Asyaa???
Burada ne işi vardı. Yoksa o da peşimden mi geldi? Hemen yanına gidip çöneldim.
"Canım. Senin buraada ne işin var? Doruk bey nerede?"
"Ben evden kaçtım. Taksiyle geldim. Parasınıda evden çıkmadan dayımın cebinden aldımm:)" dedi sinsi sinsi.
Ama ben bu çocuğu yerim. Kafamla onaylayıp onu bir masaya otutturdum. Yağız'da yanıma oturdu. Tabii ki Asya benimle kalmayacak ama en azından 1-2 saat benimle kalsın. Yağız'a baktığımda bana bişey söylemek istiyo gibiydi. Gözlerinde tedirginlik vardı sanki. Korku gibi. Ama değil. Hüzün gibi. Ama o da değildi. Benim ona baktığımı fark edince gülümsedi. Ama bu gülümseme içten değildi. Çok yapmacıktı. Silah dayanmış gibiydi. Ama o yine de gülümsedi. Kafamı Asya'ya çevirdim. Sadece kafasını eğmişti. Hiç bişey yapmıyordu. Peki bu sessizlik neydi? Niyeydi? Neyeydi? Nedendi? Tekrar Yağız'a baktım. Asya'ya kenetlenmiş bakıyodu. Ama sert bir bakış değildi. Özlem gibi. Ama Asya'yı nereden tanıyo ki? Daha fazla dayanamadım.
"Yağız. Bana söylemek istediğin bişey mi var?" Dedim kaşlarımı kaldırarak.
Daha fazla o da dayanamadı ve konuştu.
"Doğa bir konuşabilir miyiz?"
İşte bunu duymak istiyordum. Herşeyi öğrenmek için bunu duymak istiyordum. Kafamla onaylayıp dışarı çıktık. Ben pijamalarımla ne kadar komik dursam da umursamıyordum.
"Asyayı nereden tanıyosun?"
Gözlerimi kısmış onun gözlerinin tam içine baktım. Ama o gözlerini kaçırıyordu. Tıpkı benim karşımdakine yalan söylediğimde gözlerine bakamamam gibi. Ama o bana bişey anlatmadı kii. Neyden utanıyodu?"Asyaa..." dedi devamını getiremeyerek. Artık sabırsızlanıyordum. Yanına yaklaştım.
"Asya?" Dedim sorarak.
O da bana döndü. Mutsuzdu. Huzursuzdu. Tedirgindi. Ama nedendi?"Ben Asya'nın dayısıyım. Bunu hiç kimse bilmiyo. Ateş'inde. Sadece bunu Doruk, Ece, Kemal ve ben biliyoruz." Dedi gözleri dolarak.
Bir dakika. İlk defa ağlayan erkek gördüm. Ağlayanlara dayanamam ki.
Ama bu konuda ağlanacak bir şey yoktu kii."Eeee? Bunu neden başkaları bilmiyo ki? Hem Ece ve Kemal kim?"
İyice meraklanmıştım. Gidip sahilde bir banka oturdu. Peşinden gittim. Yanına oturdum."Ben aşık oldum. Aslında benimde Doruk gibi varlığım vardı. Fakat aşık olduğum kızın durumu yoktu. Ailem kızı istemedi. Birbirimizi o kadar çok seviyoduk ki birbirimiz için canımızı verebilirdik. Melek gibiydi. Davranışlarıyla, görünüşüyle, aşkıyla, kalbiyle, herşeyiyle melek gibiydi. Ailesi yoktu. O yüzden ona asla ailem hakkında bişey demedim. Ama bir gün tanıştırma vakti gelmişti. Ama ailem sırf varlığı yok diye istemedi. Bende sırf aşkım için aileme sırt döndüm. Onlarda bana. Ece ve Kemal de eniştemle ablam. Biz küstükten sonra Ateş ve Asya doğdu. Ama onlar bir tane daha dayısı olduğundan haberleri yok. Şimdi sen diyeceksin. 'Peki o sevdiğin kız nerede?' Diye. Onunla evlenicektik. Son gün bana ayrılmak istediğini ve başkasına aşık olduğunu söyleddii. Bırakmadım. O benimdi. Ama ne yaptı ne etti gitti. Beni öylece bıraktı gitti. Bende parasız pulsuz ortada kaldım. Hayatımı yeniledim. Her şeyi sildim. Ve hayatımı yaşamaya baştan başladım. " dedi .göz yaşları sel olmuştu ikimizdede. Dayanamadım sarıldım. İkimizde ağlaya ağlaya sarılıyorduk.
Onun hayatı benim hayatımdan çok daha kötüydü. Bunu kabul etmiştim. En azından ben daha aşık olmadım. Beni daha kimse terk etmedi. Beni kimse ağlatmadı. Aldatmadı. Uzaklaştığımızda yüzlerimiz gereğinden fazla yakındı. Ben tam gerileyecekken kafamdan tuttu ve beni kendine çekip dudaklarımızı birleştirdi. O karşılık vermemi beklerken ben şok olmuştum. Daha fazla dayanamayarak dudaklarımızı ayırsım ve bütün gücümle tokadı yapıştırdım. O benim ilk öpücüğümü çaldı. O beni öptüü. O kimdi kii?
Şaşkınca bana bakarken bir tane daha geçirdim suratına. Hızla cafeye döndüm. Asya'yı alıp valizimle birlikte cafeden çıktım. Hemen taksiye bindim ve Doruk 'un ev adresini verdim. Oraya gelince hızla parayı ödeyip indim. Zili çaldım. Kapıyı Doruk açtı. Benim gözlerim hâlâ yaşlıydı. Asya'yı gösterdim."Yiğenin yanıma geldi. Asya sen içeri gir. Ben şu çok sevgili dayınka konuşacaklarım var!!" Dedim bağırarak. Doruk sadece bana bakıyodu. Asya içeri girdi. Bende açtım ağzımı yumdum gözümü.
"Sen kimsin bee? O aşık olmuş sevmiş. Siz kimsiniz kii ona sırt çeviriyosun yaa? O sevmiş. Siz dışlamışsınız. Senin aşık olduğun kişi fakir olsa ailen istemese ne yapardın? Onunla kaçmazmıydın?" Dedim hem ağlayıp hemde bağırarak.
Bende buydum işte. Kendi hakkımı koruyamayan ama başkalarının hakkını koruyan biri. Başkaları için ağlayan biri. Başkaları için başkasından hesap soran biri. Gözüm kararınca karşımdaki herkesi yıkan biri. Ben buydum işte. İlk defa Doruk'un tam gözlerinin içine baktım. O masmavi gözlerinin tam içine. Gözlerinde şaşıran bir ton vardı. Tabii bende bu atağı beklemiyordu.
"İstersen sakinleş. Gel otur. Neyden bahsediyorsun? Anlamıyorum." Dedi sakince. Ama çok sakindi. Ne yani bu öküzün sakinleşmesi için benim hep bağırmam mı gerekiyor?
Bir yere oturduk. Önce derin bir nefes aldım. Yağız'ın bana anlattığı her şeyi ona anlattım. İlk benim Yağız'ı nereden tanıdığımı sordu. Onca şey anlattım. Ve gerçekten bunu mu merak ettii.
"Onu neden dışladınnızz yaa? O aşık olmaktan başka hiç bişey yapmamış ki." Dedim yine sinirlenmeye başlayarak. Sanki bunları ben yaşamışım gibi sinirleniyordum işte. Sanki o üzülmemiş, sanki o anın acısını ben çekmişim gibi.
"Bunları sana anlatamam. Ama ben başka bişey söylemek istiyorum. Yanii şey. Ben işe geri dönmeni istiyorum."
What? Hemen mi? Daha yeni kovuldum yaa. Daha depresyona girmedin, kilo almadım, perişan olmadım, intihar etmeye kalkışmadım. Daha bunları yapmadan hemen mi? Madem bu kadar çabuk. Özür dilesin bey efendi.
"Öhöö öhöö. Pardon. Pek duyamadım daa. Özür mü dilediniz siz daha demin?" Dedim yalanďan öksürerek.
Öküz gözlerime kös kös bakmaya devam edince kalktım kii kolumdan tuttu ve beni durdurdu.
"Özür dilerim. Fazla sert çıkıştım." Dedi yalandan gülmeye çalışarak. Bende ona yalandan güldüm. Doruk hızla içeri giderken bende daha yeni farkına vardım. Onca olayı ben bu pembe pijamalarla mı yaşadım yanii?
***********************************
BÖLÜM SONU :D
GECİKTİĞİ İÇİN ÖZÜR DİLERİM.
BUNDAN SONRA YENİ BÖLÜM HAFTADA 2 GÜN GELİCEK.
ÇARŞAMBA VE PAZAR.
SON OLARAK BEN YAZIYORUM ANCAK KARŞILIĞINI ALAMIYORUM. LÜTFEN VOTE LEMEYİ UNUTMAYIN.
SİZİ ÇOK I LOVE YOU :)>
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİL BAŞTAN
ChickLitGüneş erkenden doğar, öğleyken tepeye gelir ve akşam batar. Bazılarının güneşi hiç batmaz bazılarının ki ise hiç doğmaz... Bazıları kendi güneşine kendisi gölge olur, bazıları ise doğmayan güneşlerine hayatıma ışık ol diye yalvarır. Peki ya güneş b...