12. Bölüm

497 20 2
                                    

Yukarıda Aras ile Arya temsili... İyi okumalar!

Sabah güneşin zalim ışıklarıyla gözlerimi açtım. Daha sonra yastığıma sarılarak güneşe arkamı döndüm. Ama bu benim yastığım olamazdı... Bu yastık Aras kokuyor la! Sen nereden biliyorsun Aras'ın kokusunu gız? İç sesim sabah sabah konuşunca uyanma vaktimin geldiğini anladım.

Başım öyle çok ağrıyordu ki... Dün içkileri iç sonra gel burada 'başım ağrıyor' diye sızlan... İçmeseydin kardeş! Hem haram, haram... Birde müslüman olacaksın! Utanmaz! Arlanmaz! Başımın ağrısına birde bugün susmak bilmeyen iç sesim de katılınca daha kötü oldum. Gözlerimi açtım ve karşımda gördüğüm Winnie The Pooh peluş oyuncağı ile rüya olabileceğini düşünüp gözlerimi bir kaç kere kırpıştırdım ama işte karşımdaydı. Aras'ın küçükken yırttığının aynısıydı! Evet, Aras Winnie The Pooh peluş oyuncağımı yırtmıştı!

11 Yıl Önce

Araslara gitmemek için o kadar yalvarışımdan sonra annemin zoruyla şu anda yoldaydım. İyi ki aşkım yanımdaydı! Yani Winnie The Pooh! Evet, evleneceğim adam... Ayı çocuklarımın gelecekteki babası! Annem babama zorla aldırmıştı bu oyuncağı. Babam beni çok kıskandığı için almak istemiyordu...

Arasların evinin önünde durduğumuzda kapımı açtım ve Winnie ile el ele bahçe kapısına geldik. Kapıyı ne kadar zorlasamda açamadım. Ve birden kapının açılmasıyla önümde bana gıcık bakışlar atan Aras'a baktım.

"Aras'ın yerine hoşgeldin... Burada benim sözüm geçerli ona göre." Birden gözleri elimde tuttuğum Winnie'ye kaydı. Ve birleşmiş ellerimize.

"Bu ayı da kim?" Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Annemin arkadan bizi sırıtarak izlediğine çok emindim. Winnie'ye ayı demesine sinirlendim. Onun bir adı vardı!

"Bu Winnie. Sevgilim, gelecekteki evleneceğim adam ve çocuklarımın babası..." Aras kaşlarını çattı ve "Ayıları almıyoruz maalesef! Arabada bırak onu..."

"Hayır!" Ani çıkışımla kaşlarını daha çok çattı. "Ben az önce ne dedim sana? Burası benim yerim ve burada benim sözüm geçerli olur!"

"Ben aşkımı arabada bırakmam!" Aras birden Winnie'yi elimden aldı ve içeri doğru koştu. Ben arkasından koşarken Melek Abla'yı gördüm. O da gülüyordu. Merdivenlerden çıktım ve Aras'ın odasının kapısını yumrukladım.

"Aras kapıyı aç!" Birden kapıyı açmasıyla Winnie'nin kafasını bana vermesi bir oldu. Elinde bir makas ve Winnie'nin geri kalanı vardı. Gözlerim dolarken Aras'a baktım ve "Sen ne yaptın böyle?" dedim.

Bana yaklaştı ve "Sen bana aşıksın. Başkasına değil... Sadece bana! O ayı benim yerimi asla alamaz. İzin vermem!"

Ve elimde Winnie'nin kafasıyla beni yalnız bıraktı...

Günümüz

O hafta aklıma Winnie geldikçe sürekli ağlamıştım. Aras ile babamda birlik olup bana Winnie almayı yasaklamışlardı. Ben de çizgi filmini izleyerek özlemimi gidermeye çalışmıştım... Ve şu anda karşımda duran resmen aynısıydı!

Winnie'ye sarıldım ilk önce. Daha sonra elinden tutup etrafı incelemeye başladım. Aras'ın odasındaydım. Duvarlar lacivertti, bir duvarda Beşiktaş oyuncusu Mario Gomez'in imzalı formasının çerçeveli hâli vardı. Ağustos ayındaki Trabzon-Beşiktaş maçına gitmiştik ve oradan imzalattırmıştı Aras. Bende ise topu vardı... Maçta yenilmemize rağmen imzalı eşyalar biraz bile olsa moralimizi düzeltmişti.

Çalışma masası siyahtı ve üstünde bir sürü kağıt vardı. Dolabı da siyahtı ve maçta çekilmiş olduğumuz bir kaç fotoğrafla birlikte bir sürü fotoğraf vardı üzerinde. Halısı da düz siyahtı. Kenarda ise siyah bir gitar vardı. La her şey siyah olmak zorunda mı sanki? Kızım çocuk kötü olmaya çalışıyor belli ki işte. İç sesime hak verdim. Etrafı incelerken tek renkli şeyin benim biricik aşkım Winnie ve fotoğrafların olduğunu gördüm. Ben bile siyahtım...

Gizli AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin