardan.Her gün bi tavırlar bi tavırlar.
-Tamam teyze ben ilgilenirim sağol.
Diyerek kapıyı kapattım.Kadın da iyice kafayı yedi.Giderken bile kendi kendine sayıklıyor.Doruk'a olanları anlatıp aşağıya indim.Babam burnundan soluyordu.Olduğu yerde dönüyor,köşeden köşeye ilerliyordu.
-Baba.
Dedim hafifçe.Bana döndü ve
-O hayvanı geberteceğim Ömür.Ağzını burnunu dağıtacağım!
-Baba ne oluyor?Sakin olur musun biraz?
-Ne sakini?Ne sakini söyler misin?Evliyim diyor ya.O kadar gel bena pas ver.Sonra ben evliyim diyor.O kocası olacak herifi bulup geberteceğim!
-Kim baba?Ayrıca kocası olacak adamın ne suçu var?
-Demet!Arsayı satın alan kadın.
-Demet mi?
-Evet.
-Boşver baba.
-Boşvermiş hah.
Diyerek ilerlemeye başladı.ellerini arkasında bağlayıp olduğu yerde ilerliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doruk
Teen FictionÖmrü boyunca hep dört duvar arasında yaşamış olan Ömür,annesinin her zaman babasının eziyetlerinden kaçtığını sanardı..Bir gün çarpıştığı birisi hayatını değiştirene kadar.Doruk ve Ömür..Bu ikiliyi çok seveceksiniz.