ESKİ AŞIK

80 5 0
                                    

Yarın pazartesiydi. Okulda ilk günüm için hazırlanıyordum.Sosyal medyada hiç kimseyi bulamamam açıkçası beni biraz endişelendirmişti. Ben bunları yatağıma uzanmış düşünürken Yağmur bodozlama içeri daldı. Yağmur ile odamız aynıydı. Ama o yemek yapmayı çok sevdiği için telefonunu biraz kurcalyıp mutfağa geçmişti. Yağmur'un bodozlama içeri girmesinin en sevdiğim yani onunla birlikte taptaze kek kokusunun da içeri girmesiydi.Hemen yanıma oturdu. Ben şaşkın bir ifadeyle ona bakıyordum. O da Savaş diye çığrıyordu.Ben anlamamış gözlerle ona bakınca o da boş ve alaycı bir tavırla bana baktı. Savaş (ortaokulda hoşlandığım çocuk- yağmur ile ortaokuldan beri arkadaşız. )
Alaycı, ukala, kendini beğenmiş biriydi. Biraz salaktı. Ama harbiden çok yakışıklıydı. Acayip.Kim bilir onu görmeyeli neler yaşamıştı. Kaç tane sevgilisi olmuştu. Yağmur ;

"Ortaokulda bir çocuk vardı . Adı Emre. Hep Savaş ile takılıyordu. O çocuk az önce bana mesaj attı. Sohbet uzayıp giderken Babasının Savaşı bu okula yazdırdıklarını söyledi. Yani Savaş bizim okulda ve aynı sınıftayız.
Ve o bu okulda popüler değil."

Bunlari duyunca ne kadar çok sevinsemde sevindiğimi Yagmur'a belli etmemeye çalışıyordum . Ama ben Yagmur'a boş gözlerle bakmaya çalışırken. O;

"Hiç boşuna numaradan yapma sende sevindim. Ben senin 8 senedir arkadaşınım , anlarım. Ayrıca bir mutlu haber daha Savaş ile Emre bizim okula gelicekleri için buradan bir ev tutmaları gerek.Babaları onlara bizim apartmanda bir daire tutmuş."

Bunlari duyunca numaradan değil gerçekten şaşırmıştım. Böyle bir tesadüf asla olamaz diye düşündüm.

"Böyle bir şey nasıl olabilir. Hadi benim hoşlandığım çocuk geliyo.
Ama senin hoşlandığınla benim hoşlandığım nasıl ev arkadaşı oluyo.
Ve seninki sana mesaj atıyor. "

Bu söylediğim şeyler Yağmur'u da şaşırtmıştı. Birkaç saniye cevap vermedi.Sonra kahkaha atmaya başladı . Ben ilk önce ona tuhaf tuhaf bakışlar attım. Sonra dayanamayıp bende kahkalara boğuldum. Neden kahkaha attığımıza dair en ufak bir fikrimiz yoktu. Sonra Yağmur susup konuşmaya başladı.

"Açıkçası ben böyle tesadüfün ağzını yiyeyim. "

Bu cümlenin ardından yeniden gülmeye başladık. Sonra ben dayanamayıp;

"Çok gülen ağlarmış. Hadi gel de gidip biraz dergilere bakalım ne de olsa yarın okul kıyafetlerini almaya gideceğiz. Ona uygun ayakkabı felan derken işimiz uzun sürer . İnternetten bakalım okul kıyafetine. Hadi kalk."

Bunun ardından Yağmur uflaya puflaya ayağa kalktı. Oturma odasında ki koltuğa oturduk.

Yarın alışveriş yapacaktık . Bu yüzden bende elime bir kağıt kalem alıp Liste yapmaya başladım. Annemin ve Selda teyzenin (Yağmur'un annesi)gönderdiği para yetiyordu. Kendimi hiç bu kadar özgür ve mutlu hissetmiştim. Kendimi en son saçımı griye boyatırken bu kadar özgür hissetmiştim.

Ben bunları düşünürken zil sesi duydum aniden çaldığı için ürkmüstüm. Yağmur hemen ayağa kalktı. Fırına doğru gitti. Meğerse çalan zil fırında kekin piştiğine dairmiş. Bizim konuşma uzayinca keki unutmuştuk. Allahtan zil vardı. Yağmur'un keki fırından çıkarmasıyla odaya muhteşem bir koku yayılmıştı.

"Allahım cennete mi düştüm ben? "

Bunun ardından Yağmur tebessüm etti. Bende ona bakarak tebessüm ettim. Biz Yağmur ile gerçekten çok iyi arkadaştık. O benim en yakinimdi. Onu gerçekten çok seviyordum. O olmasa ben burada tek başıma ne yapardım.

RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin