AÇELYA
Hem de karşılık veriyodu. Abaza işte nolcak. Odunun tekiydi. Vay beee. Rüzgar'a bak seeeen.Burçinle Rüzgar şükür ayrılmışlardı. Amma uzun sürdü bu ne abi böyle?
Yüzümdeki şaşırmış ifadeyi değiştirip şirin kız haline bürünmem gerekiyordu acilen. Çünkü Derin tüm siniriyle yanıma geliyordu.- Aa Derin naber ya? En sevimli surat ifadeni takındım.
- Açelya naptığını sanıyosun sen ya?
- Napmışım ki? Dedim gülerek. Ay Derin sen onu boşver de nasıl öptü gördün mü? Tam bir odun işte. Hiç de o kadar yakışıklı deil şu tipe bak ığğ. Tamam biraz fazla abartmış olabilirim ama yani.
Hiç aralıksız konuşmamdan rahatsız oluyomuş gibi bir off çekti.
Yine en sevimli halimi takındım.
- Açelya fazla abartmıyo musun sanki?
- Hayır o gerizekalının teki ve acayip sinirimi bozuyo. Neyse talibi de çıktı hadi gene iyi. Deyince Derin gülmeye başladı.
Ben de kıkırdadım.
- Ay kıız dur seninki geliyoo dur dur.
- Nerden benimki oluyomuş sus bakıyım sen.
-Ayy dur dur Rüzgar Rüzgar'da geliyo hayy sıçtım. Ben gidiom gidiom ben hadi bay bay derken
Kolumda bir el hissettim ve aniden arkamı döndüm. Onun ela gözleriyle karşılaşmam bir oldu.
- Ne o kaçıyor musun yoksa?
- Yok canım ne kaçması? Kim kaçıyormuş? Suçlu olan sensin ben niye kaçıyım. Ayrıca bidaha görüşmesek iyi olucak.
- Hıhı bende öyle tahmin etmiştim zaten. Peşimi bıraksan iyi edersin diyerek burnumu sıktı.
- Bunu sakın bidaha yapma. Dedim sinirli bir şekilde.
Bunu yapması hiç hoşuma gitmemişti. Eski sevgilimi hatırlatmıştı bana. Belki İzmir'den buraya gelmemizin sebebi oydu ki ailem bana bunu hiç belli etmiyorlardı. Psikolojim yeni düzelmişti ve çok zor düzelmişti. Erkeklere güvenim hiç kalmamıştı. Hepsi öküzün tekiydi. Arkadaş seçerken de hiç dikkatli değildim. Bu yüzden çabuk üzülürdüm. Ama umrumda değildi pek. Zaten yeterince üzülmüştüm.Biraz daha dursam gözlerim dolucaktı. O yüzden arkamı dönüp tuvalete doğru yürüdüm.
Derin' e şöyle bir baktım. Tanımaya çalışıyor olmalıydı zeki kızdı Derin tabi herkes benim gibi saf ve salak değildi. Tuvalete doğru yürüdüm.
DERİN
- Naber yarın geliyosun dimi?
- Tabi geliyorum diyerek gülümsedim Toprak'a.
- Güzell çok eğlenicez seninle.
- Derkenn? Diye gözlerimi kocaman açtım.
- Ne bilim yani şeyy her yıl eğlenceli geçer yanii.
- Hı anladım.
- Sen ne anlamıştın ki?diyerek ukala bir şekilde sırıttı.
- Ne anlıcam ben ya ne anlıcam? Ben de zaten senin dediğin gibi anlamıştım.
- Tamam sorun yok.
Yanımıza Rüzgar geldi sıkılmış bir şekilde bakıyordu.
Ben de gözlerimle Açelya'yı aradım ama yoktu.
- Açelya nerde ya?
- Bilmem konuşuyoduk biz çekip gitti. Diyerek sırıttı.
- Tamam çok komik ama ya sorma. Sinirli bakışlarımı yolladım ona. Ukala şey.
O da bana hala sırıtıtordu. Pis soytarı.
Sonra Toprak'a döndüm ve:
- Yarın görüşürüz o zaman. Diyerek gülümsedim. Cevap vermesini beklemeden sınıfa doğru yürüdüm. Açelya neredeydi acaba? Yine başına bi iş açmasaydı bari ya.
ALİNA
- Az önce naptın öyle kızım yaa? Bütün okul seni konuşyo. Sen de ne cevherler varmış mersem.
Saçını arkaya doğru savurdu Burçin.
- Tabii. Ne sandın ki sen? Ayrıca sanada çok kırıldım Alina. Herkese söyledin. Hem de o eziğin önünde. Bana başka çare bırakmadın cidden. Ne olursa olsun artık dedim ve dudaklarına yapıştım.
- Ya kızım fena mı oldu sanki? Ne trip atıyosun şimdi. Hem çocuk da karşılık verdi sana. Yarın çıkarsınız kesin. Takılma bu kadar.
Bu kız harbi salaktı. Benim sayemde oldu bütün şeyler hala bana kızıyo ya.
- Neyse ya ne mutlu işte size? Umarım çok mutlu olursun . Benim olamadığım kadar. Dedi Melis.
Bu da bir salaktı. Sevmiyo kızım çocuk seni. Hem git başka erkeklere boncuk dağıt. Hem de çocuğu geri iste yok böyle bir dünya. En iyisi bir şey dememekti. Dersem kavga çıkacaktı çünkü.
- Oha kızlarr bomba bomba!!! Diyerek içeri girdi Eda.
- Of kes sesini Eda abartma istersen.dedi Damla.
- Noldu? Diye sordu Rüya bıkkın bir sesle.
- Damla ve Toprak bugün baya bir konuştular. Anlıycağınız Damla da yakında sevgilisi olan bir kızcağız olucak. Baya konuştular yani öyle böyle değil baya.
- Yarın tiyatro klübü var ya onu konuştuk. Dedi Damla.
Bizim grupla birlikte "hıhı" diyerek imalı bir gülüş yolladık Damlaya.
- Ya yapmayın şunu diyerek kıkırdadı Damla.
O sırada içeri Açelya ve Derin girdi.
Açelya ve Burçin baya bir bakıştılar. Burçin'in bakışlarından sinirli olduğunu sezebiliyordum. Fakat Açelya'nın gözlerinde hiçbir şey göremedim. Anlaşılan duygularını saklayan bir kızdı. Birbirimizi tanısak iyi anlaşabilirdik belki. Ama şuan o kadar işim vardı ki hiç uğraşasım yoktu.
Burçin geçen yıldan beri Rüzgar'ı seviyordu. Eğer yeni kızlardan biri Rüzgar'ın aklını alırsa Burçin de onun aklını alırdı. O kadar bağımlıydı ona sanki. İlginçti. Ama o kadar sevmesinin karşılığını almıştı bugün sanki. Ama belli olmazdı yani. Bu kızları pek seviyo değildim. Sadece arkadaşsız kalmamak bir ortam yapmak için birlikteydim. Biz popülerdik. Ama onlar bencilin tekiydi. Ben bencil olabilirdim ama asla bana bir şey yapmayana zarar vermezdim. Ama onlar verirdi işte. Aramızdaki fark buydu. Rüya'yı diğerlerinden çok fazla seviyordum. Çünkü ilk tanıştığım arkadaşımdı. O da benim gibiydi.
- Oha kanka yedi kzı bakışlarıyla ben bile korktum. Dedi Rüya.
- Aynen ya. Korkulur bunlardan. Dedim gülerek.
- Ohaa kızım napıyosun sen yiceksin kızı gözlerinle? Diye sordu Sude.
- O Rüzgar'a bulaşmıycaktı Sude kes sesini. Alina'nın yaptığını yapma.
- Ne yapmışım kızım ben? Farkettiysen tatlım Rüzgar'ın duygularını ancak benim yaptığım şekilde öğrenebilrdin. Yoksa böyle mal mal bakardın ona. Plotonik aşık olarak kalırdın....
- Kes sesini Alina! Çok oldun. Ama bir yerde haklısın en azından sayende benden hoşlandığını öğrendim diye bağırdı Açelyaya dik dik bakarak.
Anlaşılan bilerek demişti salak. Kızı korkutmak için.
Ama kızın yaptığı tek şey gözlerini devirip Derin'e bir şeyler söylemek oldu.
- Of bayıldım ben burdan yaa! Diye bağırdı Rüya. Dışarı çıkyorum ben hadi bay bayy. Sizin muhabbetiniz beni gerdi.
- Hadi kanka çıkalım ben de sıkıldım buralardan. Deyip Rüya'nın peşine takıldım.
Masalara doğru yürüdük ve bir masaya oturduk.
- Bak bak şu havalara bak kendini bir şey sanıyor. Burnu havada salak. Bak geliyolar kanka bütün grup orda Rüzgar, Toprak, Berk, Çağlar,Kerem,Arda. Şimdi yine laf sokmya çalışıcak görmemiş gibi davran başka şeylerle uğraş.
Rüya olumlu anlamda başını salladı. Ve eline bir dergi aldı. Kafasına doğru dikti. "Bu kadar belli etmeseydin bari salak." Diye fısıldadım.
- Ha ne dion kanka ya rahat bırak şurda.
Bunu söylerken sandalyeden rahat rahat aşağıya kayıyordu.
- Hay ben seni gerizekalı?
Gelmişlerdi işte.
- Gerçekten hiç belli etmiyorsunuz ya.
Diyerek sandalyeyi çekip oturdu Çağlar. Diğerleri de aynı şekilde. Rüya da hiçbir değişiklik yoktu. Pozisyonunu bozmadan dergiye bakıyordu.
- Ya bi susun şurda bir şey okuyoruz.
Rüya'nın bacağına bir tekme attım ve yerinden zıpladı.
- Ahh diye bir ses çıkardı ve dergisini indirdi gözleri kocaman açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 NOKTA
Teen Fiction4 noktaa.... Tanışmaları da tıpkı onlar gibi farklıydı... Bir dostluğun hikayesi 4 kızın bu hikayesini okurken çok eğleneceksiniz....🌸