Kurtarıcı

46 3 2
                                    

Bugün yazdığım ikinci bölüm 😋
Mültimedyada Emre ve Alice

Lukas ile birlikte yolda yürüyorduk.Hava karanlıktı ve Ay çoktan yukarıdaydı. Ormandan garip hayvan sesleri geliyordu korkum git gide artmıştı. Lukas'a yaklaştım. Oda bunu farketmiş "Korkuyorsan seni taşıyıp evine daha hızlı varabiliriz."dedi. bunu kabul etmemiştim çünkü onun ellerinde gitmek istemiyordum. Ama iki saniye sonra keşke kabul etseydim diye düşündüm çünkü yağmur yağmaya başlamıştı ve çalılıkların arasından bir şeyler geliyordu. Şimşekler çaka çaka korkundan neredeyse ölüyordum Ve çalılıkların arasından çok hızlı üç tane vampir çıkmıştı. benim kokumu almış olmalılar ki bana tıslamaya başladılar. Lucas hemen atladı "Çocuklar o bizden!" diye bağırarak beni arkasına alarak kollarını açtı ve bana dokunmamaları için onları kızgın kızgın bakıyordu.

Ama oradaki üç panpiş sanki beni dinlememiş gibi hemen üzerimize koşmaya başladılar. ne yapacağımı bilemedim ben de Lukas'ın arkasına sığındım. sonra birden çok gürültülü şimşeklerin çakmasıyla arkama döndüm. Biz minik bir uçurumun altındaydık. uçurumun üstündeyse biri duruyordu. O kadar dramatikti ki adamın arkasında ay ve çakan şimşekler tam bir film gibiydi. Lukas,ben ve o vampirler dahil ona bakıyorduk. Gizemli kişi uçurumdan atladı. Lukas beni ondan korumak için hazırlandı ama ayrıca da o 3 vampir vardı. Bu gizemli kişinin hala yüzü görünmüyordu arkadan çakan şimşekler onu görmemizi engelliyordu. Bize doğru koşmaya başladı ben artık iyicene Lukas'a sığınmıştım. Gizemli kişi o üç vampire baktığı anda kaçıp gittiler sonra bana döndü ve yaklaşmaya başladı

"Alice,korkma ben geldim." dedi kafamdaki ses.
"Sende kimsin!" diye bağıran Lukas'la kendime geldim. bu sefer bizim arkamızdan çarpan şimşekle onun yüzü göründü. Bana.....kendinden emin ve keskin sarı gözleri ile bakıyordu.
Lukas'ın önüne çıktım ve onun gözlerinin içine baktım. Benimde sarı gözlerim vardı. Yağmur yağıyordu

"Sen.....de-" diyecekken benden önce davranıp

"Kafandaki ses." dedi.

Aman tanrım!Sesi çok...harikaydı onu tanımıyordum ama sanki sesini duymak içimi rahatlatıyordu. Sanki zihnimi okumuş gibi bana bakım sırıtmaya başlamıştı. Off o kadar şirin oluyordu ki gülümsediğinde!

Lukas senki bundan hoşlanmamış gibi bize bakıp:

"İsterseniz burada daha da ıslana biliriz!" diye bağırdı.

Oysa ben yağmuru çok sevmiştim o verdiği his...bayılıyordum.Hala adını bilmediğim kokusundan ve gözlerinden kurt olduğunu bildiğim erkek Lukas'a dönerek:

"Lukas sen gidebilirsin buradan sonraki bölge bizim." dedi.

Lukas ona anlamışçasına bakış attıktan sona bana döndü.

"Görüşürüz,prenses." dedi ve bende ona el salamaya başladım o da hızla koşmaya. Zaten bir iki saniye sonra gözden kaybolduğu için arkama baktım ve ona:

"Şeyy...benim adımı bildiğin için sanırım sana senin adını sormamda sakınca yoktur." dedim. Bana baktı ve o bayıldığım minik gülümsemeyi gösterdi.

"Ben Emre" dedi ve devam etti :
"Senin koruyucunum,ama beni asker falan zannetme ben ve sen bir birlerimize bağlanmışız. Bu yüzden hayatım boyunca seni aramaya çaba gösterdim ve bunca yılın sonunda seni bulabildim.Aslında şu an yaşadığım sevinci sana anlatamam bile."diye güldü.Bende ona geri gülümsedim.
Bana geri bakıp:

"Bence evime gidelim,yani eğer bana güveniyorsan sonuçta bence çok ıslandık." dedi ve ona başımı yukarı aşağı sallayarak onayladığımı anlattım.

Konuşamıyordum çünkü beni o mas mavi gözleri, muhteşem sesi ve o gülüşü beni resmen masaldaymışım gibi. götürüyordu. Ama kendime gelmem gerekiyordu bende ona saçma saçma bakmayı kesip birlikte onun evinin yolunu tutmaya başladık.

Bir bölümün daha sonu bu bölümde yeni bir aşk doğdu. Ve Emre'nin ismimi bulmamda bana yardım eden sadık okuyucum mehmetterg 'e çok teşekkür ediyorum 😄

Kurt KapanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin