Bölüm-6 ( Teklif )

152 8 10
                                    

Bölüm şarkısı : Brianna - All l need ( cafede çalan şarkı ) bölümü okurken dinlerseniz çok zevk alırsınız

Yasemin'in ağzından ;

....
-Seni seviyor ..

-Seni gördüğü andan itibaren değişti ...

-Seni ilk gördüğü an aşık oldu ...

-Senin gözlerinle geceleri aydınlanıyor ...

-Heran seni düşünüyor ...

-Aklından hiç çıkmıyorsun ...

-İlk kez aşık oluyor ...

-Seni kırdığı için çok üzgün ...

-Onu affet olurmu ...

Ve daha bir çok kişi ,birçok söz ve çiçek .
Farklı kişiler , farklı sözler ama hep aynı çiçek... Manolya.

Sokağa girdiğim andan itibaren her adımda bir kişi karşıma çıkıp bir cümle söylüyordu. Her birinin elinde bir manolya. Bana veriyorlardı.

Cafeye girene kadar elimde bir demet oluşmuştu. Bir melodi sesi geliyordu kulağıma. Sanki su an tüm dünya benimmiş gibi hissettim o an. İnsanlar, çiçekler ,müzik herşey hazırdı. Cafeye girmiştim. Buraya geldiğimizde oturduğumuz masaya gözüm ilişti . Üzeri çiçeklerle doluydu , rengarenk çiçeklerle. Manolya yoktu aralarında. Sadece iki sandelye vardı. Bizim için hazırlandığı belliydi . Çünkü diğer masaların hepsi boştu. Masaya doğru ilerledim . Bir sandelyeye oturarak beklemeye başladım . Beklerken müzik sesine eşlik ediyordum.

Sinan'ın ağzından ;

Cafeye girmişti. Ne kadar şaşkın olduğu gözlerinden okunabiliyordu.

Manolyalar eline çok yakışmıştı...

Giydiği zümrüt yeşili elbise gözlerindeki yeşili daha güzel göstermişti. Gözleriyle beni aradığı anlaşılıyordu . Beni görmesin diye bir ağacın arkasına saklandım. Masaya doğru yaklaşıyordu. O yaklaştıkça benim kalp atışlarımda hızlanıyordu...

Yasemin'in ağzından ;

Etrafımı aniden muazzam bir kalabalık sardı. Şarkıya o kadar odaklanmıştım ki hangi ara geldiklerini görmemiştim.

Hep bir ağızdan farklı sevgi sözcükleri kullanıyorlardı. Sesleri yüksek değildi ama karmaşıktı. Kafamı birinden birine çevirerek söylediklerini anlamaya çalışıyordum.

Kalabalığın arasından sıyrılan minik kız yanıma yaklaştı. Saçlarının sarısı güneşi andırıyordu. Kız yanıma gelince kalabalık sustu. Gözler minik kıza çevrilmişti. Küçük ellerinde bir kağıt vardı. Kağıdı bana uzattı . Elinden aldım. Etrafındaki kurdeleyi çözdükten sonra okumaya başladım.

      Ah! Benim rengarengim,
Gülüşünde papatyaları farkettiğim kadın .
Avuç içlerinden öptüğüm,
Kirpiklerinin ucunda yaşadığım kadın.

Neden böylesin sen ?
Tutuşturur beni sensizlik.
Benim denizimin kıyıları hep yalnızlık,
Kalbini kalbimde hissettiğim kadın.

Ah Benim kahve sesli , ince sızım.
Bir sözüne bin roman yazdığım .
Gözlerinin yeşilinedir tutsaklığım ,
Güneşimi saçlarında büyüttüğüm kadın.

Şiir yazmıştı bana. Gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı. Kağıdın üzerinde ıslak kısımlar oluşmuştu. Ben düşünürken o okuduğumu sandığı için bitirdiğimi farz ederek kalabalığın içinden çıkıp yanıma yaklaştı. Kalabalık bir anda yok olmuştu. Üzerindeki takım elbise onu fazlasıyla şık gösteriyordu. Dağınık saçları ona o kadar yakışıyorduki anlatamam. O an boynuna atlamamak için kendimi zor tuttum. Sonra içimden kendime seslendim.

