Gözümü açtığımda hastahanedeydim.
"Ne oldu bana Caner?"
"Barda bayılmışsın aşkım,şimdi daha iyisin bizi çok korkuttun."
"Ha..Hayat.."
"Anlamadım Eylül?"
"Hayat oradaydı Caner."
"Saçmalama Hayat ölmedi mi?"
"Hayır oradaydı."
"Saç.."
"Oradaydı anladın mı! Bana yalan söylediniz öldü dediniz!"
"Biraz sakinleşir misin.."
"Bırak beni yalancı pislik!"
Ben Canere bağırırken,odaya doktor girdi.
"Eylül hanım biraz sakin olur musunuz."
Çoktan Caneri odadan çıkarmıştı.Caner;
Lanet olsun nerden çıktı bu Hayat! Zamanı mıydı şimdi hemen Mümtaz babamı aramalıyım.
Elim titreyerek telefonu cebimden çıkardım.
"Alo efendim Canerciğim?"
"Baba Eylül.."
"Uyandı mı ne oldu bir şey mi oldu kızıma!"
"Hayır sakin ol baba,Hayatla karşılaşmışlar şuan durduramıyorum Eylül'ü."
"Tamam kapat hemen geliyorum oraya."
"Tamam"
Elimdeki su şişesini sıkarak patlatmıştım. Lanet olsun Eylül'ü kimseye vermem.!
Hastahane banklarına oturdum,gözümden akan yaşı sildim.
"Erkek adam ağlar mı Caner kendine gel."
Sesle irkildim. Mümtaz Babam yanımdaydı.
"Onu kaybedemem baba."
"Kaybetmiyeceksin o kızla olmasına asla izin vermem."
"Eylül 401 numaralı odada."
"Tamam ben gidiyorum."
Mümtaz babamın arkasından umutsuzca yürüyordum.
Emre Eylül'ün kapısında ağlıyordu.
Kardeş işte ablasına üzülmüş olsa gerek.
"Emre iyi misin?"
"Değilim Caner!"
İlk defa bana ismimle hitap etmişti,genelde enişte yada abi derdi ne oldu şimdi?
"Ne oldu?"
"Ablamın kandırdınız! Onun hayatını karattınız! Ve en acısı benimde sizin gibi ona yalan söylediğimi düşünüyor!"
"Emre biraz sakin ol."
Elimi omzuna atıp sıkmıştım.
"Çek elini Cafer! Ablamdanda uzak dur anladın mı karşında beni bulursun!"
Emre arkasına bakmadan koşarak hastahaneden çıkıyordu.
Boğazımda hissettiğim acının tarifi yok,burun direklerim sızlıyordu.
Mümtaz babam çoktan Eylül'ün odasına girmiş onu ikna etmeye çalışıyordu.
Duyduğum tek kelime ise Eylül'ün "Sen benim babam olamazsın!" cümlesiydi.
Mümtaz babam odadan çıktı. Kravatını genişletip nefes aldı.
"Caner git o kızı bul ve konuş para teklif et yalvar yap birşeyler buradan gitmesini sağla."
"Bunu yapamam.."
"Yapmak zorundasın Eylül'ü kaybedersin yoksa."
İşte bu cümle beynimde yankılanmıştı.
Hızlıca hastahaneden çıktım,ben çıkarken Yasemin hastahaneye giriyordu. Neyse ki Eylül ile ilgilenirdi.
Arabamın kapısını hızla açıp bir seyler yapmak icin bara doğru yol aldım.Eylül;
Hayat.. Yaşıyormuş. Onu benden çaldılar bizi birbirimizden ayırdılar.. İki yılımı çaldılar!
Gözümdeki yaşı sildim.
Lanet olsun şu seruma hızlıca çektim damarım patlamış olmalı ki seruma kan dolmaya başladı. O sırada Yasemin odaya girdi.
"Eylül napıyorsun!"
Doktoru çağırdı.
Doktor ilgilenip gittiğinde,kızgınca bana bakıyordu.
"Yasemin o gece ne oldu?"
"Kızın biri sana içki getiriyordu elindekiler kırıldı seni görünce koşarak bardan çıktı.
Sende bayıldın."
"Hayattı o Hayatımdı."
"Nasıl ya o ölmedimi?"
"Hayır,yalan söylemişler bana."
Yasemine sarılıp ağlamaya başladım.
Kendime kızıyordum nie babama uyup antalyaya gittim ki nie Tansu'nun,Hande'nin,Dilara'nın, Belinay'ın numarasını silmiştim aptaldım ben babama inanan bir aptal!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✨Ege Seninle Güzel ✨
RomanceÖncelikle herkese merhaba Bu benim ilk ve tek hikayem olacak gibi görünüyor. Aslında, bu hikayeyi yalnızlığımı gidermek için yazıyorum. Gecenin en ince yerinde susarken sahi ya, biz kadınlar hep susturulmadık mı? Üniversite öğrencisi olduğum için el...