Nil
Devrim kollarını bana sıkıca doladı ve kulağıma fısıldadı,
"Geri döndüğümde bu evi ve seni böyle görmeyeceğim tamam mı?"
Başımı onaylarcasına salladım ve o kapıdan çıkarken arkasından gidişini izledim.
Kapıyı kapattıktan sonra mutfakta bulduğum bir poşeti açtım, derin nefes aldım ve yerde gördüğüm her şeyi poşete doldurmaya başladım.
"Hayır Nil, hayır.. Krizin başlamadan bu uyuşturuculardan kurtulmalısın, haydi kızım!" diye kendimi gazladım ve kanlı jiletlerimi poşete doldurdum. Poşet çoktan tıka basa dolmuştu ve ikincisini bulmam gerekiyordu. Sanırım işim uzun sürecekti. İçinde bir paket cips bulunan bir poşet mutfak tezgahından bana göz kırpıyordu. Cipsi rafa fırlattıp bira şişelerini doldurmaya devam ettim.
Mavi
Bir haftalık bir süreden sonra sevgilime kavuşacağım için mutlu hissediyordum, ta ki ona vereceğim haber aklıma gelinceye dek.
Derin bir nefes aldım ve aynadaki görüntüme odaklandım. Sarı saçlarımı düzelttim, göz altlarıma bakındım ve çalan kapıya gittim.
Kapıyı açar açmaz kollarıma atlayıp, özlemini haykıracak bir Devrim bekliyordum oysaki. Ama karşıma çıkan kadına baktım. Bu kadın benim sevgilim olan Devrim miydi?
Devrim gelince sadece elini omzuma attı ve çekip elindeki bavulu sürükleyip odaya çıktı.
Şaşkınlığımı atlatmam biraz vakit aldığından kapıda öylece dikilmiştim. Kapıyı kapattım ve odaya çıktığımda yatağa kendini atıp uyumuş bir Rim gördüm.
Devrim
Mavi odadan çıkıncaya dek gözlerimi kapadım, uyuduğumu düşünmesi için. Yanıma yavaş adımlarla geldi, oturdu ve ellerini saçlarıma götürdü.
"Hoşgeldin alkolik prensesim."
Dudaklarını yanağımda hissettim.
Sonra kalktı, odadan çıkıp salona yöneldi. Gözlerimi geri açtım.
Nil'in yanına gitmeden önce bu kadına delicesine aşık olan Devrim'e, şimdi ne olmuştu? Bu sefer aldığım nefes hücrelerimi yakıyor gibiydi.
Ben bu düşüncelere dalmışken, kapı pervazında beni izleyen Mavi'yi fark edememiştim. Yani kısacası yakalanmıştım.
Mavi yavaş adımlarla yatağın kenarına oturdu ve cümleleri dudaklarından salıverdi,
"Seninle konuşmak istediğim konular var."
Yüzüne baktım. Soğuk ve bembeyazdı.
"Karnında ki bebeği kimden peydahladığını mı açıklayacaksın?" dediğimde yüzünü aniden bana çevirdi ve kaşlarını kaldırdı.
"Devrim, ben hamile değilmişim."
Hai. Kalemim bu kadar sürede biraz değişmiş olabilir, eskisi kadar iyi miyim orası tartışılır ama geri döndüm. Ayrıca biodaki şarkının hikâyesini bilenler varsa, Nil ve Devrim'e bu şarkıyı çok yakıştırıyorum.