"Aptal olma yasemin,sen onu sevmiyorsun"

Önümde diz çöktü , konuşmaya başladı ..

"Manolyam olurmusun ?"

Gözlerimin içi kan çanağına dönmüştü. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. O ise yüzüme saf saf bakıyordu. Ben , ben bunları hak ediyormuydum gerçekten ? Benim gibi biri.

Önünde diz çökmesi gereken ben iken şimdi o ayak uçlarımdaydı...

Cevap bekliyordu benden!

"Ben...Ben bunları hak etmiyorum ! Tamam mı ? Ben seni sevmiyorum ! Ben senin tanıdığın yasemin değilim . Hayalindeki Yasemin ben değilim "

Ağzımdan dökülen her kelimenin Sinan'a ne kadar acı verdiğinin farkındaydım. Ama aynı kelimeler bana da acı veriyordu. Ben neden üzülüyordum bilmiyorum ama en az onun kadar üzülüyordum.

Parlayan gözlerinin sönüşünü izlememek için oradan koşarak ayrıldım. Elimdeki manolya demetinide bir kenara fırlattım. Sokağıda geçtikten sonra durup biraz nefeslendim. O an farkettim. Şiir yazan kağıt hala elimdeydi. Meğer bir kağıt daha varmış diğerinin yanında .Onu açıp okumaya başladım ...

Manolya' yı sevdiğini söylemiştin. Bende çok severim manolyayı. O kadar çok severimki siirlerime manolyam diye seslenirim. Manolya çiçeği çok güzeldir . Harika da kokar . Ama sorun şu ki bir kez koklandımı kokusunu kaybeder. Sende benim için öyle narinsin. Koklamaya kıyamadığım manolyam.

Manolyam olur musun ?

Okudukça daha çok sinirleniyordum kendime . Herşeye , herkese ... Daha fazla dayanamıyordum. Eve gitmek en iyisi olucaktı . Bir taksi çevirdim . Eve doğru yola çıktım.

Sinan'ın ağzından ;

Küçük kız kağıdı Yasemine vermişti. O okurken bende kalabalığın arkasına saklandım. Üstümü başımı düzelttim. Ne de olsa biraz sonra sıra bendeydi.

Biraz okumasına zaman verdikten sonra kalabalık dağıldı . Şimdi yalnızca ben vardım . Dizlerimin üzerine çöktüm. Elimdeki manolya' yı ona uzatarak hayatımın teklifini yaptım. Çıkmak için böyle bir teklif yaptıysam evlenmek için ne yapmalıydım acaba. Çıtayı fazla yükseltmiştim. Neyse teklifim şuydu ;
Manolyam olur musun?
Evet diyeceğine o kadar emindimki evet demeden ona sarılmak istiyordum. Ama bekledim.

Yasemin karşımda durmadan ağlıyordu. Bu gözyaşları sevinç için değildi , bunlar .. Pişmanlık için akan damlalardı.

Bir anda konuşmaya başladı.

"Ben... ben bunları hak etmiyorum ! Tamam mı ?  Ben seni sevmiyorum . Ben senin tanıdığın yasemin değilim ! Hayalindeki yasemin ben değilim "

Şakamıydı bu ? Yasemin beni sevmiyormuydu gerçekten . Nasıl benim hayalimdeki yasemin değildi ?

Bu soruları sonrada düşünebilirdim.

Şu an aklımda söylediği kelimeler çınlıyordu.

Son kelimesinide söyledikten sonra koşarak cafeden çıktı.

Hani nasıl desem ? Sanki kafamda şimşekler çakıyordu. Sanki değil gerçekten çakıyor gibiydi.

Az önce karşısındaki gibi dizlerimin üzerine çöktüm . Sonra gözlerim karardı ve yerin soğukluğunu yüzümde hissettim.

Az önce sevgi sözcükleri söyleyen kalabalık şimdi telaşlı kelimelerle bağırıyordu.

Son duyduğum şey "ambulansı arayın " oldu.

Hadi okuyanlar yorumlarınızi bekliyorum . Okuyanlara teşekkür ederim :) Bir yıldızın içini doldurmayı çok görmeyin 😂 🌟

MANOLYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin