HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR

227 74 41
                                    

                Sabah sabah telefonumun çalması ile uyandım. Her sabah bu telefon bu ısrarla çalmak zorunda mıydı hala anlamış değilim. Melisa  arıyordu. Telefonu açtım ve Melisa her zamanki hızlı konuşması ile akşama evlerinde büyük bir parti olduğunu söyledi. Devamını dinlemeden telefonu kapattım, çünkü benim tanıdığım Melisa daha bir sürü gereksiz ayrıntı verecek ve beni en az yarım saat meşgul edecekti. Hemen hazırlanmama yardım edecek bir arkadaş bulmalıydım, en son gittiğim partide pek fazla ortama uygun giyinmeyi başaramamış ve dedikodu konusu olmuştum. Sanırım giyim konusunda en uzman arkadaşım Arya'ydı en azından ben bu şekilde düşünüyorum. Yatağımdan kalkıp ayağımla dağıtmış olduğum kıyafetlerimi bir kenara ittirdim ve kendime geçmek için yol açtım. Hemen Arya'yı aradım ve parti olduğunu benim de partide ne giyeceğimi bilmediğimi bizim eve gelip bana yardım etmesi gerektiğini söyledim.  Deli kız sevine sevine " Sen hiç merak etme o iş bende." dedi. Arya gelene kadar hızlıca ortalığı toplamaya başladım, yoksa bu dağınıklıkta hazırlanmayı geçtim oturmak bile imkansız duruyordu. Bir kaç gündür meşgul olduğum için evim dağılmıştı. Fakat ortalığı toplarken bir gariplik vardı. Evin iki penceresi de açıktı. Sabah pencereleri açmadığıma göre akşam uyumadan önce açık bırakmış olmam gerekirdi. Ben yatmadan önce asla pencereleri açık bırakmam. Burası da ayrı bir karışıklık. Düşüncelerimi başımdan kovup hızlıca işime koyuldum, salondaki pizza kutularını, köşedeki ayakkabılarımı falan aldığım gibi hemen yerlerine koydum. 


Son bir defa başka dağınıklık var mı diye bakınırken kapı zilinin çaldığını duydum. Hemen koşarak kapıya gittim. Karşımda yeşil gözlü arkadaşımı göreceğime emin olduğum için üstüme başıma bakmadan direk kapıyı açtım. Gelen tahmin ettiğim gibi Arya'ydı. Büyük yeşil gözleri, uzun kirpikleri ile çok güzel ve çok çekici duruyordu. Hafif bir makyaj yapmış pembe olan dudaklarına biraz parlatıcı sürmüş ve sarı saçlarını iki yandan bakımlı ve güzel bir şekilde balıksırtı örmüştü. Altına siyah bir şort, üstüne beyaz ince bir tişört giymiş ve değişik tarzdaki beyaz spor ayakkabılarıyla mükemmel olmuştu. Simit ve poğaça da almayı unutmamıştı. Hızlıca çayı koydum ve çay  demlenirken de mutfaktaki masaya sofrayı koymaya başladık. Yaklaşık 1 aydır görüşemiyorduk 1 ayın dedikodusunu yapıp, çay demlendikten sonra da hemen oturup kahvaltımızı ettik. Çünkü daha benim odama geçip akşam için kıyafet seçmemiz gerekiyordu. 


Bir iki saat içerisinde giyeceklerimi anca seçebilmiştik. Malum kız olunca hazırlanmasını bırakın seçmesi bile ayrı bir dert. Ben giyindikten sonra Arya makyajıma da yardım edip evine gitmesi gerektiğini söyledi. Sadece işi olan ben değildim doğal alarak. Teşekkür edip sarıldıktan sonra onu mutlu etmek amaçlı aldığım ve onun en sevdiği şekerlerin bulunduğu paketi alıp ona uzattım. Sanırım biz hiç büyümeyecektik. Ardından onu geçirdikten sonra televizyonu açtım. Partiye gitmem için daha iki saatim vardı.  Acaba ne yapsam diye düşünürken televizyonu açmak mantıklı geldi. Televizyonda da pek benim tarzıma göre şeyler yoktu gerçi. Sadece belgesel ya da bilim kurgu izlemeyi sevdiğim için ve ne yazık ki şuan da o tür bir şey bulamadığım için televizyon izlemek saçma gelmişti. 

 Henüz üniversite ikiye gittiğimden dolayı biraz ders çalışmam gerekiyordu. Bu aralar boş işlerle uğraşmaktan fazla ders çalışmıyordum ve bu gidişat benim için hiç te iyi değildi. Tam ders çalışmak için odama giderken telefonum çaldı. Arayan sevgilimdi. Yani benim için çok ama çok değerli olan, bilime en az benim kadar meraklı olan kişi. Sevgilim hakkında böyle düşününce nedense kendimi bir tuhaf hissettim. Gerçi benim kendimi normal hissettiğim zaman var mıydı acaba orası da meçhul. Daha fazla telefonu bekletmeyip açtım. 

— Efendim aşkım 

—  Kısaca evde misin diye sorsam çok mu ayıp olur ?   

Kusursuz Ve GizemliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin