Multide; AlazİYİ OKUMALARR :D:D
Sağ taraftan Alaz'ın sesini duydum '' Azra?'' her zamanki havalı tavırlarımla oflayarak yüzümü ona çevirdim.'' Ne oldu?'' Yutkundu '' Kapı açılmıyor.Sanırım dışarıdan kilitlenmiş''
Anlamsızca gözlerine baktım. Koşarak yanına gittim.(Daha doğrusu yürüyerek.Ama hızlı yürüyerek.Ama koşmadan.Telaşla yani..Neyse siz anladınız herhalde :D) ''Ne demek açılmıyor?!'' Alaz hala kapıyı zorlarken bende telaşla onu izliyordum.Alaz yine bir şey başaramayınca ellerini kapıdan çekip umutsuzca bana baktı. O an sanki içimde yaşlı bir teyze vardı ve şu durum karşısında zılgıt çekmeye başlamış gibi hissettim. ''Mal mısın Azra? Telefon denen bir şey var Yankı'yla Pars'ı arasana!'' canım iç sesim iyiki varsın bitanem ya! '' Biliyorum cnm yha.s.s İyiki de varım'' Tamam kes pis ego manyağı iç ses.
'' Ben arkadaşımı ararım o da sevgilisini arar.Sonra da gelip bizi buradan çıkarırlar. '' dedim umutla Alaz'a. Umursamazca kafasını sallayıp omzuma hafifçe çarparak kitaplıklara doğru yavaşça yürüdü ve yere oturup kafasını raflardan birine yasladı. Mal gibi onu izlerken bir anda Yankı'yı aramam gerektiği aklıma geldi ve kendime gelmek için kafamı sallayıp telefonumu çıkardım. Alaz'ın hareketime sırıttığını hissedebiliyordum. Burnum kızarmış olmalıydı. Herkes utanınca yanakları kızarır. Ama benim burnum. Özürlülüğümün bir göstergesi daha.
Telefonumu çıkartıp 'At Kafası' kişisini aradım.
Çalıyor..
Çalıyor...
Çalıyor....
Ve o kadın çıktı. ' Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.Lütf..' gerisini dinlemeden telefonu kapattım. Sanırım başka birini aramam gerekiyordu. Annemi arasam? Telaşlanırdı ve kızardı. Olmaz. Pars'ı arasam? Onun bende numarası bile yok. Üvey Sarp'ı arasam? Onu asla aramam!Hem zaten arasam bile anında anneme yetiştirirdi. Pislik, iğrenç insan. Gerçi insan demeye bile bin şahit gerekir. Herneyse.
Yavaş adımlarla Alaz'ın yanına yaklaştım.Bana ''Ne Oldu?'' der gibi bakıyordu. Yanına geldiğimde çökmüş vaziyette yanına oturdum.(O nasıl bi cümleyse :D) ''Telefonunu açmıyor'' dedim dim dik karşımdaki masaya bakarak.Takmadı '' Yani sonuçta benim gibi biriyle aynı yerde kapalı kaldın. Bence tadını çıkart.Hatta benimle öpüşme hayalleri kurabilirsin, izin veriyorum.'' dedi sırıtarak. Yüzüme ölümcül bir bakış yerleştirerek ona döndüm.''Kes sesini!'' Yine sırıttı. Yeter lan! Sırıtma. '' He o zaman sen hayal kurmak değil, direk benimle öpüşmek istiyorsun. Olayı anladım ben.'' Dedi ego kasarak.Elimi yumruk yapıp karnına geçirdim. Nefesi içine kaçarken aynı zamanda da kahkaha atıyordu.Evet Alaz Gencer kahkaha atıyordu! Yumruğumu tekrar geri çekip karnına geçirecekken iki bileğimden de tuttu.Ama sıkmıyordu.Dizilerdeki gibi yaklaşmıyordu da.Sırıtışı iyice büyümüş şekilde gözlerime bakıyordu sadece. Nasıl gözüktüğünün farkında mıydı? İyice beni kendine çekiyordu sanki. Ne alaka lan! Beni kendine çekmiyor ki iyice çeksin bi de! İç sesimle cebelleşirken Alaz'ın sesi araya girdi. '' Şımarıklığı bırak da , şu muhteşem arkadaşını tekrar ara.'' Şımarık mı? '' Sensin şımarık. Özürlü. Narsist mahluk.'' diyerek hızla bileklerimi ondan kurtarıp ayağa kalktım. Hiç tepki vermemiş ve ben ayağa kalktığım anda kafasını arkaya koyup gözlerini kapatmıştı. Salak işte! Telefonumu çıkarıp tekrar Yankının numarasını tuşladım.Bu sefer açmıştı.
''Al..''
''SEN TELEFONUNU NEDEN AÇMIYOSUN MAL! BEN BURDA KÜTÜPHANEDE KAPALI KALMIŞIM. YA ÖLSEYDİM? O ZAMAN İÇİN RAHAT UYUYABİLECEKMİYDİN!?'' Tamam abartmış olabilirim.
''Azra tamam sakin ol. Duştaydım sadece. Nerdesin? Ne oldu ?''
''Okulun kütüphanesinde kapalı kaldık. Pars'ı da al gel. Çıkartın bizi burdan''
Karşı hattan ses gelmeden telefon kapandı.Geliyor olmalıydı.Sevinçle Alaz'a baktım. Hala gözleri kapalıydı hayvanın. Gidip masalardan birine geçtim.Alaz hala gözleri kapalıyken konuştu. '' Pars Yılmaz' dan mı bahsediyordun?'' Soyadını biliyor olmasına şaşırmadım. Çünkü o da 12. sınıftı. ''Evet'' dedim. Bu sefer gözünü açıp başını hareket ettirmeden bana baktı.'' O benim kardeşim olur. Senin arkadaşının adı da Yankı mı? Bana ondan bahsetmişti.'' Hızlıca başımı salladım. Benden de bahsetmiş miydi acaba? Bunu neden merak ediyorum ki ben ? Her neyse. '' Ne zaman gelirler sence'' dedim nedense. Tekrar bana baktı. '' Ben nereden bileyim bücür.Hem..'' Ellerini yere koyup yardım alarak ayağa kalktı ve yanıma gelip sandalyeyi önüme ters biçimde koydu. Daha sonra da bana bakacak şekilde oturup eliyle saçımı okşadı. ''Sen.. Benimle aynı yerde kalmaktan memnun değil misin?'' dedi egoistçe sırıtarak. Yeter ama ya cidden. ''Sadece bir an önce şu yerden çıkmak istiyorum'' dedim saçımdaki elini ittirip pis pis bakarak. Sırıtışını bozmadan '' Neden? Bir an önce evime mi gitmek istiyorsun?'' dedi. Bu sözüyle burnumun kızardığını hissedebiliyordum. Ama yine de sinirle başımı dil tuttum. '' Cenabet düşüncelerini kendine sakla Alaz Gencer. Ben senin genelde takıldığın kızlara benzemem.'' Evvvettt. Canım ben ya. Yine de yüz ifadesi değişmemişti goril yavrusunun. '' Evet benimle olmak için sıraya dizilen kızlardan çok farklısın ve de sende bir şeyler var. '' Bende bir şeyler mi var? Benden hoşlandı mı şimdi bu ? Çıkma teklifi mi etti acaba? ''Nasıl yani?'' dedim merakla. Söyleyeceklerini can havliyle bekliyordum.
''Geldiğimde şarkı söylüyordun, hem de en sevdiğim şarkıyı. Sesini çok beğendim. Acaba seni babamın radyosundaki yeni programda sunucu olarak alsam, beğenilir misin? Belki de daha sonra sana albüm teklifi bile gelebilir. Ne dersin?'' Bana çıkma teklifi etmediğini duyunca biraz üzülmüştüm tabi ki. Ama bu benim hayalim gibi bir şeydi. Şarkı söylemek, müzikle ilgili bir işte çalışmak hatta en önemlisi de bir albüm çıkarmak. Aynı işi kaç kez üvey Sarp'a teklif ettiysem de kabul etmemişti. O 'profesyonellerle' çalışırmış. Oysaki şimdi bambaşka bir kişiden aynı teklifi alıyordum. İşte Allah'ın sevgili kulu derler ya. Heh işte onun sözlükteki anlamı ; BEN. ''Ta-Tabi ki de kabul etmek isterim ama önce..'' sözümü kesti. '' Evet iş ve kanal hakkında bilgi vereyim hemen. Kanal herkesin bildiği xblackparx radyo kanalı. Babam bu kanalın sahibi. Şimdi ise bir program kapatılmış durumda . Çünkü program sunucusunun uyuşturucudan hapise girdiği duyulmuştu. Bu yüzden kapattık ve şimdi de yepyeni bir program açmak istiyoruz. Adı da black M. Yarın toplantımız var gelmek istersen bekleriz.'' dedi sormak isteyebileceğim her şeyin cevabını vererek. ''Ailemle görüştükten sonra sana haber veririm.'' dedim hevesle.
Tam birbirimize bakarken kapının kilit sesini duyduk ve hemen içeriye dalan Yankı ve Pars'a döndüm. Ayağa kalktığım an Alaz da kalktı ve ''Azra'' dedi. Bir şey olduğunu düşünüp ona baktığım sırada omuzlarımdan tutup dudağıma yapıştı. Ne yapıyordu bu?
^^Yine benn. Umarım kötü yazmıyorumdur ya. Hep içimde kötü bi his oluyo. Ama eğer beğeniyorsanız da yorum atarak belirtin her zamanki gibi pls. Okuyan o az kişiye çok teşekkür ederim bu arada:D Sadece okuyup değerlendirmenizi istiyorum sizden. Eğer beğenmiyorsanız özür dilerim ama beğeniyorsanız da arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın bebekler :D ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZ
Teen Fiction/"Eğer istersen, ben her zaman yanında olurum" dedi çenesini saçlarıma koyarak. Bunu söylemesi bile benim için yeterliydi./ #İSİMSİZ /...Alazı gördüğümde olduğum yere mıhlanmıştım sanki.Fakat yine de içimdeki heyecan tarif edilemezdi.O an onunla baş...