Çirkin Kızlar Sevilmez

Tanrım neden ben?

Aradan geçen günler arthura karşı hislerimi iyice kaybetti.Artık ona karşı hiç bir şey hissetmiyordum.Olması gerekende buydu. 

Sabah uyandığımda her zaman ki gibi uykumu alamamıştım. Okul için hazırlanıp yola koyuldum. Yorgun ve aşırı uykuluydum. Okula girmeden önce kendi kendime söz verdim. Bir daha asla aşık olmayacaktım. Üzülmek yoktu artık. Kendimden emin bir şekilde okula girdim.  Uykulu gözlerim sınıfımı ararken önümde duran çocuğu fark etmedim. Ve kafam o müthiş  çocuğun sırtında yerini aldı.

Aman Allahım ! Sakarlığım yine iş başındaydı. Çocuk ne olduğunu anlamak için arkasını döndüğünde ikinci arthur vakasını yaşayacağım aklıma gelmemişti. Özür dilemem gerekliydi ama heyecandan tek kelime dememiştim. Daha önce bu çocuğu nasıl fark etmedim anlamıyordum . Benim ki de laf! sanki fark etsem ne olacaktı. Her neyse ben özür dilemek için çırpınırken sorun değil diyerek yanımdan uzaklaştı. Ben öyle hareketsiz en az bir saat durmuşum. 

Hay aksi!

arthur'u daha yeni unutmuşken bu çocukta nereden çıktı simdi? Ders boyunca onunla ilgili hayaller kurdum. Evlenmişiz , çocuklarımız olmuş, sonra torunlarımız... Ortada hiç bir şey yokken bunca hayal de neyin nesi alexis!? Bu huyumu hiç sevmiyorum. Ara sıra çirkin olduğumu unutup kendime beyaz atlı prens arıyorum.  Bırak prensi beyaz bir at bulsan yine karlısın. Off! sofia!! Annem güzelliğini paylaşalım diye gönderdiğinde ben kesin uyuyordum ve sen gıcıklık olsun diye beni uyandırmadın bundan eminim. Her neyse aşk yine peşimdeydi. 

Öğle yemeği için kantine geldiğimde o çocuk tek başına yemeğini yiyordu. Ben yine tabağımı doldurmuştum. Acaba yanına gidip sabahki olay için özür dilemeli miydim ?Ama bunu yapmam için tabağımı biraz boşaltmam gerekliydi. Bu kız hayvan gibi yiyor demesin sonra. Tam yanına gitmek için harekete geçerken miley benden önce davrandı.Olamaz! Ondan hoşlanıyor olamaz!

Tanrım neden hep ben neden :(