Tillandsia

Parmak izi

Jack büyük bir suçluluk hissi duyuyordu. Tanrıya onu temiz bir şekilde bırakmamıştı. Jack bunu aklından çıkartamıyodu. Bunun cezasız kalmayacağını düşünen Jack'in aklına tanrıya ilk hizmet ettiği gün geliyordu. O gün tanrıya hizmet edeceğini düşünmeden ibadet için kiliseye gidiyordu. İbadet için yanına oturduğu 14 yaşındaki Michael'ın çiçeğinin kendine fısıldadığını duymuştu. Tanrıya hizmet et diyodu. Jack ne yapacağını bilmiyordu. Michael yanından kalktı peşinden koşan Jack Michel'a:
-Sende duyuyor musun
Michael meraklı gözlerle:
-Neyi? diye sordu Jack:
-Çiçekten gelen sesi, dedi.
Şaşıran Michael cevap vermeden oradan uzaklaştı. Cevap vermemesine sinirlenen Jack Michel'ın peşinden gitti. Eve varan Michael olanların ardından evdeki kimseyi bulamayınca sıcak bi banyonun kendini rahatlatacağını düşünüyordu. Takibi devam ettiren Jack eve sessizce girdi. Ve gizlice Tillandsia çiçeğini alırken Tillandsia elini kesmesini söyledi. Jack bunu neden yapması gerektiğini düşünürken Tillandsia'dan bir ses daha geliyodu parmak izi Jack parmak izi. Mutfaktan aldığı bıçakla parmaklarının derisini kesen Jack acı çekerken çiçeğe yöneldiği sırada Michael'la karşılaşan Jack panikle Michael'a saldırdığı sırada çiçekten bir ses daha geldi. Öldür Jack öldür diye.Michael'ı öldürdükten sonra çiçeğin yanına giderken çiçekten bir ses daha gelir tanrının senden iki isteği var. Onu tanrıya temiz bi şekilde iletmen ve karnını keserek benden bir yaprak bırakman. Tanrıya ilk hizmetini böyle yapan Jack son hizmetinde de yaptığı hatadan dolayı Tillandsia aracılığıyla tanrıdan af diliyodu. Aradan bir kaç gün geçmişti polisler John soruşturması üzerinde delil bulamamıştı. Jack Tillandsia ile evden çıkmıştı. Her zamandan farklı olarak bu sefer tanrıya hizmet için kendi kanını dökmesi gerekiyordu. Bunu yapınca tanrıya nasıl hizmet ederim bu dünya da diyerek mırıldanarak bir yolun kenarında bekliyordu.